Beştaş’tan AKP’ye Gezi tepkisi

img

ANKARA – HDP’nin Gezi davasında verilen cezaların araştırılması için verdiği önergenin görüşmelerinde AKP’li Ahmet Özdemir’in, “devletin bakış açısı var” sözlerine karşılık HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Erdoğan’ın bu konudaki açıklamalarını hatırlattı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç tarafından Gezi davasındaki ağır cezasızlıkların yol açtığı adaletsizliğin araştırılması amacıyla verdiği Meclis Araştırma önergesi görüşüldü. Önerge AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.

Önergenin gerekçesini açıklamak üzere HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül söz aldı. Bülbül, Gezi direnişinin 9’uncu yılında katledilen Mehmet Ayvalıtaş, Ethem Sarısülük, Medeni Yıldırım, Abdullah Cömert, Hasan Ferit Gedik, Ahmet Atakan, Ali İsmail Korkmaz ve Berkin Elvan'ı anarak, söze başladı.

‘GEZİ’DEKİ VANDALLIK SIKILAN GAZ, KURŞUNDU’

Katledilenlerin faillerine yönelik yapılan yargılamalarda cezasızlık politikası uygulandığını dile getiren Bülbül, “Gezi eylemi doğaya, yaşama, demokrasiye, adalete, özgürlüğe, eşitliğe, birlikte yaşama sahip çıkmayı amaçlayan meşru demokratik bir eylemdir, dünya insanlık tarihine geçmiştir tıpkı Tiananmen Meydanı'nda yapılan eylem gibi, tıpkı Bastille hareketi gibi, tıpkı Güney Afrika'da ırkçılığa karşı yapılan hareket gibi, tıpkı IŞİD'e karşı yapılan Kobani direnişi gibi dünya insanlık tarihine geçmiş bir eylemdir. Doğrudur; Gezi'de bir barbarlık, Gezi'de bir Vandallık vardır ama bu barbarlık ve Vandallık eylemcilerin doğaya, yaşama sahip çıkması değil, bu amaçla yaptıkları eylemler değil, eylemcilere sıkılan gaz, eylemcilere sıkılan gaz kurşunu, eylemcilere sıkılan kurşun ve eylemcilere yapılan işkencedir, Vandallık budur” diye konuştu.

Gezi Davası’nda verilen cezaların meşrutiyeti olmadığını dile getiren Bülbül, ekledi: “Bakınız, Gezi eylemleri sırasında İçişleri Bakanlığının verilerine göre tüm illerde toplumsal harekât olmuş, birçok ilçede ve hatta köyde toplumsal harekât olmuş ve 5 bin 532 eylem gerçekleşmiştir. Bu eylemlere 3,5 milyon insan mobilize olarak katılmış, fikren ve ruhen katılanların sayısı da eklendiğinde bu 50 milyonu bulacaktır. Dokuz yıl üzerinden geçmiş olmasına rağmen Gezi ruhu ve Gezi direnişi hâlâ ayaktadır. Gezi ruhu ve Gezi direnişi demokrasi, eşitlik, özgürlük, adalet istemeye devam etmektedir; tıpkı, Kobanê’de IŞİD canilerinin kadın tecavüzü, çocuk katliamına karşı yapılan eylemde olduğu gibi. Bu anlamda Sevgili Osman Kavala ile Sevgili Selahattin Demirtaş'ın kesiştiği nokta Kobanê direnişi ve Gezi direnişidir.Gezi direnişi, ne dıştan ne içten ne bir başka yerden pompalanmış, kışkırtılmış bir hareket olmayıp tamamen doğa seven, çevre seven, tarihine, kültürüne, ortak ve eşit yaşama, Türkiye'de halkların eşit yaşamına, inançların eşit yaşamına, insanlığın eşit yaşamına sahip çıkmaya çalışan, kadın haklarına son derece saygı duyan ve kadın özgürlüğünün olmasını savunan bir harekettir; bir demokrasi hareketidir, bir sivil toplum hareketidir.”

O KADAR KORKTUNUZ Kİ HALA UNUTAMIYORSUNUZ’

Söz alan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Ali Şeker de “Yaşasın Gezi” diyerek, sözlerine başladı. Gezi’nin Türkiye’nin onuru olduğunu ifade eden Şeker, “Tarihin gördüğü belki de en geniş katılımlı ve en barışçıl insani itirazdır. İşte yükselen bu itirazın gücü iktidarı öyle korkuttu ki dokuz yıldır hâlâ unutmuyorsunuz. Gezi'yi haksız ve hukuksuz bir biçimde yargılamanın ve cezalandırmanın peşine düştünüz. O gün Gezi'de demokrasiyi, insan haklarını, doğayı, çevreyi ve şehri savunanları, özgürlüklerini savunanları hem de darbe girişimi diye cezalandırmaya kalkıyorsunuz” diye konuştu.

‘ZEKERİYA ÖZ’ HATIRLATMASI

“Geçmişte biliyorsunuz Zekeriya Öz'ler vardı -ne talimat verilirse öyle karar verenler- şimdi de yeni savcılar ve hâkimler türettiniz” diyerek, iktidara yüklenen Şeker, “Ne talimat verilirse sıfır da ceza verebiliyor normal yargılama kendi hâlinde yürüdüğünde ama sıfır alanlara siz ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdirebiliyorsunuz. Dün kol kola yürüdükleriniz Ergenekon ve Balyoz'u yaptılar, bugün de yine, başka başka kurgu davaları yürüten hâkim ve savcılar var, asıl, bu hukuksuzlukların, haksızlıkların karşısına dikilmesi gereken, bu baskılar karşısında dimdik durup, hukuksuzluklar karşısında adaleti araması gereken savcılar ve hâkimlerin heykellerini dikmeniz lazım. Zekeriya Öz'ün heykelini dikmeye kalkanlardan biz böyle bir şey beklemiyoruz tabii ki. Bugün, sessiz çoğunluğun sesi yükseliyor ve bu sessiz çoğunluğun sesi ülkenin barışı için, ülkenin kardeşliği için, ülkenin geleceği için bir araya geldiğinde sizler korkuyorsunuz. Korkmayın, o günler gelecek ve bu ülke barışına, kardeşliğine kavuşacak” ifadelerini kullandı.

AKP’YE TEPKİ

AKP grubu adına söz alan Milletvekili Ahmet Özdemir’in Gezi direnişinde polis müdahalesi ardından yaşanan zararlardan bahsetmesine CHP Milletvekili Tahsin Tarhan, “Bir taraf can konuşuyor, bir taraf mal konuşuyor” sözleriyle tepki verdi.

Muhalefetin “Kadınlar cezaevine atılıyor”, “Mimarlar Odası Başkanı cezaevine atılıyor”, “Gazeteciler cezaevine atılıyor”, "Kürtler yargılanıyor” sözlerinin doğru olmadığını savunan AKP’li Özdemir’e, CHP’li Ali Şeker “Yalan mı”, HDP’li Serpil Kemalbay da “Cezaevinde kaç kişi vardı, şimdi kaç kişi var; söyle! 5 kat arttı, 5 kat” sözleriyle karşılık verdi.

AKP’NİN DEĞİL DEVLETİN BAKIŞ AÇISI

Gezi’nin direniş olarak tanımlanmasından da rahatsız olan AKP’li Özdemir, “Bizim bu konuyla ilgili bir bakış açımız yok. Devletin de bir bakış açısı var. Devlet suç işleyene cezasını verir, suç işlemeyen beraat eder ve devletin gündeminden düşer bu” sözlerini sarf etti.

BEŞTAŞ: İNSAF YA!

Sataşmadan söz alan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Hadi buraya kadar anlaşalım ama biz varsayımdan ziyade haksız, hukuksuz ve talimatla verilen mahkumiyet cezalarını somut olarak ifade ediyoruz. Şu anda Silivri Cezaevi’nde Osman Kavala ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yatıyor. Hakan Altınay, Can Atalay, Mine Özerden, Çiğdem Mater, Mücella Yapıcı; bunlar yatıyor ya, ceza aldılar. 2 defa beraat kararı olmasına rağmen ceza aldılar ve sayın hatip dedi ki -en önemli cümlesi- ‘Bizim bir bakış açımız yok ve gündemimizde değil’ İnsaf ya, insaf” sözleriyle tepki gösterdi.

‘YARGIYI SİZ YÖNETİYORSUNUZ’

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Gezi’yi, Osman Kavala’yı sözleriyle hedef aldığını hatırlatan Beştaş, şöyle devam etti: “Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, Osman Kavala ve Gezi davasıyla ilgili, tıpkı Kobanê kumpas davası gibi, sayısız açıklama yapmıştır, sayısız talimat vermiştir. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, daha kim olsun? Bir de AKP'nin Genel Başkanı. İşine gelince ‘Genel Başkanım’ diyor, kendisine hakaret edilmeyince, ‘Cumhurbaşkanlığına hakaret’ diye bu sefer diğer şapkayı giyiyor; böyle bir tezat olamaz, böyle bir yönetim olamaz. Bize iktidar grubu lütfen ama lütfen ‘Yargı bağımsızdır. Bizim işimiz yargıyla yok’ demesin. Yargıyı siz yönetiyorsunuz, yargıya siz talimat veriyorsunuz. Yargının ne karar vereceğine kadar her işi siz yapıyorsunuz. Ha, tabii, bazı olaylarda vazgeçiyorsunuz; Deniz Yücel ve Rahip Brunson gibi önce iddiada bulunuyorsunuz, talimatlarınızı veriyorsunuz, sonra da anlaşmalar… Gezi direnişi, kesinlikle her yerde sahiplenilen ve bugün de arkasında olunan bir demokratik protesto hakkıdır. Bugün iktidarın ortağı olan parti de dün gezideydi ama bugün gezinin karşısında duruyor, bunu da tarih yazıyor ve yazmaya devam edecek.”