Buldan: Tayyip’in dediği hiçbir şeyi duymayın, ağacın altına mührünüzü vurun

KOCAELİ - Cumhurbaşkanlığı seçiminde faşizmi geriletmek için oy kullanacaklarını belirten HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Halkımız demokrasiye, adalete, huzura güvene olan ihtiyacından dolayı aydınlığı ve demokrasiyi seçecek. Artık Tayyip’in dediği hiçbir şeyi duymayın, görmeyin” dedi.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), seçim çalışmaları kapsamında Kocaeli’nde miting gerçekleştirdi. Yahyakaptan Arasta Park’ta gerçekleştirilen mitinge, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın yanı sıra Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü ve Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili Adayı Cengiz Çiçek, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz ve milletvekili adayları katıldı.

Miting, Mezopotamya Kültür Merkezi’nin (MKM) seslendirdiği şarkılar ve katılan binlerin tutuştuğu halaylarla coşkulu başlarken, Yeşil Sol Parti bayraklarıyla arama noktalarından geçen Barış Anneleri de alandaki heyecana katıldı. Yöresel kıyafetleriyle alana renk katan kadınların zılgıtları ve “Jin jîyan azadî” sloganları kent meydanında yankı buldu. MKM’nin sahne performansının ardından Yeşil Sol Parti Kocaeli İl Eş Başkanları ve milletvekili adayları halkı selamladı.

Miting alanına kırmızı, sarı ve yeşil renkli kıyafet, şemsiye gibi eşyaların yanı sıra Amedspor formalı bir genç alınmadı.

Yeşil Sol Parti mitinglerinde klasikleşen, “Patates soğan, güle güle Erdoğan” sloganı Kocaeli mitinginde de sık sık yükseldi. Alanda yer alan, “Mücadelemiz müthiş kazandırıyor” pankartı da dikkat çekti.

GERGERLİOĞLU: KOKUŞMUŞ BİR DÜZENLERİ VAR

İlk olarak konuşan Ömer Faruk Gergerlioğlu, “Hepiniz 14 Mayıs’ta çok daha mutlu olacaksınız. 14 Mayıs’ta iki ortak çok üzülecek. Konuştuğu zaman ha bire küfreden iki ortak. Kim bunlar” diye sorarken, mitingdeki binler tek bir ağızdan, “Erdoğan ve Bahçeli” diye karşılık verdi.

Gergerlioğlu şöyle konuştu: “Herhalde bizim çalışmamızdan çok rahatsız olmuşlar ki vekilinizi cezaevine attılar ama biz yine oradan çıkarak yola devam ettik. Bunu, ‘direnmek yaşamaktır’ sihirli cümlesiyle yaptık. Bizim yükselişimizi hazmedemiyorlar. ‘Siyasi darbe’ dedi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu. Bugün Kocaeli Adliyesi’nden suç duyurusunda bulunduk. Ne yapacaklarını bilemez haldeler. Herkes şunu iyi bilsin ki O suç işleri bakanına 14 Mayıs’ta bu halkı cevabını verecek. Kokuşmuş bir düzenleri var. Kendi arkadaşlarını bile satıyorlar. Biz ise bu ülkede barıştan, huzurdan, kardeşlikten başka bir şey istemiyoruz. Korku dolusunuz ama kurtulamayacaksınız bu halktan.”

‘SELAM OLSUN DİRENİŞİYLE SARAY SALTANATINI TİTRETENE’

Sözlerine “Selam olsun direnişiyle Saray saltanatını tir tir titretene” diye başlayan Cengiz Çiçek, “Bizi sürekli kendilerine göre tarif etmek isteyenlere biz kimiz diye soralım. Ey bu halka zulmedenler, ey parası için halklı açlık terbiye etmeye çalışanlar. Biz hava kirliliği üzerinden kanser soluyanlar, fabrikada emekçiler, özgürlüğü için on yıllardır mücadele eden Kürdüz. Eşit yurttaşlık için yapmadığı şey kalmayan, her türlü bedeli ödeyen Alevi toplumuyuz. İzmir’de Deniz Poyraz’ız. Kadın mücadelesini yılmaz savunucularıyız. Parasız, bilimsel anadilde eğitim için mücadele eden üniversiteliyiz. Peki onlar kim? Onlar 14 Mayıs siyasi darbe girişimi deyip her fırsatı darbeye dönüştürmek isteyenlerdir” ifadelerini kullandı.

’15 MAYIS’TA ÖZGÜRLÜK HALAYINA DURACAĞIZ’

AKP-MHP iktidarının seçim çalışmalarına kamu görevlilerini dahil etmesine tepki gösteren Çiçek, “Sahaya Şırnak’ta AKP’nin Valisi indi. AKP’ye bağlı imamlar indir. Camilerde AKP propagandası yapıyor. Sahaya yargı mensupları indi. Amed’de gazetecilere, avukatlara, demokratik siyaset mücadelesi veren arkadaşlarımıza operasyonlarla saldırıyorlar ama biz 15 Mayıs’ta özgürlük halayına duracağız. Biz savaş politikaları diyoruz, onlar diyor ki terör, bölücülük. Bu ülkenin en büyük bölücü partisi AKP-MHP iktidarıdır. En büyük düşmanlaştırıcısıdır. Biz irademize sahip çıktıkça bunlar yenilecektir. Kadınların özgürlüğü, Kürt halkının statüsü, Alevilerin eşit yurttaşlık talebi için, sürgündeki dostlarımızla kucaklaşmak için doğanın hakkı için emeğin hakkı için, faşizm karşısında Dîsa Em. Serkeftin” dedi.

AKDENİZ: OYLAR KILIÇDAROĞLU’NA

Emek ve Özgürlük İttifakı’nın tek adam rejiminin son bulması için aday çıkarmadığını ifade eden Ercüment Akdeniz, “Kılıçdaroğlu bugün Van’da. Oylar Sayın Kılıçdaroğlu’na dedik. Ben Alevi’yim dediği için siyasi linçe uğruyorsa inadına hepimiz Alevi’yiz. Ben Kürdüm dediği için Demirtaş ve arkadaşları cezaevlerindeyse inadına hepimiz Kürt’üz” dedi.

DARBECİ ZİHNİYET SANDIĞA GÖMÜLECEK

Akdeniz şöyle devam etti: “Şimdi tutturmuşlar, siyasi darbe. Bu tarihi siz belirlediniz. Bu bakan Soylu aynaya bakarak konuşuyor. Sizler kayyım rejimiyle siyasi darbeleri başlattınız. Kocaeli’de bilim insanları akademisyenleri 7-8 yıl süründürdünüz. Sizler Diyarbakır’da Kürt gazetecilere, vekil adaylarına operasyon çektiniz ama darbeci zihniyetinizle sandığa gömüleceksiniz. Biz emperyalizmle mücadele ediyoruz diyorlar. Buna kargalar güler. Bunlar 6’ncı filoya secde duranlardır. Bunları 14 Mayıs’ta hep birlikte hak ettikleri yere tarihin çöplüğüne göndereceğiz. Yerli Milli diyorlar, TOGG diyorlar. TOGG ne anlar açın halinden. Burada Ford fabrikası var. İşçiler, ‘Bütün ömrüm boyunca çalışsam bir TOGG araba alamam’ diyor. Türk-Kürt işçisini yabancı şirketlerde açlığa mahkum ediyorlar. Yoksulun sırtından doyan doyana düzeni yarattılar. Bu düzene hep beraber dur diyeceğiz”

BULDAN: KOCAELİ HALKINA GÜVENİYORUZ

Kocaeli Kandıra Cezaevi’nde tutuklu bulunan Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak, Nurhayat Altun ve Edibe Şahin’e selam göndererek başlayan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan konuşmasına şöyle devam etti:  “Sizlerin bu coşkusunun, bu kararlı duruşunuzun ve bu moralli birlikteliğinizin 14 Mayıs tarihinde yapılacak seçimlerde de aynı coşkuyla, moral ve kararlılıkla sandıklara yansıyacağından hiçbir şüphemiz yok. Kocaeli halkına bu konuda güveniyoruz. Ama Kocaeli’ne bir milletvekili yetmez, sizin daha çok temsilciye ihtiyacınız var. Arzu arkadaşımız ve diğer arkadaşlarımızı da, Kocaeli’den çok sayıda temsilcimizin meclise gitmesi gerekiyor.

‘AĞACIN ALTINA MÜHRÜNÜZÜ VURUN’

Şimdi Yeşil Sol Parti, bugün Türkiye siyasi arenasında belki çok fazla bilinmeyen ama bu dönem, bu süreç içerisinde HDP’nin yerine HDP milletvekillerinin Yeşil Sol listesinde girdiği yeni bir dönem. Yeşil Sol’u herkes soruyor, niye Yeşil Sol diyorlar. Çünkü AKP ve MHP’nin HDP’ye kurduğu kumpas davaları sonucu bizler sizleri temsilcisiz, seçeneksiz bırakmamak için seçimlerde alternatifsiz bırakmamak için milletvekillerinin sıralamasını yaptık ve başvurumuz yaptık. 14 Mayıs tarihinde bütün halkımız Yeşil Sol’un altına mührünü vuracak. Elinize oy pusulasını aldığınızda direkt ağacı görün, başka partilere hiç bakmayın, ağacın altına mührünüzü vurun ki bunlar gitsin. Bunlar gitsin diye bizler Yeşil Sol’u Türkiye’nin her yerinde büyüteceğiz ve birinci parti haline geleceğiz. AKP-MHP iktidarını bir tabela partisi haline getirmek boynumuzun borcudur, size söz veriyoruz.

‘ONLARIN TEK DERDİ KENDİ YANDAŞLARI VE ÇETELERİDİR’

Şimdi Kocaeli'de yaşayan halkımızın elbette ki birçok sorunu var, gece evine ekmek götüremeyen, çocuğu başını yastığa koyan, okula aç gitmek zorunda kalan, kadınların artık markete ve pazara gidemediği, alışveriş yapamadığı ve birçok sıkıntının yaşandığı ve sadece Kocaeli’de değil, Türkiye’nin her yerinde yaşanan en büyük sorunlardan bir tanesi. AKP’nin sizin evinize ekmek parası götüremediğinizden haberi yok. Çünkü onların geçim derdi yok. Onlar saraylarda kendi yandaşlarına hangi ihaleyi verebilirim, hangi talanı yaptırabilirim diye hesaplar yapıyorlar. Kocaeli halkının ne yaşadığını bilmezler, kadınlar ve gençlerin ne yaşadığını işsiz kaldığından haberleri yok. Çünkü onların tek derdi kendi yandaşları ve çeteleridir. O yüzden onlara büyük bir ders vereceğiz. Bugün Kocaeli’de gördüğümüz manzara işçisi, emekçisi, kadını ve genciyle herkes artık AKP’nin gitmesine ve bir tabela partisine dönmesine kararını çoktan vermiş bile.

‘TÜRKİYE HALKLARININ YALANLARA KARINLARI TOK’

Bu ülkeyi 21 yıldır yönetiyorlar. Şimdi verdikleri vaatleri, söylediklerini duyduğumuzda zannedilir ki muhalefetteler, ülkeyi biz yönettik. İlk defa iktidara gelecekmiş gibi yeni yeni sözler veriyorlar. Ama artık Türkiye halklarının yalanlara karınları tok. Hiç kimse verdikleri sözlere kulak asmıyor. Milletin, vatandaşın geçim derdinden, yoksulluktan, sefaletten haberi olmayan bu iktidara cevabı elbette 14 Mayıs tarihinde olacak.

‘İNSANLARIN ELİNDE TOGG ALACAK PARALARI YOK’

Bugün Türkiye halklarının açlıkla ve sefaletle mücadele ettiğini görüyoruz. Onların TOGG dediği arabaları almaya vatandaşın gücü yetiyor mu? Yetmiyor. Patates soğan diyoruz, onlar, ‘Biz TOGG diyoruz, onlar patates soğan’ diyorlar. Elbette ki patates soğan diyeceğiz çünkü insanların evinde tencereler kaynamıyor. İnsanların elinde TOGG alacak paraları yok. Onlar Saray’dan bütün ülkeyi toz pembe gördükleri için, herkesin aynı standartlarda yaşadıklarına inandıkları için insanlara vaatleri de yalandan başka bir şey değil. Kaybedeceklerini anladılar, farklı farklı yöntemlere başvuruyorlar. Birçok yerde provokasyona girişiyorlar. Biz asla provokasyonlara gelmeyeceğiz, seçim günü dahil hiçbir oyuna mahal vermeyeceğiz. Onlar bu oyunu bozmak isteyebilirler. Görüyorlar, her yerde büyük bir birlik beraberlik var ve bundan büyük bir rahatsızlık duyuyorlar. Duysunlar çünkü onları göndereceğiz, onları tarihin çöplüğüne göndereceğiz.

‘YOLSUZLUĞUN DA DUBLE YOLUNU YAPTILAR’

Elbette ki kazanacağız, onlar kazanmak için yalan söylemeye başladılar. Şimdi övündükleri tek şey duble yollar, ülkede yapmış oldukları duble yollar. Oysa yolsuzluğun da duble yolunu yaptılar, hırsızlığın duble yolunu yaptılar. Bütün bunları yaparken de 2023 seçimlerinde bir kez daha iktidara gelmek için eskiden yaptıkları şeyleri yeni yeni gündeme getirmeye çalışıyorlar.

‘100 MİLLETVEKİLİYLE ANAHTAR BİR PARTİ OLMA HEDEFİYLE’

İstediğiniz kadar yalan söyleyin, vaatler verin. Türkiye kararını verdi. İşsizi de, çiftçisi de, kadını da, genci de, Kocaeli de, Hakkari de, Van da, İzmir de, İstanbul da, herkes kararını verdi; sizi gönderecek! Operasyonlar yapıyorlar, bizi zayıflatmayı hesaplıyorlar kendilerince zannediyorlar ki Yeşil Sol’dan ya da HDP’den 10-20 kişiyi cezaevine göndersek bu parti ayaksız, başsız kalır çalışamazlar. Biz bir gideriz bin geliriz, milyonlar olarak geliriz. Gözaltına alınan arkadaşlarımın yerine milyonlarca insan gönüllü olarak gelir, çalışır. Meclis seçimleri çok önemli. Biz Türkiye genelinde 100 milletvekili hedefledik. Bu 100 vekil sizlerin temsilcisi olarak parlamentoya girecek ve anahtar rol üstlenecek. Şimdiye kadar HDP milletvekilleri mecliste Türkiye halklarının sesi oldu. Alevi’nin, Süryani’nin, Ermeni’nin, kadının, gencin sesi ve sözü oldu. Şimdi 100 milletvekiliyle anahtar bir parti olma hedefiyle parlamentoya gidiyoruz.

‘TAYYİP’İN DEDİĞİ HİÇ BİRŞEYİ DUYMAYIN’

Cumhurbaşkanlığı seçiminde faşizmi geriletmek için oy kullanacağız. Cumhurbaşkanlığı seçiminde vereceğiniz oy faşizmi geriletmek için olacak. Ya aydınlığı ya karanlığı, ya demokrasiyi seçeceğiz ya faşizmi, Ya savaş politikalarından yana ya da barış politikalarından yana oy kullanacağız. Ben inanıyorum ki, halkımız demokrasiye, adalete, huzura güvene olan ihtiyacından dolayı aydınlığı ve demokrasiyi seçecek. Artık Tayyip’in dediği hiçbir şeyi duymayın, görmeyin. Şimdi kaç gündür bir şeye takmış. Neye takmış? Selo’ya takmış. Yatıyor kalkıyor, ben iktidarda olduğum sürece Selo cezaevinden çıkmayacak diyor. Yahu sen 14 Mayıs’ta sandıktan çıkmayacaksın ama Selahattin de, Figen de, Gültan da, Sebahat da, Ayla da o cezaevinden çıkacaklar. Halkımızın gücüyle seçimlerde elde ettiğimiz başarıyla çıkacaklar, sen sandıkta kalacaksın. Bu ülkeyi bu hale getiren tek adam olarak tarihe geçeceksin. Biz mücadele verişimizle, halkların gücüyle bir kez daha tarih yazacağız. Siz kapattınız, biz büyüdük. Engellediniz büyüdük, kaç partimizi kapattınız siyaset dışı kaldık mı? Hayır! HADEP’i kapattınız DEHAP ile geldik. Onu kapattınız BDP ile geldik. HDP kapatma davasını açtınız, Yeşil Sol ile geldik. Demokrasilerde alternatifler çok.”