Barış Grubu üyesi Turgut: Türkiye istiyor, KDP uyguluyor

img

VAN - Mahmur’dan 2009 yılında gelen “Barış Grubu” içerisinde yer alan HDP PM Üyesi Nurettin Turgut, KDP’nin kışkırtıcı tutumu yüzünden Kürt güçler arasında yaşanabilecek bir savaşın sadece Türkiye’nin politikalarına hizmet edeceğini söyledi.

Türkiye’nin havadan ve karadan sürdürdüğü askeri operasyonlarla bölgede inşa ettiği karargahlara sessiz kalıp, önünü açan Federe Kürdistan Bölgesi Yönetimi’ndeki Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP), tepkilere neden bu tutumunu bir adım ileriye taşıyarak, Kandil’e yönelik askeri kuşatmaya dahil olmasının neden olduğu gerilim sürüyor. KDP Genel Başkanı Mesut Barzani'nin, PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan’ın yaptığı diyalog çağrısına verdiği yanıtta PKK’ye yönelik suçlayıcı ifadeler kullanmasıyla büyüyen gerilim çatışma riski doğurdu. Ortaya çıkan bu tehlike nedeniyle Kürt siyasi partileri, sivil toplum örgütleri, kurum ve şahsiyetlerden gerginliği azaltmaya dönük gelen çağrılara rağmen KDP izlediği politikalardan henüz vazgeçmiş değil.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Meclisi (PM) Üyesi Nurettin Turgut, KDP eliyle Kürtler arasında yaşanma tehlikesi bulunan bir savaşa dair ajansımıza konuştu. 
 
Türkiye’deki olumsuz koşullardan kaynaklı 1991 yılında eşi ve 3 çocuğunu alarak Federe Kürdistan Bölgesi’ne giden Nurettin Turgut, yıllarca burada yaşadı. Kürt sorununda barış ve demokratik çözüm yolunun açılması için 2009 yılında Türkiye’ye gelen “Barış Gurubu” heyeti içerisinde yer alan Turgut, tutuklanıp konulduğu cezaevinde 7 yıl kaldı. 
 
HDP çatısı altına barış çabalarını sürdüren Turgut, Kürtler arası çatışma tehlikesine KDP siyasetini değerlendirdi. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Federe Kürdistan Bölgesi için “acayipler sandığı” tabiri kullandığını hatırlatan Turgut, Türkiye’nin 1983 yılında Federe Bölge’ye yönelik başlattığı ilk operasyonunun aslında halen sürdüğünü dile getirdi.
 
KDP TÜRKİYE'YE BAĞLI
 
Federe Kürdistan Bölgesi’nde yapılan ilk seçimlerde seçilen parlamentoda alınan kararın da PKK’ye karşı savaş kararı olduğunu belirten Turgut, şunları söyledi: “Şu an Güney Kürdistan’da yaşananların tarihsel bir arka planı ve zemini var. KDP bu noktada daha çok İran, Türkiye, Suriye ve kapitalist devletlerin istediği bir politika uyguluyor. Bunun için KDP, Kürtlerin bir statü elde etmesini istemeyen, sürekli Kürtleri inkar eden, yok sayan, dilini kültürünü, tarihini yani varlığını inkar etmek isteyen rejim ve devletlerin malzemesi haline geliyor. Bunu 1992 ve 1997 savaşlarında da gördük. Bu provokasyonlarda sadece silahlı güçlere karşı değil, halka yönelikte yapılıyor. Bugün de Zînî Wertê ile başlayan provokasyon süreci devam ettiriliyor. Türkiye istiyor, KDP uyguluyor. KDP adeta Türkiye’ye bağlı bir eyaletin yönetimi gibi politikasını uyguluyor. Bu durumda Kürde ve Kürt hareketine zarar veriyor. Kürtlerin bir araya gelmesine engel oluyor.” 
 
PSİKOLOJİK SAVAŞ YÜRÜTÜLÜYOR
 
Garê’ye ve diğer bölgeleri bildiğini belirten Turgut, KDP yönetiminin Mahmur Kampı’na yönelik olan yaklaşımlarının daha katısını o bölgeler için uyguladığını ifade etti.  Halkın o bölgelere giderek yaşamasının engellendiğini kaydeden Turgut, bu durumun KDP medyası tarafından çarpıtıldığını da vurguladı. Turgut, Kürt sorunu dolayısıyla 30-40 yıldır süren savaş sürecinde sürekli psikolojik savaşa başvuran Türkiye’nin kurumları, politikasıyla, bakanlarıyla, Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki halk nezdinde “PKK sizin düşmanınızdır” gibi algılar yaratmaya çalıştığını da belirtti. Turgut, “Algısal bir savaş yürütülüyor. Türkiye gibi KDP de oluşturulan yargılar üzerinden bölünmeyi amaçlıyor. Bugün yaşatılan da budur. Yoksa KDP ile PKK arasında politik, siyasi ve ideolojik olarak ayrıcalıklar var ama bir savaşa neden olacak kadar büyük olduğunu asla düşünmüyorum” dedi. 
 
HALK ULUSAL BİRLİK İSTİYOR 
 
Kürt ve Kürtlük adına hareket eden bütün örgütlerin bir araya gelerek bu gerilimin önüne geçmesi gerektiğinin altını çizen Turgut, özellikle de Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki derneklerin, kurumların ve insan hakları örgütlerinin harekete geçmesi gerektiğini kaydetti.
 
Turgut, “KDP ve PKK arasına girerek, bir set oluşturmaları gerekiyor. Bu savaşın geliştirilmesi sadece Türkiye’nin sürdürdüğü politikaya hizmet eder. Başka hiçbir Kürt örgütünün yararına değil. Bu politikadan yararlanan Türkiye, İran ve diğer sömürgeci kapitalist devletlerdir. 30 yıldır oluşturulmaya çalışılan ulusal kongrenin önündeki tek engel de KDP’dir. Çünkü Türkiye’nin politikalarına hizmet etmiş durumda ve o politikaların dışına çıkamamaktadır” ifadelerini kullandı. 
 
Kürt halkının ulusal birliğini sağlayamadığı müddetçe bu tür provokasyonlara alet edileceği uyarısında bulunan Turgut, “Kürdistan’da verilen tüm mücadelelerin tarihi boyunca bunu öğrendik. Ulusal birlik sağlanmalıdır” diye konuştu.
 
MA / Dindar Karataş