Uca: Kopengah Kriterleri AKP’nin gidişiyle hayata geçecek

img

ANKARA - HDP Milletvekili Feleknas Uca, AKP’nin “Kopenhag Kriterleri, Ankara Kriterleri olacak”  diyerek iktidara geldiğini belirterek, “Kopenhag Kriterleri’nin bir an önce hayata geçmesinin tek yolu, sizin gidişinizdir” diye konuştu.

Meclis Genel Kurulu’nda 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin Dışişleri Bakanlığı bütçesi üzerine söz alan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Êlih Milletvekili Feleknas Uca, iktidarın dış politikası üzerinde durdu. AKP iktidarının 20 yıldır Avrupa Birliği (AB) üyeliği vaadiyle oy topladığını belirterek, “Örneğin; Recep Tayyip Erdoğan, 2002 yılında yaptığı bir konuşmada, ‘Kopenhag Kriterleri, Ankara Kriterleri olacak’ demiş. AB’ye üyelik için önemli eşik olan bu kriterlerin Türkiye’de uygulanacağı sözünü vermişti. Ancak, AKP iktidarının özellikle son 7 senede, insan hakları, demokrasi, ifade ve basın özgürlüğü gibi temel hakların karşılanmasını gerektiren Kopenhag Kriterleri, Türkiye’nin çok uzak olduğu kriterler haline gelmiş durumda. Türkiye, bugün dünyada en çok gazeteci, akademisyen ve siyasetçinin cezaevinde olduğu ülke konumunda” dedi. 

‘KOPENHAG KRİTERLERİNDEN BAHSEDİLEMEZ’

AKP’nin dış politikada dibe vurduğunu dile getiren Uca, “İşkenceye sıfır tolerans diyen iktidar, bugün cezaevlerindeki işkenceye, hak ihlallerine göz yumuyor, ülkenin dört bir yanını cezaevine çevirmiş durumda. Halkın iradesinin gasp edildiği, yargının bağımsız olmadığı, AİHM kararlarının yok sayıldığı bir ülkede Kopenhag Kriteleri’nden nasıl bahsedebiliriz? Tüm ülkeyi cezaevine dönüştüren iktidarın işkenceye toleransı nasıl sıfır olabilir? Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz sene; ‘Kendimizi başka yerlerde değil, Avrupa'da görüyor, geleceğimizi Avrupa ile birlikte kurmayı tasavvur ediyoruz’ demişti. Bugün, AKP iktidarı, AB ve Batı ile ilişkilerinde dibe vurmuş durumda. Avrupa Birliği müzakerelerinin tamamen rafa kaldırıldığı bu süreçte, reformları uygulamak yerine Avrupa Birliğinin kaide ve ilkelerine ‘tanımıyoruz’ diyerek karşı çıkıyorlar. ‘Bir gece ansızın’, ‘Rahat durmazlarsa vururuz’ tehditleriyle AB ilişkileri gerildi” diye belirtti. 

KÜRTLER ÜZERİNDEN UCUZ SİYASET 

İktidarın dış siyasette yaşadığı krizler üzerinde duran Uca, “İsveç ve Finlandiya ile yaşanan son krizle birlikte başta ABD olmak üzere NATO ülkeleriyle de yeni bir kriz yaratıldı. Buralarda Kürtler üzerinden yaptıkları ucuz pazarlık siyasetiyle ellerinde olmayan güce bu şekilde sahip olmaya çalıştılar. İktidar, sıkıştığı yerden Avrupa vaadiyle çıkabileceğini sanıyor. Ancak AKP iktidarının diplomasi anlayışı, Avrupa’da kapı kapı dolaşıp Kürt düşmanlığı yapmaktan öteye gitmiyor. AB uyum sürecinde AKP açılan fasılları aslında demokratikleşme amacıyla değil, kendi ajandasını hayata geçirmek üzere askeri vesayetten kurtulmanın bir aracı olarak gördü. Dolayısıyla AKP, özellikle referandumdan sonra AB enstrümanı terk etmiş oldu. Tekçi ve baskıcı rejimini kurumsallaştırma sürecine girmiş oldu. İktidarın yanlış ve düşman politikalarından dolayı Avrupa’da hızla itibar kaybeden Türkiye, vize serbestisinden bahsedilen günlerden, Avrupa ülkelerinin transit geçişlerde vize istediği bir ülke haline getirildi” değerlendirmesinde bulundu. 

Uca, iktidarın bu tutumunun sürdürülebilir olmadığını vurgulayarak, “Nitekim faturası halka kesiliyor. Bu nedenle, tüm ülkelerle barış ve müzakereci diplomasi ekseninde tutarlı ve ilkeli dış siyaset acil bir şekilde hayata geçirilmeli. Bunun için de ekonomik ve toplumsal sorunları demokratik, barışçıl yöntemlerle çözülmeli” şeklinde konuştu.

‘YENİ TOPLUMSAL SÖZLEŞME’

Kopenhag kriterlerine bile gerek kalmadan toplumsal barışın, demokrasinin ve özgür bir ülke için Türkiye’de tüm kimlikleirn anayasa temelinde eşit yaşam hakkına erişimin sağlanması gerektiğinin önemine dikkat çeken Uca, "Ankara Kriterleri olacaksa bu yeni bir toplumsal sözleşme biçiminde ele alınmalıdır. Aksi takdirde bu ülke halkları daha da kutuplaştırılacak ve bu temelde ne ekonomik ne de siyasal bir normalleşme sağlanamayacaktır” diye konuştu. 

Uca, son olarak şunları ekledi: “Şunu biliyoruz ki, komşularla sorunlarımızın bitmesinin, toplumsal barışın sağlanmasının ve Kopenhag Kriterleri’nin bir an önce hayata geçmesinin tek yolu, sizin gidişinizdir. İşte o zaman halkımız size ‘Suwar hatin, peya çûn’ diyecek.”