'Yeşil Sol Parti ile iktidara güçlü bir cevap vermeliyiz'

img
 
MEREŞ - Bazarcix’ta halk toplantısında konuşan Yeşil Sol Parti PM üyesi Erhan Yapıcı, “Bize yaşatılan zulmü kabul etmiyoruz. Yeşil Sol Parti ile iktidara güçlü bir cevap vermeliyiz” dedi.
 
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Mereş’in Bazarcix ilçesi Musolar kırsal Mahallesi’nde halk toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıya Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) üye ve yöneticileri ve mahalleden çok sayıda depremzede katıldı. 
 
Toplantıda konuşan Yeşil Sol Parti Parti Meclisi (PM) üyesi Erhan Yapıcı, Kürt ve Alevilere karşı sürdürülen “inkar ve imha” politikalarına dikkat çekti. “Rant ve inkar” üzerine kurulan bu zihniyetin topluma verebileceği bir şeyinin kalmadığını kaydeden Yapıcı, AKP zihniyetinin geçmişten bugüne gelen devlet zihniyeti olduğunu belirtti.
 
'CEVAP VERMELİYİZ' 
 
Toplumu örgütleyemeyen iktidarın, kendisine karşı örgütlenenleri ortadan kaldırmayı amaçladığını söyleyen Yapıcı, “Sonuç itibariyle yaklaşık 10 bine yakın partili arkadaşımız gözaltına alındı, tutuklamalar gerçekleşti. Ama önümüzde 14 Mayıs’ta bir fırsat var. Bu bölgede bize yaşatılan, dayatılan hiçbir şeyi kabul etmediğimiz noktasında iktidara partimizle güçlü bir cevap vermeliyiz” ifadelerini kullandı.
 
KADINLARIN SEÇİMLERDEKİ ROLÜ
 
TJA aktivisti Beybun Aslan da, iktidarın kadın politikalarına dikkat çekerek, AKP iktidarı boyunca kadınların yaşadıklarına vurgu yaptı. Her zaman olduğu gibi afet bölgesinde de en çok mağdur edilenin kadınlar olduğunu belirten Aslan, “Bu seçimlerde o kirli politikaların tekrardan başımıza gelmemesi için ne yapabiliriz? Bütün komşularımıza, tanıdıklarımıza gidip isyanımızı, öfkemizi dile getirmemiz gerekiyor. Bu yüzyılın felaketini başlarına geçirmek bizim, kadınların elinde. Kadınlar olarak son sözü biz söyleyeceğiz” şeklinde konuştu. 
 
HDP PM üyesi Halim Barin ise depremde ortaya çıkan yıkımın sorumlularına dikkat çekti. Barin, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Burada gerçekten özgür bir yaşamı kurmak, kendi kültürümüzle, Kürt-Alevi kimliğimizle özgürce yaşamak derdindeyiz. Bunun da yolu faşizmi geriletmek. Başka çıkar yolu yok. Faşizme kaybettirmemiz gerekiyor. Güçlenmemiz, örgütlenmemiz lazım. Genel olarak Türkiye’deki atmosferi değiştirebilecek güçteyiz. Bunu depremden sonra açığa çıkan gücümüzde, birliğimizi gördük. Ama bu birlik kendiliğinden doğmadı. 50 yıllık bir mücadele geçmişimiz, ahlakımız var. Bu ahlakla dayanışmayı büyüttük. Kürt’ten, Alevi’den, gençten, kadından nefret eden, onları yok etmek isteyen bu iktidardan bir an önce kurtulmamız lazım.”