HDP Sözcüsü Bilgen: Sivillere cezasızlık Türkiye'yi kaosa sürükler

img

ANKARA - HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, "15 Temmuz öncesinde de güya terörle mücadelede görev alan askerlerin yargılanmaması düzenlemesi hayata geçmişti. Sonra da Türkiye 15 Temmuz’u yaşadı. Bugün sivillerle ilgili de cezalandırmama zemininin oluşması Türkiye’yi kaosa sürükleyecek tehlikeli bir adımdır" dedi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ayhan Bilgen, dün yayımlanan KHK'lerle getirilen "tek tip kıyafet" ve "terör eylemlerini bastıran kişilerin cezai sorumluluğunun ortadan kaldırılması” başta olmak üzere gündemdeki konulara ilişkin basın toplantısı düzenledi.
 
Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen toplantıda konuşan Bilgen, “Meclis'in kapatılıp mevcut sürecin katlanılamaz boyutuna ulaşmış KHK’lerden ikisine daha tanıklık ettik. Bu iki kararname ile ilgili acil değerlendirme yapmak ve Türkiye’yi bu iki kararnamenin sürükleyeceği nokta konusunda uyarma sorumluluğunu hissediyoruz. Özellikle Meclis’in kapanışını beklemek, 'Meclis açık kalsın ve bu konular Meclis’te değerlendirilsin' çağrılarına iktidarın kulak tıkaması ve MHP’nin Meclis’in çalışması çağrılarına destek vermemesi sonucu Meclis kapalı. Meclis kapalıyken bu kararnamelerin çıkarılması Türkiye kamuoyuna yönelik operasyon ve Meclis’e yönelik ciddi bir saygısızlıktır" ifadelerini kullandı. 
 
'SUDAN'LA VERİLEN FOTOĞRAF TÜRKİYE'NİN NEREYE SÜREKLENECEĞİNİN İŞARETİDİR'
 
Bilgen, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın KHK'lerin yayımlanmasının ardından gerçekleşen Sudan ziyaretine işaret ederek, "Sudan, paramiliter güçlerin hakim olduğu, iç savaşın gerçekleştiği ve fiilen ikiye bölünmüş bir ülkedir. Bu ülkenin devlet başkanı insanlığa karşı işlediği suçlar sebebiyle mahkum edilmişken Türkiye’nin Sudan’la fotoğraf veriyor olması son derece manidardır. Türkiye’nin nereye sürükleneceğine dair de bir işarettir" diye konuştu. 
 
'TAŞERON DÜZENLEMESİ KHK'NİN KABUL EDİLEMEZLİĞİNİ ÖRTMEK İÇİN'
 
KHK ile getirilen taşeron düzenlemesine de değinen Bilgen, "Taşeronlarla ilgili sorunun Meclis’te ele alınması, bir çözümün kalıcılığı açısından önemlidir. Bunun bilinçli bir şekilde KHK’ye alınması da KHK’lerı meşrulaştırmaz. Bu sorun çok daha farklı çözülebilirdi. Ama mevcut KHK’nin kabul edilemez boyutlarını örtmek için taşeron konusunun kullanılması kabul edilemez" diye belirtti. 
 
'15 TEMMUZU AŞAN HESAPLAR...'
 
Bilgen, "tek tip kıyafet" düzenlemesine dair defalarca uyarılarda bulunduklarını anımsatarak, şunları söyledi: "Adil yargılanma açısından bütün davaları sakat bırakacak bir boyutu var. Ama her ne kadar hükümet temsilcileri bugün sabah yaptıkları açıklamalarda bunun terörle mücadele ile ilgili olduğunu söyleseler de bu mesajların kendisi itiraf niteliğindedir. Bizim endişe ettiğimiz noktaların onaylanmasıdır. Bir ülkede güvenliğin nasıl sağlanacağına dair düzenlemeleri bypass etmek bunu OHAL KHK’sı ile yapmak ülkeyi başka bir yere sürüklemektedir. İçerisinde genel ifadelerin geçiyor olması, 15 Temmuz’u da aşan hesapların olduğunun göstergesidir. Halk Özel Harekat (HÖH) gibi yapılanmaların bu durumdan vazife çıkarma arayışına girmiş olması Türkiye açısından çok tehlikelidir. Kıyafet düzenlemesinin gerekçesi olarak sunulan Guantanamo örneğinin kendisi bir ayıptır. Hükümetin, Guantanamo’yu örnek alarak böyle bir kararı savunmaya kalkması Türkiye demokrasisin geldiği noktayı ortaya koymaktadır. Bugüne kadar cezaevlerinde bu düzenleme her denendiğinde ülke çok ağır yaralar almıştır. Bugün de bundan aşağı kalmayacaktır."
 
'CEZALANDIRMAMA ZEMİNİ TÜRKİYE'Yİ KAOSA SÜRÜKLER'
 
Bilgen, dünden bu yana "iç savaş" düzenlemesi tepkisiyle ele alınan "terör eylemlerini bastıran kişilerin cezai sorumluluğunun ortadan kaldırılmasına” da tepki gösterdi. Bilgen, düzenlemeye dair şu uyarılarda bulundu: "Türkiye’yi büyük bir kamplaşmaya götürecek olan 121. madde yani darbe ve terör suçlarıyla mücadele eden sivil suçluların yargılanmaması konusu bize 15 Temmuz öncesini hatırlatıyor. 15 Temmuz öncesinde de sivilleri hedef alan güya terörle mücadelede görev alan askerlerin yargılanmaması düzenlemesi hayata geçmişti. Askerleri korumak adına bu düzenleme Parlamento’dan geçirildi, kısa süre sonra da Türkiye 15 Temmuz’u yaşadı. Bugün sivillerle ilgili de cezalandırmama zemininin oluşması Türkiye’yi kaosa sürükleyecek tehlikeli bir adımdır. Bu Menderes’in Vatan Cephesi’nden daha tehlikeli bir siyasettir. O, siyaseti ve toplumu bölen bir yaklaşımdı; bugünkü çok daha büyük riskler içeriyor. Mübarek de Mısır’da halklı meşru tepkileri bastırmak için Baltacılar diye bir yapılanmaya gitmişti. Bu Baltacılar protestolar olduğunda bundan vazife çıkarıyorlardı. Ama Baltacılar bile Mübarek’i kurtarmadı.
 
CHP'YE MECLİS'İN TOPLANMASI İÇİN ÇAĞRI
 
Türkiye’yi bir iç savaş ya da darbe ikilemiyle karşı karşıya bırakacak Türkiye’nin demokratik mekanizmalarını devre dışı bırakan bu tür adımların olağanüstü arayışlar olduğu kanaatindeyiz. Bu arayışlar karşısında hiç kimsenin olağan bir tutum takınması beklenemez. Biz yarın il eşbaşkanları ve MYK’mızı acil toplantıya çağırdık. Aynı şekilde bütün muhalefet partilerini ortak tavır göstermeye çağırıyoruz. Parlamentonun da acilen toplanması için şüphesiz CHP başta olmak üzere tüm milletvekillerine çağrıda bulunuyoruz. Yarın bu adımları atmak için geç olabilir. Yakın coğrafyada da Türkiye tarihinde de benzer süreçler olumsuz sonuçlar doğurmuştur." 
 
AKP Sözcüsü Mahir Ünal'ın tartışma yaratan düzenlemeye ilişkin "15-16 Temmuz’u kapsıyor" sözleri sorulan Bilgen, "O zaman öyle yazsalardı. Bu son derece muğlak, ucu açık ve her türlü istismara sebep olacak bir tanımdır. Bu bir takım çevrelerin cesaretlenmesi sonucunu doğurur. Birileri '15 Temmuz’un devamıdır' diyerek bir toplantıyı basar ya da birilerini kendi gücüyle cezalandırmaya kalkarsa ne olacak" yanıtını verdi.