Sarısaç: Kürt sorunun çözümü bu ülkenin sınırları içindedir

img

ANKARA - HDP Milletvekili Murat Sarısaç, Kürt sorunun bütün sorunların temel kaynağı olduğunu belirterek, çözümünün de ülke sınırları içinde olduğunu söyledi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Wan Milletvekili Murat Sarısaç, Meclis Genel Kurulu’nda maddeler üzerine devam eden 2023 bütçesi görüşmelerinde, İmralı tecrit sistemi, hasta tutuklular ve cezaevlerinde artan hak ihlallerine çekti. 

KÜRT SORUNUN ÇÖZÜMÜ 

“Hazineler kaybedildiği yerde aranır” diyerek konuşmasına başlayan Sarısaç, Mezopotamya coğrafyasının da kaybedilen hazinesinin çok kültürlülüğün olduğunu söyledi. Bu zenginliğin yüzyıl önce  “tek millet, tek devlet, tek bayrak” anlayışıyla diğer zenginlikleri hiçe sayıldığını kaydetti. Sarısaç, “Yüzyıldır, diğer halktan dilden ve inançtan insanların hiçe sayılması katliamlara yol açan anlayışın sonucudur. Kürtlerde bu yüzyılık sorunda en çok acıyı çekmiş, en büyük katliama uğramış  haklardan biridir. Yüzyıl geçmesine rağmen hala dili, kültürü, herşeyi hiçe sayılıyor. Cumhuriyetin ikinci yüz yılına gireceğimiz bu dönemde de hala Kürt sorunun başka bir aşamaya, Kürtlerin kültürlerini yok sayıldığı bir anlayış ile karşı karşıyayız. ‘Hazineler kaybedildiği yerde aranır ve orada bulunur’. Kürt sorunu bütün temel

sorunların ana sorunların konumundadır. Kürt sorunun çözümü yine bu ülke sınırları içerisinde olacaktır. Keşke bu yüzyıllık sorun meclis çatısı altında çözülebilseydi. Yüzyılın sonunda hem bölgesel hem uluslararası sorun haline gelen Kürt sorunu hala demokratik barışçıl yollarla değilde, bu sorunu gerektiğinde darbeci dedikleri Sisi’nin elini sıkmaya çalışan, Esad’a katil diyip sonra anlaşmaya çalışan bu anlayış, keşke bu sorunu başkentlerde çözeceğine kendi haklarıyla beraber, kadim mezopotamya coğrafyanın  zenginliğini kapsayacak şekilde olsaydı” dedi. 

‘HAZİNENİN ARANACAĞI YER İMRALI ADASI’ 

Kürt sorunun çözümünün başka kentlerde değil, muhtapları ile çözülebileceğine dikkat çeken Sarısaç, “Bu sorunun muhtapları bellidir.  2013-2015  yılları arasında bu ülkenin zenginliğine göre bir politika izlendi. Bütün halklara ümit oldu. Hazinenin aranacağı yer İmralı adasıdır. Nasıl ki daha önce İmralı adasında Sayın Abdullah Öcalan bunların müzakereleri yapıldıysa, halkın yüzde 80’nin de destek alındıysa, bugünde bu sorunun çözmenin tek yolu tecritin kalkması. Tecrit sadece Kürtlere de zarar vermiyor, hayatımızın her anında var. Bugün uygulanan tecrit evlerimizin içerisine varmış durumda, tecrit ile bir hukuksuzluk hali dayatılıyor. O zaman sadece savaş baronları ve yandaş şirketler, mafya istedikleri gibi cirit atıyor. Bundan dolayı Türkiye ile ilgili Türkiye’nin gelecek yüzyılını kurtarmak istiyorsak, savaş bombalarla değil, barışı ve demokrasiyle söz edilmesini istiyorsanız Kürt sorunun barışçıl yollardan çözülmesi” ifadelerini kullandı. 

HASTA TUTUKLULAR 

Faşizmin en fazla uygulandığı yerlerden birinin de cezaevleri olduğunu ifade eden Sarısaç sözlerini şöyle sürdürdü: “AKP hükümetinin politikaları, Kürtleri ve demokrasi güçlerini yani dışarıda olanları içeri atmak, içeride olanları da dışarıya çıkartırmamak. ‘90’lar süreci bitti diyordu’ ama o dönemde faili meçhullerle katledilmeyen kişiler infazlarını doldurmalarına rağmen tahliye edilmiyorlar. Çok basit gerekçelerle infazları bozuluyor. Diğer bir boyutu cezaevlerinde neredeyse cezaevleri ölüm evlerine dönmüş durumda. 2022 sürecinde 62’ye aşkın hasta mahpus cezaevinde yaşamını kaybetti. En son dönemde intihar denilerek, bir çok mahpus yaşamını kaybediyor. AKP hükümeti yaşlı , genç kimseyi dinlemiyor. Ölüme ayarlı bir politikaları var. Hepiniz soruyorsunuz ya: Devlet size ne yaptı? Devlet Kürtlere yapmadık hiçbir şey bırakmadı. Cezaevinde, dışarıda katliamlar. İster Türkiye’de olsun dünyanın neresinde olsun, devlet Kürt statüsüne ilgili Kürde düşman olarak bakıyor. Her yerde bu düşman politikalarını uygulamaktan çekinmiyor. Yüzyıllık katliamların şöyle bir şey oldu? Yüzyıldır bitiremediniz, bitmiyormuş ve bitmeyecek de.”