Meclis’te tüm vekillere gönderdikleri mektupla Efrin saldırısının durdurulmasını talep eden 170 kişiden biri olan eski bakan Ziya Halis, AKP-MHP yakınlaşmasını, Efrin saldırısını, CHP'nin tutumunu ve Efrin saldırısına tepki gösterenlere yönelik baskıları değerlendirdi. 

 

2019 seçimleri öncesi AKP ve MHP'nin gerçekleştireceği ittifaka değinen Halis, "Bu yakınlaşma partilerindeki uğradıkları zafiyet, düşüşten kaynaklı. Bahçeli yeterli imza olduğu halde kurultayı yaptırtmadı. Bunu da AKP'nin desteğini alarak başarabildi. AKP'nin oyları da düşmüştü. MHP ile bu şekildeki yakınlaşmasını ileri zaman içerisinde ittifaka dönüştürdüler. Bu ittifakın temeli de 16 Nisan Anayasa referandumunda atıldı. Türkiye yeni bir milliyetçi cephe; AKP, CHP ve MHP milliyetçi cephe ile karşılaştı. Geçmişte 'Milliyetçiliği ayaklarımın altına alırım' diyen Tayyip Erdoğan'ın ve 'Erdoğan'dan Cumhurbaşkanı olmaz' diyen Bahçeli'nin siyasi çıkar ilişkileri ekseninde bir araya gelmesi, bundan sonra Türkiye politikaları buna göre eviriliyor. Böyle bir kafatasçı, milliyetçi, etnik ve mezhepsel bakış açısıyla Türkiye'nin yönetilmesi, bu cephenin içerisinde yer almayanların yok sayılması, bunlara dönük baskıları kabul etmemiz mümkün değil. Bu sonuçların Türkiye'nin hayrına olmadığını, toplumsal barışına katkı sunmadığını düşünüyorum" dedi. 

 

'AKP-MHP BİRLİKTELİĞİ SAVAŞI ÖNCELER'

 

Efrin saldırısını değerlendiren Halis, AKP-MHP ittifakının durumu "beka meselesi"ne getirdiğini vurgulayarak, "'Türkiye tehdit altında' düşüncesini öne çıkararak, savaş politikası üretmesi bu beraberliğin doğal bir sonucudur. Bu beraberlik savaşı önceler, kavgayı önceler... Diyalog, toplumsal uzlaşı, barış gibi değerler var. Bu değerlerin bu beraberlikte yeri yok. Dolayısıyla yurtiçindeki toplumsal barışa dönük gelişmelerin rafa kaldırılması, Türkiye'nin barış meselesinin sınır dışındaki olaylara entegre edilmesi tamamen bu savaş politikalarının bir ürünüdür. Beklenen buydu ve bunu da yaptılar" diye konuştu. 

 

'TALİHSİZ DURUMLAR'

 

Efrin saldırısına karşı çıkanların direkt iktidar tarafından hedef gösterilmesiyle haklarında yargının harekete geçmesini değerlendiren Halis, "Çok negatif, saldırgan bir tutumu yaşıyoruz. Bunlardan Türkiye'nin toplumsal barışı adına talihsiz durumlar. Türkiye'nin geleceği açısından kaygı duyuyoruz. Tabi saldırılar karşısında umudumuzu da yitirmiyoruz. Bu yanlıştan dönüleceğini, Türkiye'de savaş, çatışma politikalarından dönüleceğini inanıyoruz. Bizim muhatabımız devlettir. Devletin resmi kurumlarına hitap ediyoruz. Savaş politikalarından vazgeçmek lazım" ifadelerini kullandı. 

 

'SİNDİRME AMAÇLIDIR'

 

Ziya Halis, savaş politikalarına karşı çıkanların gözaltına alınarak tutuklanmasını ise, "Sindirme, sessiz ve suskun bir ortam yaratıp, kendi şiddet politikalarını ve kararlarını uygulama arayışıdır. Toplumu sindirme, baskı altına alma, yargıyı ve güvenlik güçlerini de sopa olarak kullanarak bunu sağlamaya çalışıyorlar" sözleriyle değerlendirdi. 

 

'CHP'NİN TUTARLI POLİTİKASI YOK'

 

CHP'nin Kürtler konusunda tutarlı bir politikasının olmadığını söyleyen Halis, "Dokunulmazlıklardan beri başlayan yanlışları oldu. Bu yanlış politikaları devam ediyor. Bir yandan Efrin'deki operasyonları desteklediğini söylüyor, bir yandan da başka şeyler söylüyor. Kafaları karışık. Sosyal demokrat kimliğe sahip bir partiye ait politikaları yok" dedi. 

 

'TÜRKİYE'Yİ OLUMSUZ ETKİLEYECEK'

 

Efrin saldırısının Türkiye'yi çok kötü etkileyeceğini dile getiren Halis, "Her bakımdan etkiliyor. Demokrasisini, özgürlüğünü, ekonomisini etkiliyor. Beyin göçünü tetikliyor. Türkiye'ye etkisinin son derece olumsuz olduğunu söyleyebilirim. Demokrasiyi savunanların, özgürlükleri savunanların, barışa ve huzura inananların buna karşı durması gerekiyor" diye konuştu. Halis, Kürtlerin saldırılara karşı bir tavır sergileyeceğinin de muhakkak olduğunu söyledi. 

 

MA / Yasin Kobulan