ŞIRNAK - Özel savaş politikalarına dikkat çeken Şırnaklı gençler, “Bölgemizde kimlik mücadelesinin önüne geçmek için fuhuş ve uyuşturucu yaygınlaştırılıyor" dedi.
Türkiye’de özellikle de bölge illerinde hayata geçirilen özel savaş politikasının bir parçası olarak karşımıza çıkan fuhuş ve uyuşturucu gençleri hedef alıyor. Bu politikalar, kentlerde kurulan fuhuş evleri, masaj salonları, barlar gibi mekanlarda kendini var ederken, cezasızlık politikası nedeniyle de her geçen gün artıyor. Bölgede fuhuş ve uyuşturucunun artmasına karşı Şırnaklı gençler, çözüm olarak örgütlülük ve toplumsal tepkiyi gösterdi.
KİMLİK MÜCADELESİNE KARŞI SAVAŞ
Gençlerden Zafer Zana (22), Frantz Fanon’nun “Yeryüzünün Lanetlileri” adlı eserini hatırlatarak, eserde, sömürge altına alınan toplumlarda, yaygınlaştırılan alkol, fuhuş ve oyun sektörü gibi politikaların yozlaştırmayı amaçladığından söz edildiğini ifade etti. Bu politikanın hala günümüzde devam ettiğini belirten Zana, “Bölge illerinde uzun yıllardır kimlik mücadelesi devam ediyor. Özellikle boyun eğdirilmek ve kontrol altına alınmak istenen kesimlerin yaşadığı yerlerde fuhuş yaygınlaştırılır. Bununla bireyin ahlakı hedef alınır. Bireyin ahlakı bozulduğu zaman aile kurumu dağılır. Aile kurumu bozulduğu zaman toplum yozlaşır ve sömürüye açık hale gelir. Toplum kendi kimliğine yabancılaştırılır. Bölgemizde de kimlik mücadelesinin önüne geçmek için bilinçli olarak fuhuş ve uyuşturucu yaygınlaştırılıyor” dedi. Bunun önüne geçilmesi için halkevlerinin kurulması ve toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğini kaydeden Zana, toplumsal bir duruşun sergilenmesinin önemine değindi.
‘YETKİLİ’ FAİLLER
Elif Pusat (22), son zamanlarda hemen hemen birçok yerde fuhuşun konuşulduğunu belirterek, bunun da aslında fuhuşun toplumda ne kadar arttığının bir göstergesi olduğuna işaret etti. Şırnak’ta asker, polis ve korucu sayısının fazla olmasına rağmen fuhuşun yapılmasının nedeninin “göz yumma” olduğunu belirten Pusat, “Eğer engelleselerdi biterdi. Kamuoyuna yansıyan birçok olayın faili bu yetkililerdir" diye konuştu.
DENETİM MEKANİZMASI
Genç kadınların bu politikalardan rahatsız olduğunu ifade eden Pusat, şunları kaydetti: “Bu durumu bitirmek için işleyen bir hukuk sistemi ve sağlam bir denetim mekanizması gerekiyor. Fuhuşu, taciz ve tecavüzü yapanların hemen serbest bırakılmaması gerekiyor. Erkekler her şeyi yapıyor sonra mahkeme karşısına çıkınca ceza almadan serbest bırakılıyor. Var olan yasalar kadınları korumaya yeterli değil. Eğer yeterli olsaydı bugün bu durumda olmazdık. Kadınları korunması devletin sorumluluğunda. Devletin ilk önce bu sorumluluğunu yerine getirmesi gerekir. Cezasızlık politikası kadınların her geçen gün daha da katledilmesinin önünü açıyor.”
‘GÜVENDE DEĞİLİZ’
“Ülkede adalet yok” diyen Eylem Çağdavul (21) ise “İki günde bir kadınların katledilmesi, cinsel istismara maruz kalması, artan fuhuş ve madde bağımlılığı yüzünden dışarı çıkamaz olduk. Kendimizi güvende hissetmiyoruz. Devlet, hırsızı, uyuşturucu kullananı ve satanı tutuklayıp hemen bırakırken, hak mücadelesi veren kadınları da dört duvar arasına koyuyor. Hırsız ve uyuşturucu tacirlerinin elini kolunu sallaya sallaya gezmesi adaletsizliktir” diye konuştu.