Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) 31 Mart yerel seçimlerinde 3’ü büyükşehir olmak üzere kazandığı 65 belediyeden 24’üne İçişleri Bakanlığı talimatıyla kayyum atandı. Bir yandan kayyum politikaları ile partiye oy veren milyonların iradesi gasp edilirken, diğer yanda baskılar, yasaklar ve tutuklamalarla kıskaca alınan HDP, partili kimi eski vekillerin bu duruma yanıt olarak sine-i millete dönme yönünde yaptığı çağrılar üzerine dün Ankara’da bileşenleri ile toplanıp, önümüzdeki döneme dair 12 maddelik yol haritasını deklare etti.  

 

“Kazanımları koruma” tutumunu benimseyen HDP, bu yolla AKP-MHP ittifakına kaybettirilebileceğine dair inançlar erken seçim çağrısı yaptığı iktidara hodri meydan demiş oldu. Parti, yine muhalefete de erken seçim talebinin desteklenmesi çağrısı yaptı.

 

HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir, partilerine dönük baskılar, yapılan kayyum atamaları ile Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük süren saldırılarla birlikte yeniden ısınan Kürt Ulusal Birliği’ne dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu. 

 

‘KAYYUM, KÜRDÜ TANIMAMADIR’

 

İçeride ve dışarıda Kürt halkının kazanımlarına dönük savaş başlatan AKP iktidarının bugün her alanda baskıları arttırdığını belirten HDP’li vekil Nuran İmir, partilerine dönük gözaltı, tutuklama ve kayyum atamalarının içeride uygulanan baskıların bir boyutu olduğunu ifade etti.

 

“İktidar, Kürt iradesine tahammülsüz ve tanımıyor” diyen İmir, “Şuan milyonlarca Kürdün iradesi yok sayılıyor. Bunun görünmemesi içinde yandaş medyasından tutun, bütün toplumu da oyalamaya çalışıyorlar. Başta Kürtler olmak üzere halklar Türkiye’de korkunç bir şuursuzlukla karşı karşıya. Çok otoriter, despotik, tekçi bir rejim ve bu rejimi ayakta tutacak yegâne yöntemde bugün sistem haline getirdikleri kayyum gerçekliğidir. Kayyumlar ve Suriye operasyonu, Kürdü tanımamanın sonucudur. Bu politikalar AKP iktidarın hem içte hem de dışta başlatmış olduğu savaşla direkt alakalıdır” ifadelerini kullandı. 

 

‘İKTİDAR NAZARINDA TERÖRİSTTİZ’

 

İmir, son yıllarda iyice zorbalaşan iktidarın hedef aldığı partilerini kamuoyunda terörize ve kriminalize etmeye çalıştığını kaydetti. İmir, ülkedeki durumu “Demokrasiden, özgürlüklerden, bir arada olmaktan yana olanların hepsi şuan terörist damgası yemiş durumda. Kategorize edilecekse de halkın seçilmişleri, şuan mevcut iktidar ve onun ortağı tarafından ‘terörist’ diye biliniyor. Doktoru, avukatı, öğretmeni öyle. Toplumu var eden bütün değerler, bugün iktidar nazarında teröristtir” diyerek özetledi. 

 

AKP’nin yaptığı kayyum atamalarının bir diğer gerekçesinin rant alanı açmaya yönelik olduğunu dile getiren İmir, kayyumlar için “hizmet değil, borç bırakıyorlar” dedi. Yine kayyumlar üzerinden eşbaşkanlık sistemine saldırıda bulunduğunu vurgulayan İmir, bu saldırıların eşit temsiliyete yapıldığını kaydetti. 

 

İmir, yürütülen savaş politikalarının ekonomiye yansımaları üzerinde de durdu. Savaş politikalarının ekonomik krizi derinleştirdiğini, ancak iktidarın bu krizi milliyetçilik politikalarıyla kapatmaya çalıştığını ifade eden İmir, “Oysa insanlar evlerine bir parça ekmek götüremez durumda”  diye belirtti.

 

‘KÜRT ULUSAL BİRLİĞİ’NİN SAĞLANMASI ELZEM’

 

Ülke içerisinde bunlar yaşanırken Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik süren saldırılarına işaret eden İmir, bugün Rojava’da hedef alınan Kürtlerin DAİŞ’le karşı verdiği mücadeleyle dünyanın gündeminde olduğunu belirtti. 

 

Kürde yönelen bu saldırıları durdurmak için bugün Kürt Ulusal Birliği’nin sağlanmasının elzem olduğunun altını çizen İmir, “Şuan dünyanın yarısı Kürtlerin yanında, Kürtlerin mücadelesinin destekçisi olduğunu görüyor ve biliyoruz. Aslında Kürtlerle birlikte Ortadoğu coğrafyasında ezilen bütün halkların geldiği ortak nokta bu. Bugün iktidarı zorlayan da budur. Tüm  bu saldırılarının amacı da bu Türkiye'nin direnen halkların yaratmış olduğu gücü ortadan kaldırmaktır. Türkiye'nin amaçladığı politikaların hayat bulmamasından, tökezlediğini gördüğü için böyle saldırıyor” diye konuştu. 

 

‘OLMAZSA OLMAZIMIZ ULUSAL BİRLİKTİR’

 

Büyük bedeller ve kayıplarla elde edilen kazanımlara yönelik bugün şuursuzca bir kuşatma halinin bulunduğunu kaydeden İmir, bunun karşısında tepki gösteren, asla biat etmeyen bir Kürt gerçekliğinin de olduğunu ifade etti.

Fakat yeni dönemde bu Kürt gerçekliğini kurtaracak yegâne şeyin Kürtlerin ulusal birliği olduğunu vurgulayan İmir, “Aslında bakarsanız fiili olarak, halklara baktığımızda Kürtlerde bir birlik oluşmuş zaten. Kayıplar üzerinden baktığımızda Kuzey’de ve Güney’de yaşamını yitiren yüzlerce kişi vardı. Her dört parçada yaşamı yitirenler var. Şuan da tek bir şeye ihtiyaç var o da Kürtlerin temsiliyeti. Kürtleri temsil eden, partilerin, kurumların ya da aktivistlerin bunu resmiye dökmesidir. Bu bizim için bir fırsattır ve olmazsa olmaz uygulamamız gereken bir şeydir. Çok güçlüyüz direnebiliyoruz. Bütün dünyanın gündemindeyiz ama bizi kurtaracak yarınları kazandıracak tek bir şey var o da Kürdün ulusal birliğidir.”

 

MA / Ergin Çağlar