Arslan: Barışı istemek teröristlikse baş tacı yaparız

img

İZMİR - DBP Eş Genel Başkan Mehmet Arslan, AKP'nin sonunun Efrin "işgali" ile geleceğini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Efrin'de yenileceğini belirterek, "Eğer barışı istemek ve Efrin halkını savunmak teröristlikse biz o teröristliği baş tacı yaparız" dedi.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İzmir İl Örgütü, "Aydınlanan toplum ile özgür geleceğe" şiarı ile 1. Olağan Kongresi'ni Göl Gazinosu'nda gerçekleştirdi. Kongreye, Eş Genel Başkan Mehmet Arslan'ın yanı sıra çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi ve yurttaş katıldı. Kongre salonuna, "Efrin halkı yalnız değildir" ve "Tecrit ve Tek tipleşmeye hayır" pankartları asıldı. Saygı duruşunun ardından kongrenin açılış konuşmasını yapan DBP MYK üyesi Gülüm Bayram, AKP-MHP ittifakının Efrin'e yönelik sınır tanımaz saldırısını kabul etmediklerini belirterek, Efrin halkının yalnız olmadığını kaydetti. DBP İl Eşbaşkanları da, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecride dikkat çekti.
 
Arından konuşan DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, Kürt halkının çok uzun yıllardan beri ağır bedeller vererek bugünlere geldiğini belirterek, Kürt halkı üzerinde soykırım ve katliam uygulamaları uygulandığını ifade etti. 
 
'BU NE KÜRTLERİN NE DE TÜRKLERİN SAVAŞI DEĞİL'
 
Bu katliam uygulamalarının bugün Rojava’da ortaya çıktığını vurgulayan Arslan, Efrin halkına dönük bir "işgal ve katliam" girişiminin söz konusu olduğunu söyledi.  Kürtlerin özgürlük ve statülerine kavuşmadan tehditlerin devam edeceğini aktaran Arslan, "Efrine yönelik bu işgal girişimi ve hareketi birçok savunmasız kadın ve çocukların yaşamının yitirmesine neden oluyor. Aslında AKP'nin iddia ettiği gibi 'sınır güvenliği'ni tehdit edecek hiç bir durum yok. AKP Hükümeti, siyasal anlamda sıkışmışlığını, daralmışlığını ve uluslararası arenada Erdoğan’ın itibarını korumaya çalışıyor. Türkiye ve Ortadoğu’da kaos ve savaşı geliştirerek aslında milliyetçi taraftarları kendi etrafında örgütleyerek kendi siyasi çıkmazını rahatlatmaya çalışıyor. Bu savaş ne Kürtlerin ne de  Türklerin savaşı değil, bu AKP-MHP şer ittifakının ve iktidar ittifakının bir savaşıdır. Bugün Türkiye'de bütün barış ve demokrasi isteyen herkes susturulmaya çalışılıyor. Bu savaşın ne Türkiye halkına ne de Kürdistan halkına kazanımı yoktur. Bu savaş sadece ve sadece AKP-MHP ittifakının halklara karşı savaşıdır" dedi.
 
‘TÜRKİYE'DE ÖSO NE KADAR YERLİ İSE AKP'DE O KADAR YERLİ'
 
Türkiye halklarına çağırıda bulunan Arslan, Efrin operasyonunu “AKP’nin kirli savaş politikaları” olarak nitelendirdi. Efrin halkının yalnız bırakılmaması gerektiğini vurgulayan Arslan, Efrin saldırısının Kürt ve Türk halkları arasında çatışma çıkarmak amacıyla başlatıldığını aktardı. Arslan, şöyle devam etti: “Çünkü Efrin'deki katliam yıllar sürecek savaşların ve çatışmaların tekrardan başlamasına sebep olacaktır. Özelde tüm Kürt halkına genelde tüm Türkiye halklarını AKP'nin bu iktidar savaşına karşı çıkmaya çağırıyoruz. Bundan dolayı Efrin’e yönelik bu saldırıyı ve işgal girişimlerine karşı dur dememiz gerekiyor. AKP'nin savaş politikalarına karşı güçlü bir ‘Hayır'ı yükseltmemiz gerekiyor. Türkiye'de ÖSO'cular ne kadar yerli ise AKP 'de o kadar yerlidir. Çünkü bunlar bu halkın bağrından çıkan bu halkı temsil eden değil zor, baskı ve zulüm ile iktidarını sürdürmeye çalışan anlayışlardır." 
 
‘HALKLARIN GELECEĞİ RUSYA VE ABD’YE İPOTEK EDİLMİŞTİR’
 
Efrin operasyonunun Rusya ve ABD’nin onayı ile gerçekleştirildiğini ifade eden Arslan, “Rojava Kürdistan'ına yönelik bu işgal hareketine sessiz kalan Rusya ve ABD acaba Türkiye'den ne aldı da operasyona izin verdiğini düşünmeden geçemiyoruz. Belki bugün işgalin çok sıcak halinin yaşanmasından kaynaklı bunları sorgulayamıyoruz ama yarın bir gün açığa çıktığında her şeyi göreceğiz. Ama şunu net olarak biliyoruz ki halkların geleceği ABD ve Rusya’ya ipotek edilerek bugün Efrin'e işgal hareketine imza atmıştır" ifadelerini kullandı.  
 
‘EFRİN HALKINI SAVUNMAK TERÖRİSTLİKSE BİZ BAŞ TACI YAPARIZ'
 
Türkiye'de barışı istemenin suç sayıldığını ifade eden Arslan, "Eğer barışı istemek ve Efrin halkını savunmak teröristlikse biz o teröristliği baş tacı yaparız" dedi. AKP'nin Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ve Olağanüstü Hal (OHAL) ile ülkeyi yönettiğini aktaran Arslan, şöyle devam etti: "Bu iş böyle gitmez. Erdoğan bu kadar KHK ve OHAL ile halka sarılıyorsa gideceğini görüyor olmasından kaynaklıyor. Bizler AKP'nin sonunun Efrin işgali ile geleceğini biliyoruz. Erdoğan Efrin'de yenilecektir. Biz buna inanıyoruz. Yaşanan sorunların sadece ve sadece bir muhatabı vardır. Eğer o muhatap ile demokratik müzakerelerle, görüşmelerle sonuçlanmayacaksa savaş, kaos ve gerilim politikaları her gün artarak devam edecektir. Bu da Kürtlerin bıkmadan, usanmadan, en zor koşullarda ifade ettiği Önderlikleridir. Yani Başkan Apo’dur. Eğer Kürtler Sayın Öcalan’a önderleri olarak bakıyor ve başkanları olarak seçmişlerse en zor koşullarda temsilcileri olarak ifade etmişlerse bu ülkenin yöneticilerine de düşen Sayın Öcalan’la demokratik çözümü ve  demokratik görüşmeleri sağlamaktır. Ama ne yazık ki AKP, kendi iktidarını korumak için 5 Nisan 2015’ten beri Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan üzerinde çok ahlaksızca, insanlık dışı bir tecrit politikası sürdürmektedir. İktidar tecrit politikasını derinleştirdikçe Türkiye’de halklar karşı karşıya geliyor. Çatışmalar, savaş, kaos derinleşmektedir. Bugün bu tecridi derinleştiren güçler, Türkiye'de savaşın ve kaosun gelişmesini isteyen güçlerdir. Bugün Efrin'de bir işgal operasyonu varsa bizler açısından bunun temel nedeni Sayın Öcalan'la görüşülmemesidir.”
 
Konuşmaların ardından faaliyet ve örgütleme raporları okundu. Ardından eşbaşkanlığa Yunus Emre Güneş ve Melis Akgül seçildi. Kongre, Koma Axa Zêrîn gurubunun şarkıları ile son buldu.