AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul’da yabancı basın mensupları ile bir araya geldiği toplantısı öncesi açıklamalarda bulundu. 

 

Geçmişte Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile ailece görüşecek kadar bir yakınlığa sahip olduklarını dile getiren Erdoğan, ancak Suriye Savaşı ile birlikte 6 milyon kişinin ülkesinden ayrılmak zorunda kaldığını, 4 milyona yakın insanın da Türkiye'ye geldiğini kaydetti.

 

Suriye’deki DAİŞ unsurları ile en etkili mücadeleyi Türkiye’nin yürüttüğünü ileri süren Erdoğan, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlattıkları operasyonun gerekçelerini şöyle savundu: “Amerika Türkiye yerine PKK/ PYD ile bu işi yürütmeyi tercih etti. DEAŞ temizlendi ama YPG sınırlarımız boyunca tehdit haline dönüştü. ABD’ye tüm ikazlarımıza rağmen bu konuda beklediğimiz adımlar atılmadı. Bize de kendi göbeğimizi kesmekten başka çare kalmadı. Kendi başımızın çaresine bakmaya mecbur kaldık.” 

 

‘HAZIRLIĞI 3-4 YILI BULMAKTA’

 

Oluşturmak istedikleri güvenli bölgeye 2 milyon kişinin dönmesini planladıklarını açıklayan Erdoğan, giriştikleri operasyonun iki temel amacı bulunduğunu belirterek, “Birincisi YPG’yi sınırdan uzaklaştırmaktır. İkincisi ise, sığınmacıların geri dönüşüdür. Rejimin denetimindeki yerler gibi YPG’nin işgal ettiği yerlere Suriyeliler başta olmak üzere kimse dönmek istemiyordu. Barış Pınarı Harekatı anlık bir oluşum değildir. Bir iki günlük bir harekat değildir. Barış Pınarı Harekatı’nın hazırlığı 3-4 yılı bulmaktadır” dedi.

 

Erdoğan, operasyondan bir gece önce ABD Başkanı Trump’a telefonda harekata başlayacaklarını söylediğini de açıkladı.

 

Başlattıkları operasyona dönük yükselen itirazlara “Türkiye Cumhuriyeti bir NATO devletidir. Ancak bu terör örgütleri ne zaman NATO’ya üye oldu doğrusu ben bunu bilmiyorum” diyerek tepki gösteren Erdoğan, “Amerika 120 saat yani 5 gün içinde teröristlerin ilan ettiğimiz güvenli bölge sınırlarının dışına çıkmasını sağlayacak. Bu nedenle Barış Pınarı’na 5 gün süreyle ara verdik. Bu arada TSK bölgeden ayrılmayacak çünkü oradaki güvenliğin esası bunun gereğidir. Bu işlemler tamamlandıktan sonra güvenli bölgenin TSK’ya bırakılmasıyla Barış Pınarı Harekatı son bulacaktır” diye konuştu.

 

SKANDAL MEKTUBA İLK YORUM: ELBETTE UNUTMADIK

 

Erdoğan, ABD ile imzaladıkları antlaşma öncesinde dünya gündemine oturan Trump'ın skandal mektubu hakkında da konuştu. Erdoğan, mektuba dair “Trump'ın siyasi nezaketle bağdaşmayan mektubunu elbette unutmadık. Ama karşılıklı sevgi ve saygımız nedeniyle bunları gündemimizde tutmamamız gerekiyor. Vakti saati geldiğinde de bu konu ile ilgili olarak gereğinin yapılacağını da bilmenizi istiyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Erdoğan, ABD ile vardıkları ateşkes antlaşmasına dair ise şunları söyledi: “Dün akşam ABD ile vardığımız mutabakatın kısaca özeti bu şekildedir. 120 saatlik sürenin sona erdiği Salı akşamına kadar bize verdiği sözleri tutabilirse güvenli bölge konusu çözülmüş olacaktır. Ama bu söz yerine getirilmemiş olursa 120. saatin sona erdiği dakika Barış Pınarı Harekatımız çok daha kararlı bir şekilde kaldığı şekilde devam edecektir.”

 

‘AMACIMIZ RUSYA İLE MAKUL BİR ANLAŞMA’

 

İmzaladıkları antlaşmanın Rusya ve Suriye rejimini ilgilendiren kısımlarını salı günü Soçi’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le görüşeceklerini paylaşan Erdoğan, “Amacımız Rusya ile makul bir anlaşmadır” dedi.

 

Erdoğan, devamında “Şartımız rejimin olduğu yerlerden PKK/YPG’nin temizlenmesidir. Münbiç’in rejim tarafından kontrol edilmesi bizim için rahatsızlık sebebi değildir. Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliği sağlandığında her yer bu ülkenin meşru hükümetine geçecektir” diye konuştu.