Avukatlardan Büyükada Davası tepkisi: Karar hukuki değil, siyasi 2020-07-03 17:38:51   İSTANBUL - "Büyükada Davası’nda" 4 insan hakları aktivistine ceza verilmesi kararını değerlendiren İdil Eser’in avukatı Erdal Doğan ve Taner Kılıç’ın avukatı Murat Dinçer, kararın hukuki değil siyasi olarak verildiğini ifade etti. İstanbul’da, “Büyükada Davası” olarak bilinen 11 insan hakları savunucusunun yargılandığı davada Taner Kılıç hakkında 6 yıl 3 ay, Günal Kurşun, İdil Eser ve Özlem Dalkıran hakkında ise 1’er yıl 13’er ay hapis cezası verilmesine tepkiler sürüyor. Kararı değerlendiren İdil Eser’in avukatı Erdal Doğan ve Taner Kılıç’ın avukatı Murat Dinçer, kararın hukuki olmadığına dikkat çekerek, siyasi iradeyi işaret etti. ‘DÜŞMANCA BİR TAVIR SERGİLENDİ’ Hükümete angaje olmuş medyanın haberleri ile Büyükada davasının açıldığını söyleyen İdil Eser’in avukatı Erdal Doğan, hiçbir delil ve dayanağı olmadan 11 İnsan hakkı savunucusunun gözaltına alınıp tutuklandığını ifade etti. Hazırlanan iddianamenin de hiçbir somut delile dayanmadan hazırlandığını dile getiren Doğan, “Mahkeme savcısı iddianameye göre mütalaasını verdi. Mütalaada yeni bir şey yoktu. Ekstradan niyet okumalarla tüm bu sürece uygun bir karar verdi. Yani gözaltına alınmalar, tutuklamalar, bir insan hakları savunucusunu korumaktan ziyade korumamaya yönelikti. Düşmanca bir tavır sergilendi. Olağanüstü Hal döneminde getirilen düşman ceza hukuku atmosferinde açılan davaya göre bir karar verildi” diye konuştu. ‘HUKUKA İNANIYORSAK BU KARARLAR DÖNECEK’ Verilen kararın İstinaf Mahkemeleri ve Yargıtay süreci olduğuna dikkati çeken Doğan, “Azıcık hukuka inanıyorsak, ben bu kararların buralardan döneceğine inanıyorum. Karar bu haliyle kabul edilir ve cezalar onanırsa hukukun bittiği yere gelmiş oluruz. Biz hukukçu olarak savunmalarda çok zorlandık. Çünkü normal olarak bir zan olur, bir emare olur ve bu emarelere göre iddianame hazırlanır ve biz avukatlar olarak bu iddiaları çürütmek için avunma yaparız. Fakat bizim çürüteceğimiz bir şey olmadığı için bizim işimiz daha da zorlaştı. Biz ısrarla boş bardağın dolu olmadığını söylüyoruz ama onlar ısrarla dolu olduğunu söylüyor. Hani bir deli bir kuyuya taş atar 40 akıllı onu çıkaramaz misali bir dava süreci yaşadık. Son dönemde açılan benzer davalar olduğunu görüyoruz. Davada üç örgütten bahsediliyor ama müvekkilim hangi örgüte üye bundan söz edilmiyor. Dönemin ruhuna uygun açılan bir dava ve düşman hukuku çerçevesinde verilen cezalardır” dedi. ‘KARAR ÖNCEDEN VERİLMİŞTİ’ Karara tepki gösteren Taner Kılıç’ın avukatı Murat Dinçer de, “Mahkeme müvekkilim Taner Kılıç’a örgüt üyesi olmak iddiası ile 6 yıl 3 ay ceza verdi. Bu karar bizim açımızdan büyük bir sürpriz olmadı. Dosya içeriğine bakıldığında bir ceza kararının verilmesi mümkün değil. Hukuki kriterlere baktığımızda her hangi bir ceza beklemiyorduk. Ama davanın başından beri gelişmeler şunu gösterdi ki; bu siyasi bir davaydı. Uluslararası Af Örgütü gayrı milli görülerek, bu insanlar hakkında ceza verilmesi en baştan kararlaştırılmıştı” diye belirtti. ‘SİYASİ İRADENİN KARARDA ETKİSİ VAR’ Mahkeme süreci başladığında bazı tereddütler oluştuğunu dile getiren Dinçer, “Siyasi iradenin mahkeme hakimlerini hukuk dahilinde karar vermek için serbest bırakıp bırakmayacağını hep düşündük. Bu gün verilen karar gösteriyor ki; hala serbest değiller ve siyasi iradenin bu karar üzerinde hala etkisi var. Bu nedenle kararın bizim için çok büyük bir sürpriz olduğunu söyleyemem. Hukuk ve insan hakları adına hak mücadelesi veren bu insanların cezalandırılması son derece üzücü ve kaygı verici” diye konuştu.