HDP’liler sel olup Ankara’ya akacak: Çözüm kongresi olacak

img

ANKARA - HDP’nin büyük kongresine sayılı günler kalırken, milletvekili Meral Danış Beştaş, onbinlerle sel olup Ankara’ya akacaklarını belirtti. HDP’li Kemal Bülbül ise, Türkiye’nin demokratikleşmesi için HDP’nin çözüm gücü olacağına dikkat çekti.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği eski Genel Başkanı HDP'li Kemal Bülbül ve Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, HDP’nin haftasonu yapacağı kongreyi ve Efrin’e yönelik saldırıları değerlendirdi. Partilerinin olağanüstü koşullarda kongreye gittiğini belirten Bülbül, tekçi ve baskıcı ittifaka karşı çoğulcu anlayışını benimsediklerini vurgulayarak, “Bu gerici ittifaka karşı HDP’nin ortaya koyduğu halkların inançların, demokrasi güçlerinin ittifakı Türkiye halkları için, demokrasi ve barış için bir şanstır” dedi. 
 
Türkiye’de topyekûn bir demokratikleşmeye ihtiyaç olduğunu ve HDP kongresinin buna cevap vermesi gerektiğinin altını çizen Bülbül, “HDP artık Türkiye ile sınırlı kalmayarak bölge düzeyinde bir siyaset yürütmesi gerekiyor. Kürt sorunu, emek, Alevi, kadın, eğitim, ekoloji gibi sorunların kendisini dayattığı bir süreçte bu kongre gerçekleşiyor. Bunun çözümünü karşılayacak bir mücadele ve iradenin ortaya çıkması lazım” dedi. 
 
HDP’ye yönelik saldırılara rağmen tartışmalarda bir canlılık olduğunun altını çizen Bülbül, HDP’nin bu yüzden beklentilere cevap verebilecek bir kongre yapmaya aday olduğunu söyledi. 
 
‘EFRİN’DE OCAK TALİBİ ALEVİLER VAR’
 
Efrin’e yönelik saldırıları da değerlendiren Bülbül, “Adına ÖSO denilen koktely yapının Suriye’de Ortadoğu’da, Irak’ta Şam’da mazlum halkları kendilerine biat etmeyen Sünni kesimde dahil olmak üzere özellikle Alevileri, kadınları, Ermenileri, Hıristiyanları hedef aldığını hep birlikte gördük yaşadık” diye konuştu. 
 
Efrin’deki Alevi varlığına da işaret eden Bülbül, şunları söyledi: “Efrin’de ocak talibi olan Aleviler var. Bunlar Üryan Hızır Ocağı talibidirler. Bizim gibi cem cemaat yürüten, bizim gibi müsahipleri, pirleri olan ocak talibi Alevilerdir bunlar. Aleviler yapısı gereği bu cani örgütlerin hedefi haline gelmiş durumdadırlar. Selefiliği, vehabiliği, halefiliği benimsemeyen, ortak eşit yaşamı benimseyen, 72 millete bir nazarla bakan bir yapı söz konusudur. Böyle bir yapı olunca adına ÖSO denilen ama içinde IŞİD’çi, El Nusra’cının bulunduğu bir yapının hedefi haline gelecektir. Bizim de Kürtlerle bu mazlum halk ile dayanışma içinde ortak mücadele yürütmemiz gerekiyor. Bu sadece Efrin’e mahsus da değildir. Aleviler dünyada bir global güç konumunda. Türkiye’deki Alevilerin de Efrin’deki durumun karşısında duran bir çıkışı gerekli. Efrin sadece bir ne bir başına Alevi’dir ne Kürt’tür. Efrin bir başına insanlığın eşitlik, özgürlük arayışının odak noktasıdır. Efrin, Kobanê ve Rakka’nın 3’lü zincirin halkası olarak tanımlıyorum.” 
 
Efrin halklarının meşru bir mücadele yürüttüklerinin altını çizen Bülbül, Efrin’de de Kobanê’deki bir sonucun ortaya çıkacağını söyledi. 
 
‘HDP’Yİ BİTİREMEZSİNİZ’
 
HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş da, saldırıların boyutu ne olursa olsun HDP’nin ciddi bir kararlılık içinde yoluna devam ettiğinin altını çizerek, “HDP bir halk partisidir. Halk bitirilemez, susturulamaz” diye konuştu. HDP’nin 11 Şubat’ta onbinlerce kişinin katılımıyla “yeni bir döneme ve atılıma hazır olduklarını” ilan edeceklerini vurgulayan Beştaş, saldırılar karşısında güçlü bir mesaj vereceklerini ifade etti. 
 
Beştaş, bütün parti yöneticilerinin yerellere dağılarak kongreye gelecek kitleye eşlik edeceklerini belirterek, “11 Şubat’a Ankara’ya bir insan seli akacak ve saldırılara cevap verecek” diye konuştu. Beştaş, HDP’nin kongresine 30 binden fazla insanın katılacağını söyledi.
 
‘TÜRKİYE HALKI EFRİN GERÇEKLERİNİ BİLMİYOR’
 
“Efrin’de bir meşru müdafaa var ama bu meşru müdafaayı oradaki halk gösteriyor” diyen Beştaş, uluslararası ajanslar tarafından sivil ölümlerine ilişkin haberler geçtiğini ancak bunu Türkiye’de görmenin mümkün olmadığını söyledi. Beştaş, şöyle devam etti: “Bu haberlere Türkiye’de rastlamak mümkün değil. Çünkü basına 15 maddelik bir andıç sunuldu ve haberler ona göre yapılıyor. Efrin’e yönelik gerçekler Türkiye’de dile getirilmiyor. Bizim dışımızdaki bütün partiler koro halinde ‘Türkiye kendini koruyor’ diyor. Türkiye neyi koruyor? Türkiye’nin altına imzası olan BM sözleşmeleri var. Bu sözleşmeye göre Türkiye’nin yaptığı saldırıdır, savaştır. Koruma olması için Türkiye’ye yönelik saldırı olması gerekiyor. Ama böyle bir saldırı söz konusu değil.” 
 
KÜRTLER ÖZNE OLACAK
 
Efrin halkının meşru savunma pozisyonunda olduğuna dikkat çeken Beştaş, halkın kendini, evini, yurdunu savunmak için mücadele ettiğini belirterek, “ Uluslararası kamuoyu ve devletlerin daha fazla endişe beyan etmesine tahammülümüz kalmadı.  Bu endişe ne zaman somut bir girişime dönüşecek. Sadece bu endişenin dozu artıyor. Endişeliyiz, çok endişeliyiz, daha fazla endişeliyiz… Bu durum 50 milyona yakın Kürt’ün sabrını taşırmak üzere. Kürtler yüzyıl sonra edilgen bir pozisyonda yeni bir dizaynın parçası olmak istemiyor. Biz bu işin öznesiyiz” diye ifade etti. 
 
‘BARIŞI SAVUNMAK ONURDUR’
 
Daha önceden DAİŞ’in Türkiye sınırına komşu olduğunu ancak Türkiye’nin tek bir gün bile bunu kendine tehdit olarak görmediğini söyleyen Beştaş, Kürtlerin yönetimini kurduğu, eşit, ortak bir yaşam inşa ettiğinde Türkiye’nin saldırıyı gündeme getirdiğini dile getirdi. Efrin’e yönelik saldırılarda çocuklar, bebekler ve kadınların ölümünün dünyanın gözü önünde gerçekleştiğini belirten Beştaş, “Buna karşı güçlü bir ses çıkarmak zorundayız. Türkiye’de gösterilenin aksine savaş karşıtlarının sayısı ve oranı kesinlikle destekleyenlerden fazladır. Bugün bir faşizm durumu var ama bu ülkede barışı savunmak onurdur. Savaşı savunmak suçtur” dedi.