Birdal’dan ‘demokrasi ittifakı’ önerisi: Meydanlarda buluşalım

img

MERSİN - İHD Onursal Başkanı Akın Birdal, ülkedeki krizin ana kaynağının Kürt sorununun çözümsüzlüğü olduğunu belirterek, tüm sorunların “demokrasi ittifakı” ile çözülebileceğinin altını çizdi ve “meydanlarda buluşma” çağrısı yaptı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Onursal Başkanı Akın Birdal, gündemdeki konuları Mezopotamya Ajansı'na (MA) değerlendirdi. 1980 askeri darbesi tekçi rejiminin AKP iktidarıyla devam ettiğinin altını çizen Birdal, bugünkü tüm sorunların rejim sorunu olduğunun altını çizdi. 
 
CEZAEVİ DEĞİL ÖLÜMEVİ
 
Türkiye’de bütün yaşam haklarının ortadan kalktığını dile getiren Birdal, “Aradan neredeyse 40 yıl geçti. Türkiye bugün cinayetler ülkesine dönüştü. 2004 yılından bugüne kadar, iş cinayetleri ve kadın cinayetlerinde çok ciddi artışlar var. Yine cezaevlerinde 337’si ağır bin 470’i aşkın hasta tutuklu var. Her gün cezaevlerinde birilerinin cenazesi çıkıyor. İşkence sistematik bir şekilde sürüyor. AKP işbaşına geldiğinde cezaevlerinde 57 bin tutuklu varken, şuanda 286 bin tutuklu var. Cezaevlerinde insan haklarına ait bütün koşullar ortadan kaldırılmış durumda. Kısacası ülkedeki cezaevleri ölüm evine dönüştürüldü” dedi. 
 
HALK YOK SAYILIYOR 
 
Siyasetin baskı altında olduğunu ve düşünce-ifade özgürlüğünün kalmadığını belirten Birdal, tamamen bir enkazla karşı karşıya olduklarını söyledi ve şöyle devam etti: “Ülkedeki demokrasi siyanürlü ve kayyumlu bir demokrasiye dönüştü. İnsanlar toplu halde intihar ediyor artık. Gelinen son noktadır tam burası. Demokrasinin olmazsa olmazı olan seçimlere bir bakın, 33 seçilmiş insanın görevine son verip kayyum atanması, halkın iradesine karşı bir gasptır. Halkı yok saymaktır. Bu rejimde demokrasiden söz edilemez. Bu rejim başka bir şeye dönüştü. Ülkede kuvvetler ayrılığı diye bir şey kalmamış, hukukun üstünlüğü kalmamış. Herkes sokaklarda, okullarda, evlerde hatta kışlalarda adalet arama derecesine geldi. Parlamentonun da bir işlevi kalmamış” ifadelerini kullandı. 
 
‘DEMOKRASİ BLOKU KURULMALI’
 
Halkın bütçesinin Saray'da hazırlandığını vurgulayan Birdal, güvenlik harcamalarının yüzde 27 arttırılarak, 141 milyara çıkarıldığını belirtti. Birdal, halkın bütçesinin bu şekilde harcanmasının ilerleyen dönemlerde çok farklı felaketlere yol açacağını kaydetti. “Demokrasi blokunun” kurulmasını öneren Birdal, “Hepimiz kendi sokağımızdan çıkıp, demokrasi ve özgürlük dediğimiz alanlarda buluşmalıyız. İller ve ilçelerde siyasi partiler, emek örgütleri şeklinde koordinasyonlar kurularak, haftalık ve aylık ajanda oluşturulup, birlikte hareket edecek eylem ve mücadele programı çıkarmalıyız” dedi.  
 
KRİZİN NEDENİ KÜRT SORUNU
 
Ortadoğu’daki gelişmelerden kaynaklı Türkiye’nin jeostratejik durumundan faydalanan iktidarın bugün uluslararası denetim mekanizmalarını yok saydığını dile getiren Birdal, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Parlamentosu’ndan uzaklaştığını belirtti. Rejim krizinin artık görünür olduğunu ve bu krizin iktidarın Kürt sorununa olan yaklaşımdan kaynaklandığını söyleyen Birdal, şunları dile getirdi: “Ekonomik ve siyasi kriz, Kürt sonunun çözümsüzlüğünden kaynaklanıyor. Kürt sorunu çözülmüş olsaydı, savunmaya bu kadar aktarılan paraya ne gerek kalırdı. Kürt karşıtlığı olmazsa ülkede demokrasi olacaktı. Demokrasi ekonominin güvencesidir. O nedenle Kürt sorununa olan yaklaşımın yarattığı siyasal, ekonomik, toplumsal ve kültürel krizin yıkıntıları halen sürüyor ve derinleşiyor.”
 
ÇÖZÜM ‘DEMOKRASİ İTTİFAKI’
 
Kamuoyu araştırmaları sonucu AKP iktidarının artık gidici olduğunu ifade eden Birdal, Ahmet Davutoğlu’nun kurduğu ve Ali Babacan’ın kuracağı partilerin sorunlara çözüm olmayacağını söyledi. Bu partilerin sağ merkezli partiler olacağını vurgulayan Birdal, sağ merkez partilerin ne yapması konusunda çok fazla odaklanmadan tüm sorunların “demokrasi ittifakı” ile çözülebileceğinin altını çizdi.
 
MA / Ergin Çağlar