‘Efrin’de başarısızlık Erdoğan’ın gidişi, Türkiye’nin selametidir’

img
DİYARBAKIR - Demokratik Toplum Kongresi (DTK) üyesi Dr. Mehmet Demir, “Efrin’de yaşanacak başarısızlık, Erdoğan’ın gidişi, Türkiye’nin selametidir” dedi. 
 
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Efrin’e dönük başlattığı saldırı, 9’uncu gününde devam ediyor. Karadan ilerlemekte zorlanan TSK ve ÖSO, direniş nedeniyle kimi yerlerden geri çekilmek zorunda kaldı. Operasyonun başlatılmasının ardından iç kamuoyunda saldırıya karşı gelen muhalif kesimler ise gözaltı ve baskılara maruz durumda. 
 
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) bünyesinde ulusal birlik çalıştaylarına katılan Dr. Mehmet Demir, Efrin operasyonunu değerlendirdi. 
 
'DÖRT BAŞI MAMUR FAŞİST SİSTEM KURULDU’
 
Türkiye’de “dört başı mamur faşist bir sistemin” kurulduğunu söyleyen Demir, Hitler’in propaganda bakanı Gobbels’in prensiplerini sıralayarak bunlardan birinin de savaşta meydana gelecek bütün kötülüklerin karşı tarafa yüklenmesi gerektiği olduğunu belirtti.
 
Demir, yaşanan sivil ölümlerin Türkiye tarafından karşı tarafa yüklendiğine dikkat çekerek, “Başbakan harekattan önce basın mensuplarını toplayarak, basın mensubu denilebilirse, bir dizi talimatlar verdi. Basının görevi kamuoyunu doğru bilgilendirmektir. Kendi döneminde yaşanan bir olay sonrası Tansu Çiller, ‘PKK’nin helikopterleri Ermenistan’dan gelip, Dersim’i bombaladı’ demişti. Doğal olarak, bugün Efrin’de bütün dünyanın gözü önünde uçaklarla yaptıkları o katliamları, ‘YPG’nin uçakları geldiler, burayı bombaladılar’ şeklinde açıklayabilirler” dedi. 
 
'ERDOĞAN CİHATÇI GRUPLARI EFRİN'E YERLEŞTİRMEK İSTİYOR'
 
Kürtler söz konusu olduğunda bütün dünyanın üç maymunu oynadığını da dile getiren Demir, Türkiye tarafından savaşta yaşanan kayıpların gizlendiğini söyledi. Efrin’de yaşanan savaşın kaybedeninin var olan faşist sistem olacağına vurgu yapan Demir, şöyle devam etti: “ 'Yanlış hayat, doğru yaşanmaz' diye bir söz vardır. Yanlış bir kurgu da, doğru bir sonuç çıkarmaz. Türkiye’nin Suriye politikası, Esad rejimini yıkmak iken nedense daha sonra Kürtleri yok etmeye döndü. Biz biliyoruz ki Türkiye, Kürtlere yönlendirdiği bu gücünü Şam’a yönlendirmiş olsaydı, belki Şam yıkılırdı. Erdoğan, Efrin’dekileri oradan çıkarıp yerlileri oraya yerleştireceğini ifade ediyor. Aslında Erdoğan dünyanın her tarafından Türkiye’ye getirdikleri cihatçı grupları oraya yerleştirmek istiyor. Kürtler büyük bir güç olmayabilir, çünkü bir devlet değiller. Türkiye bir devlettir, bütün tekniği vardır. Ama haklı değildir, kaybedecektir. Bundan eminiz. Şu an tamamen psikolojik bir savaş yürütülüyor. Medya kendisi savaştaymış gibi ‘bombaladık, öldürdük’ şeklinde bir dil kullanıyor.”  
 
‘CENAZELER SİYASİ ŞOVA DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR’
 
Demir, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaşamını yitiren askerlerin cenaze törenlerini siyasi bir şova dönüştürmesi üzerinde durdu. 
 
Demir, “Erdoğan’ın şu anda sistemini sürdürebilmenin tek yolu cenaze tabutlarının üzerine elini koyup poz vererek psikolojik savaşı sürdürmektir. Bu ona kazandırır mı? Şimdiye kadar tarihte görebildiğimiz kadarıyla ülkeyi felakete götürmenin ötesinde bir işe yaramıyor. Bütün toplum, gerçeği anlamaktan o kadar uzaklaşmış ki ölüm artık sıradan bir hale geldi. Orada bulunan imam, gerçekten imam olsaydı ve orada bulunan kitlede birazcık insani duygular olsaydı o cenaze töreninin bir siyaset arenasına dönüşmesine izin vermemesi gerekirdi. Türkiye’deki bütün işaretler, Erdoğan’ın bir düşüşte olduğunu gösteriyordu. Erdoğan’ın Türkiye toplumunu konsülde edebilmek için bu yollara başvurduğunu biliyoruz. İnsanın bu kadar değersizleştirilmesi toplum açısından korkunçtur” ifadelerini kullandı. 
 
PSİKOLOJİK SAVAŞ 
 
Yine Bilal Erdoğan’ın, operasyon koordinasyon merkezindeki fotoğrafına da değinen Demir, “Bir ülkenin hazinesi, bir kişinin hazinesiyle bütünleşmişse o ülke o kişinin olmuştur. Oğlu da icabında gider İHA koordinasyon merkezinde savaşı koordine eder. Kendisi de askeri parka giyip cepheye gider. Bu bir psikolojik savaştır ve psikolojik savaşta üstün gelmek için her şey yapılır. Kamuoyu her ne kadar dile getirmiyor olsa da her şeyin farkındadır. Bu siyaset, hakikat duvarına geri çarpıp dönecektir” dedi. 
 
'GAZETECİYE BASKI HAFIZAYI YOK ETMEK İÇİNDİR'
 
Tarihte Almanya’nın Türkiye’yi örnek alarak Ermenilere yaşattığı katliamı Yahudilere uyguladığını ifade eden Demir, bugün ise Erdoğan’ın Hitler ve Gobbels’i örnek aldığını ve başvurduğu yöntemlerin aynı olduğunun altını çizdi. 
 
Diktatörlerin en çok korktuğu şeyin barış ve hakikat olduğuna  vurgu yapan Demir, “Barış iki güç arasında olur. Diktatör olan tarzlar kendisinden başka kimseyi kabul etmedikleri için barış kelimesinden ciddi anlamda rahatsız olurlar. Barış diyen insanlara bu yüzden tüm gücüyle saldırırlar. Bu tür sistemler bir de yarattıkları dönemle ilgili hafızayı yok etmek isterler. Herhangi bir şeyin yazılı hale gelmesini kayıt altına alınmasını istemezler. O yüzden gider gazetecinin kamerasını, diskini kırar. Çünkü o cihazların tümü hafızadır” ifadeleriyle, toplum üzerindeki gözaltı baskısının nedenini açıkladı. 
 
'DÜNYA EFRİN’İN YANINDA OLACAKTIR’
 
Efrin’deki direnişle birlikte uluslararası güçlerin Efrin halkının yanında yer alacağını kaydeden Demir, dünya ülkelerinin Erdoğan’a suç işlettiğini belirtti. Erdoğan’ın oluşturduğu sistemin dünyada bir çıbanbaşına dönüştüğünü ifade eden Demir, şunları söyledi: “Efrin’deki tabloya dünya ülkelerinin ilk anda sessiz kalıp sonrasında yavaş yavaş dillendirmeye başlaması tamamen Kürtlerin direnişine bağlı olan bir durum. Güney’deki referandumdan sonra bir Kerkük olayı yaşandı. Eminim Kerkük’te bir direniş olsaydı aynı tablo ortaya çıkardı. Efrin’deki tablo ortada olduğu için herkes kazanandan yana tavır geliştirmeye devam edecektir. Türkiye, ilk gün şok operasyonuyla 72 uçakla bombalama yaptı, tahribat yarattılar; ama savaşan güçler açısından bir şey yapamadılar. Bu savaş ne kadar uzarsa Türkiye aleyhine sonuçlanacağı açıktır. Dünya bunu görüyor.” 
 
'EFRİN’DE BAŞARISIZLIK; TÜRKİYE’NİN SELAMETİNEDİR' 
 
Rusya’nın savaşı ve Kürtleri kaybettiğini sözlerine ekleyen Demir, Kürtlerin artık Ruslara güvenerek bir adım atmayacağını ifade etti. Kürtlerin dengeli bir siyaset yürüttüğünü vurgulayan Demir, “Savaşın durdurulması, Erdoğan’ın selameti açısından olumlu bir adım olur. Yoksa Efrin Erdoğan’ı bitirecek bundan eminiz. İç kamuoyunda da muhalefet olmadığı için Erdoğan olası başarısızlık karşısında da siyasi varlığını bir süre devam ettirebilir. Fakat ilerleyen zamanlarda bu savaşın faturası Türkiye’deki Erdoğan kitlesinin ceplerine çıktıkça sorgulamaya ve tepki vermeye başlayacaklardır. Bu yüzden Türkiye açısından bir başarısızlık Erdoğan’ın gidişi, Türkiye’nin selametidir” değerlendirmesi yaptı. 
 
MA / Rıfat Şahin