Koçyiğit: Temel gündemimiz demokrasi cephesini oluşturmaktır

img

İSTANBUL - 8. Genel Kurul’a ilişkin konuşan HDK Eşsözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, toplumsal örgütlemeyi bir bütün gerçekleştirmemenin özeleştirileri olduğunun altını çizerek, “Faşizme karşı demokrasi cephesini oluşturmak temel gündemimiz olacak” dedi.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK), 17 Aralık Pazar günü “Meclislerle demokrasiye, demokratik cumhuriyetle özgürlüğe” şiarıyla 8. Olağan Genel Kurulu’nu Ankara Plaza Otel’de gerçekleştirecek. Genel kurul öncesi, HDK Eşsözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, HDK’nin geride bıraktığı 6 yılı değerlendirdi. 
 
'CİDDİ BİR BİRLEŞTİRİCİ GÜÇ OLDU’
 
HDK’nin kuruluşundan bu yana kat ettiği mesafenin Türkiye’nin demokrasi ve soldaki yapısal dönüşüm açısından anlamlı bir noktaya tekabül ettiğini dile getiren Koçyiğit, “Türkiye’deki demokratik mücadeleyi yeni bir mücadeleye taşımak, daha güçlendirmek ve birleşik bir mücadelenin ihtiyacı sonucunda HDK arayışı başladı. Bunla HDK, Türkiye’deki muhalefet açısından, sol açısından, demokrasi mücadelesi açısından ezber bozan bambaşka bir başlangıcı yapan, bambaşka bir yelpaze yaratan bir yere tekabül etti” diye konuştu. 
 
HDK’nin geride bıraktığı 6 yılda önüne koyduğu hedefleri büyük oranda başardığını ifade eden Koçyiğit, “İçerisinde barındırdığı siyasal aktörlere, toplumsal kesimlere, inançsal kesimlere baktığımız zaman ciddi bir birleştirici örgüt olduğunu ve yapılanma olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye’deki bütün sol muhalefeti barındırıyoruz demek değil; ama çok güçlü bir sol-sosyalist gücün HDK çatısı altında olduğunu ifade edebiliriz” dedi. 
 
‘İTTİFAK MESELEMİZ VAR’
 
Asıl amaçlarının daha fazla güçle stratejik bir işbirliğini HDK çatısı altında bir araya getirmek olduğunu vurgulayan Koçyiğit, “Bunu yapamadığımız noktalarda, HDK çatısı altında birleşen hukukunu gerçekleştiremeyen demokratik yapılarla da, sol güçlerle de bir ittifak meselemiz var. Bunlar dost güçler olarak Türkiye’de yan yana yürüdüğümüz güçlerdir” ifadelerini kullandı. 
 
‘BİRLEŞİK MÜCADELEYE İSİM KOYDU’
 
HDK’nin Türkiye’de ezber bozduğunu ifade eden Koçyiğit, 80 darbesinin sol kesimler üzerinde devreye koymuş olduğu politikalara dikkat çekerek, “Bütün o sol örgütlerin dağılıp, farklı mecralarda mücadele yürütme gerçeğini göz önünde bulundurduğumuzda HDK, birleşik mücadele meselesine 80 sonrasında aslında isim koyduğu, mevzilendiği yer olarak görülebilir. Kürt siyasal hareketiyle Türkiye sosyalist hareketini bir araya getirdi” değerlendirmesinde bulundu.
 
‘FARKLI MODELLERE İHTİYAÇ OLDUĞUNU ORTAYA KOYMUŞTUR’
 
HDK’nin ilk olarak meclis fikriyatı etrafında ortaya çıktığını dile getiren Koçyiğit,  “Bu fikriyata mesafeli duranlar, bir bütün mücadelenin siyasi partiler etrafında geliştiğini belirtenler, bugün baktığımızda meclis fikriyatını kabullendiklerini ve kendilerini de meclis formunda örgütlediklerini görüyoruz. Bunun dahi ne kadar doğru bir fikir olduğunu bize gösteriyor. Türkiye’deki demokrasi mücadelesine katkı sağlamıştır HDK. Yaşamın sadece siyasi partilerden ibaret olmadığını, farklı modellemelere de ihtiyaç olduğunu ortaya koymuştur” dedi. 
 
‘ÖZELEŞTİRİMİZ VAR’
 
Toplumda bir bütün örgütleme sürecini tam olarak gerçekleştirememiş olmalarının kendileri için bir özeleştiri olduğunun altını çizen Koçyiğit, şöyle devam etti: “Hala AKP diye bir parti varsa, AKP-MHP faşizmi varsa, hala bu ülkede Kürt sorunu onurlu bir barışla taçlanamamışsa, kadınlar tacize, tecavüze uğruyorsa, mülteciler ucuz iş gücü olarak görülüyorsa, madenlerde insanlar ortaçağ koşullarında maden çıkarıyorsa, yeşil alanlar talan ediliyorsa bunlarda yapamadıklarımızın payı olduğunu düşünüyoruz. Gerçek anlamda istediğimiz düzeyde HDK’yi örgütlemiş olsaydık, bugün ne AKP-MHP faşizmi olacaktı ne de bu talan politikaları olacaktı. Biz yapamadığımız için iktidar bugün bu kadar güçlü ve kendini savaşla var edebiliyor. Ancak temel özeleştirimiz istediğimiz düzeyde meclislerimizi oluşturamamak ve toplumsal örgütlülüğü sağlayamamaktır.” 
 
‘İTİRAZIMIZ VAR’
 
HDK olarak yaşamın içerisindeki her bireyin bütün bir yaşama katılması ve kendisiyle ilgili kararları alması gerektiğini vurgulayan Koçyiğit, “Karar alma süreçlerine aktif bir şekilde katılması gerektiğini düşünüyoruz. Mevcut sistemin kendisi, bütün bunları karşılamaktan çok uzak. Çok temsili bir demokrasi var, şimdi o bile yok. Sizin adınıza başkalarının karar aldığı bir sisteme itirazımız var. Bireyin özne olduğu bir sistem bizim için geçerli olduğu sistemdir. Bu da meclisleri olanaklı kılıyor. Bir bütün toplumun sürece hakim olduğu ve toplumsal devrimi gerçekleştiği bir süreci hedefler” diye konuştu.
 
‘ÖRGÜTLÜLÜĞÜMÜZÜ DEVAM ETTİRECEĞİZ’
 
Bileşenleri ve yürütme kurulu üyelerine yönelik operasyonların hız kestiği bir süreçte genel kurula gittiklerini söyleyen Koçyiğit, HDK’nin toplumu örgütleme meselesinden hiçbir zaman geri adım atmadığını söyledi. Gündelik siyasal hayatın bütün demokrasi güçlerini “zapturapt” altına almaya çalıştığını ifade eden Koçyiğit, “Faşizmin geriletmenin yolunun da kendi örgütlü yapımızı korumak ve geliştirmekten geçtiğini düşünüyoruz. Bütün bu tutuklama ve baskılara karşı kendi örgütlülüğümüzü devam ettireceğiz” dedi.
 
‘DEMOKRATİK CUMHURİYET MESELESİ' 
 
AKP ve MHP koalisyonun kendini “faşist bir rejim” olarak kalıcılaştırmaya çalıştığını ifade eden Koçyiğit, “İdeolojik bir hegemonya kurmak istiyorlar. Biz ideolojik hegemonyaya karşı solun da kendi ideolojik argümanlarını ortaya koyması gerektiğini düşünüyoruz. Sadece eleştiren, söylenene karşı çıkandan ziyade kendi projemizi, kendi siyasal ideolojik bakış açımızı da ortaya koymaya ihtiyaç var. Onun için kongremizin ana gündemini demokratik cumhuriyet oluşturacak. Faşizme karşı demokratik cumhuriyet mücadelesinin yükseltilmesi meselesi kongrenin ana başlıklarından biri olacak" diye konuştu.
 
‘YERELDEN EN TEPEYE KADAR’
 
AKP-MHP koalisyonunun ülkeyi yönetmesinin temel nedeninin solun, demokrasi güçlerinin parçalı duruşuyla ilişkili olduğunun altını çizen Koçyiğit, “Faşizme karşı demokrasi cephesini oluşturma, kongrenin temel gündemleri arasında olacak. Önceki kongremizde de aldığımız kararlardandı. Ancak istenilen sinerjiyi yaratamadık. Bu sefer yerelde demokrasi güçlerini bir araya getirmeyi, faşizme karşı birleşik mücadeleyi yerelden örgütlemek gibi bir süreci de işleteceğiz. Bunun için HDK’nin örgütlü olduğu bütün yerlerde yan yana durdukları bütün örgütlerle OHAL, KHK’ye rağmen bu cepheyi örecektir. Yerelden en tepeye kadar birleşik cephenin örülmesi en önemli gündemlerimizden olacak” diye konuştu. Koçyiğit, AKP-MHP’nin savaş politikalarına karşı barışı öreceklerini de kaydetti. 
 
‘SOKAK OLMAZSA OLMAZIMIZ’
 
HDK’nin bir siyasal parti olmadığını hatırlatan Koçyiğit, bütün demokrasi güçleriyle birlikte sokağın kullanılması ve sokağın olmazsa olmazları olduğunu söyledi. Koçyiğit, asıl demokrasinin, mücadelenin, eşitliğin sokakta kazanılacağını ifade ederek, daha fazla çaba içerisinde olacaklarınıbelirtti. Koçyiğit, "Yerel ile örgütlenmedikçe, istenildiği kadar tepede bir araya gelinse de karşılık bulmuyor. Bunun için en yerelde örgütlülüğümüzü sağlayacağız. İtirazı olan herkesin gelip sözünü söyleyeceği bir tarz ve çeşitlilikte bir örgütlenme önümüze koyacağız”dedi. 
 
MA / Yasin Kobulan - Bilal Seçkin