HDP’li Öcalan: Mücadelemize tecridi kırarak başlamalıyız

İSTANBUL - Savaş politikalarının İmralı'daki tecridin ağırlaştırılmasıyla genişlediğine işaret eden HDP'li Ömer Öcalan, “Mücadelemize tecridi kırarak başlamalıyız” dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridi ve iktidarın savaş politikalarını değerlendirdi. Türkiye’nin Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ile beraber yürüttüğü saldırıların temel nedeninin Kürtlerin dört parçaya bölen Lozan Antlaşması’nın 2023’te güncellemesine yönelik olduğunu belirten Öcalan, yeni bir Lozan ile Kürtlerin kazanımlarının tamamen yok edilmek istendiğini söyledi. Öcalan, “Türkiye savaş siyasetiyle ‘ben artık Kürtleri ortadan kaldırmalıyım’ diyor. Özgür ve irade sahibi olan Kürdün ve onun temel hakları olan dil, kültür ve statü taleplerini ortadan kaldırmak istiyor” ifadelerini kullandı.
VARLIK YOKLUK SAVAŞI
 
Sürdürülen bu savaşın “varlık-yokluk” olarak tanımlandığını belirten Öcalan, “Ortadoğu yeniden dizayn ediliyor. 2023’e girerken, yeniden dizayn edilecek olan Ortadoğu’da Kürtler statüsüz kalmayacak. Ortadoğu’nun her yerinde Kürtler büyük bir sesle haklarını istiyor. AKP-MHP faşizmi, Kürtlerin bu haklı taleplerini savaşla tasfiye etmeyi amaçlıyor. Kürtler bu savaşı varlık ve yokluk savaşı olarak görüyor. Bu savaşı başlatanlar amaçlarına ulaşamayacaklar” ifadesinde bulundu. 
 
'DEMOKRATİK MODERNİTE HER YERİ ETKİLİYOR'
 
Kürt halkının 1923 yılında yürüttüğü mücadelenin parçalı ve aşiretsel bir mücadele olduğunu fakat gelinen aşamada Kürtlerin çok büyük, örgütsel bir ulusal mücadele verdiğinin altını çizen Öcalan, bu durumun ortaya çıkmasındaki aktörün Abdullah Öcalan’ın olduğuna söyledi. Öcalan yürütülen savaşın derinleşmesini ve Öcalan’ın rolüne ilişkin şunları söyledi: “Kürtler artık ulusa ve Kürdistani bir mücadele yürütüyor. Türkiye bu duruma tahammül edemiyor. Öcalan’ın geliştirdiği demokratik modernite her yeri etkiliyor ve yaşam buluyor. Türkiye’nin savaş ısrarı da bundandır. Türkiye bir taraftan Öcalan üzerindeki tecridi derinleştirerek, Öcalan’ın sesinin dışarıya ulaşmasını engelliyor bir taraftan da savaşı derinleştiriyor. Başur’da yürüttüğü savaşla korku yaratmaya çalışıyor, Bakur’da gözaltı ve tutuklamalarla sindirmeye çalışıyor, Rojava’yı da her gün ‘bugün saldıracağım, şu gün saldıracağım’ diyerek tehdit ediyor. Türkiye çok kirli bir savaş yürütüyor. Türkiye KDP’yle hareket ederek Kürt halkının birliği ve beraberliğini kırmak istiyor.”
 
TARİHİ DİRENİŞ
 
KDP’nin bu savaşta Türkiye ile ortaklaşmasına tepki gösteren Öcalan, KDP’li Mesut Barzani’nin “Kardeş kanının dökülmesine izin vermeyeceğim” sözlerini hatırlatarak, KDP’nin bu savaşta yer almasını sert sözlerle eleştirdi. KDP’nin Türkiye ortaklığıyla Kürtlerin ulusal birliğine ciddi anlamda zarar verdiğini ifade eden Öcalan, “KDP kendini gözden geçirmeli. Başur Kürdistan’da büyük bir gaflet yaşanıyor. Kendilerine ‘biz Kürtler için mücadele ediyoruz, siyaset yürütüyor’ diyenler kendilerini gözden geçirmeli. Biz bir partinin kendi çıkarları için Kürtlerin kazanımlarının ayaklar altına alınmasına karşıyız. Bugün Kürtlerin önünde tarihi bir dönem ve fırsat var. Gelinen noktada Kürtler bugün rolünü oynamayacaksa ne zaman oynayacak. Bugün dört parça Kürdistan’da her gün onlarca Kürt yaşamını yitiriyor, cezaevlerinde her gün Kürt cenazesi çıkıyor. Bütün Kürtler yaşanan bu acıyı hissetmeli. Gün tarihi direniş günüdür. Herkes üzerine düşeni yapmalı.”
 
‘TECRİT KIRILMALI’
 
Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin ağırlaştırıldığı dönemde savaşın da kapsamının genişletildiğini belirten HDP'li Öcalan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ne zaman tecrit uygulansa kirli bir savaş kapıda beliriyor, Kürt coğrafyaları bombalanıyor. Ama ne zamanki Öcalan ile diyalog kurulsa halkı huzur sarıyor. Kürt sorunun çözümü İmralı’dadır, çözümün yegane muhatabı Öcalan’dır. Kürt halkı tarihi bir dönemden geçiyor. Bu tarihsel dönem bize ‘Önderliğinizi özgür kılın’ diyor. Onun için tüm mücadelemize de tecridi kırarak başlamalıyız. Herkes siyasetini tecride göre belirlemeli.”
 
MA / Ergin Çağlar - Mehmet Aslan