Federe Kürdistan Bölgesi’nde 25 Eylül’de gerçekleştirilen bağımsızlık referandumu ve sonrasında yaşanan gelişmelerle birlikte derinleşen siyasi ve ekonomik kriz sonucunda halkın sokağa dökülmesiyle başlayan protestolar devam ediyor. Hükümetin eylemcilere yönelik müdahale tarzları birçok kesimin tepkisini çekti. Federe Kürdistan Bölgesi’nde başlayan protestoları değerlendiren Özgürlük ve Sosyalizm Partisi (ÖSP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, hükümetin müdahale tarzını eleştirerek, hükümetin kendi sınırları içerisinde geri çekilmesinin halkın öfkesine neden olduğunu söyledi. 

 

‘OLAYLAR KÜRT BAHARI OLARAK DEĞERLENDİRİLEMEZ’

 

Protestoların öncelikle kamu emekçilerinin maaşlarının ödenmemesiyle başladığını belirten Çiftyürek, “Kamu emekçileri haklıdır. Maaşlarının ödenmemesi nedeniyle demokratik olarak sokağı kullanmaları son derece doğaldır. Irak ve İran gibi sömürgeci rejimler olayı kaşımasını da göz ardı etmememiz lazım” diye konuştu. Irak merkezi hükümetinin federal hükümete kaynak aktarmadığını söyleyen Çiftyürek, federal hükümetin kendi petrolünü de pazarlayamadığı için ekonomik bir çıkmaza girdiğini vurguladı. 

 

Yaşanan protestoların bazı basın kuruluşlarında “Kürt baharı” olarak değerlendirmesinin yanlış olduğunu dile getiren Çiftyürek, “Bu olaylar kesinlikle bir ‘Kürt baharı’ değildir. Kürdistan emekçilerinin demokratik bir eylemidir” diye ifade etti. 

 

‘HÜKÜMET EYLEMCİLERE YÖNELİK SİLAH KULLANMAMALI’

 

Federal hükümete çağrıda bulunan Çiftyürek, “Hükümet, eylemcilerin güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Yürüyüş yapanların taleplerini tam bir özgürlük içerisinde dile getirmesi için tedbirler almalıdır. Tabi ki parti ve kamu binalarını korumaya alabilirler fakat bunu yaparken asla eylemcilere dönük bir hareket içerisine girmemelidir. Asla ve asla silah kullanılmasını kabul etmek mümkün değildir” ifadelerini kullandı. 

 

‘KÜRT HALKININ ABADİ’DEN ALACAK DERSİ YOKTUR’

 

Irak Başbakanı Haydar Abadi’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne müdahaleye yönelik açıklamalarına tepki gösteren Çiftyürek, “Temel demokratik hak ve özgürlükler konusunda Abadi’nin Kürt halkına vereceği bir ders yoktur. Abadi, Haşdi Şabi gibi IŞİD’in Şii versiyonu olan çeteleri Kürt halkının üstüne salmış bir kişidir. İki yıldır Kürt halkına ödemesi gereken bütçeyi ödemeyen bir kişi kalkıp demokratik talepleri koruma adına Kürdistan’a müdahale açıklamaları yapıyor bunları kabul etmek mümkün değildir. Kürt halkının Irak rejiminden alacak bir dersi yoktur” şeklinde konuştu. 

 

‘HÜKÜMETİN KENDİ SINIRLARINDA GERİ ÇEKİLMESİ HALKIN TEPKİSİNE NEDEN OLDU’

 

Protestoların 25 Eylül’de gerçekleştirilen referandum ve sonrasında yaşanan gelişmelerle de bağlantısı olduğunun altını çizen Çiftyürek, sözlerini şöyle tamamladı: “Dört parçadaki Kürt halkı Kürdistan partilerinin iki adım önündedirler. Gerek ulusal birlik gerek Kobanê’de aldığı tutum gerekse de Kerkük’ün referanduma dahil edilmesi noktasında aldığı tutum konusunda Kürt halkı tüm partilerin önündedir. Referandumda yüzde 93 ‘Evet’ çıkmasına rağmen hükümetin kendi sınırları içerisindeki topraklarda geri çekilmesi de Kürt halkının tepkisine neden oldu. Irak ve İran 25 Eylül’ün rövanşını almaya çalışmaya devam ediyor. Gelişen bu toplumsal olayların Irak ve İran tarafından kullanılmaya çalışılması da bu durumdan ileri gelmektedir.”