Bilgen'den 'Kürdistan' yorumu: Tepki Meclis'in kendi tarihini inkarıdır 2017-12-14 15:59:29 ANKARA - Meclis'te dün yaşanan "Kürdistan" krizi için “Meclis'in kendi tarihini inkarıdır" diyen HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, tepki gösterenlere de "Zahmet edip Meclis Başkanlığı’nın dağıttığı Nutuk’a baksalar ya da Ulus’taki birinci Meclis’e gitseler ya da hiçbir şeye bakmayıp Erdoğan’ın geçmişte yaptığı konuşmalara baksalar, Kürdistan ifadesini görürler" karşılığını verdi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, parti Genel Merkezi’nde bugün toplanan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) öncesi gündemdeki konulara dair basın toplantısı düzenledi.   Bilgen, ilk olarak devam eden Kudüs tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.    'KUDÜS KONUSUNDA DİYALOGTAN YANAYIZ'   Bilgen, şöyle konuştu: "Biz Ortadoğu’da bütün sorunların diyalogla çözülmesinden yanayız. Trump’ın tavrı ne kadar kabul edilemezse İslam İşbirliği Teşkilatı’nın tavrı yöntem olarak yanlıştır. Bu sorunu örtmeye neden olacak. Kesin ve net olarak ifade etmek istiyoruz ki, Filistin sorununun çözümünde diyalog yolu, barışçıl yöntemler ve Filistin halkının talepleri dışındaki mekanizmaları bir çözüm alternatifi ve yöntem olarak sunmak doğru değildir. Biz İslam İşbirliği Teşkilatı’nı sonuç doğuracak yöntemlere yönelmeye çağırıyoruz. Kamuoyunu manipülasyona dönük yaklaşımlara karşı dikkatli olmaya çağırıyoruz. Filistin sorunu küçük hesaplarla ele alınabilecek bir konu değildir. Eğer İslam İşbirliği Teşkilatı, bu konuda tavır almazsa ne yazık ki Filistin’de daha çok kan akmaya devam edecektir. Biz bu konuda özellikle parlamentoda grubu bulunan partilere de çağrıda bulunuyoruz. Mavi Marmara ile ilgili anlaşma geçtiğimiz yıl Meclis’te onaylandı ve bizim partimiz dışındaki hiçbir parti o metinde Kudüs’ün İsrail’in başkenti olması nedeniyle hayır oyu vermemiştir."   'HÜKÜMET İÇ POLİTİKA MALZEMESİ HALİNE GETİRDİ'   Hükümetin de Kudüs konusunda samimi davranmadığını kaydeden Bilgen, "Biz uzun bir süredir hükümetin net bir tavır içerisinde olmadığında bu konuyu tıpkı Trump gibi bir iç politika malzemesi haline getirdiği, tıpkı diğer körfez ülkeleri gibi sadece kamuoyundaki haklı itirazları manipüle etme niyeti taşıdığını ifade etmek istiyoruz. Sizi İsrail’in bir terör ülkesi olduğunu düşünüyorsanız ticari anlaşmalarınızı da gözden geçirirsiniz" ifadelerini kullandı.    'KÜRDİSTAN TEPKİSİ MECLİS'İN KENDİ TARİHİNİN İNKARIDIR'   Dün Meclis'teki bütçe görüşmelerindeki "Kürdistan" krizine ilişkin de konuşan Bilgen, "Meclis’te Kürdistan için tepki gösterenler biraz inceleme olsa Kaşgarlı Mahmut’un haritasından bu yana, 500 yıl önceki Osmanlı arşivlerinden bu yana Kürdistan ifadesinin olduğunu görecektir. 1920’li yıllarda, Meclis tutanaklarında, 1924’e kadar tam 4 bin civarında Kürdistan ifadesinin geçtiği konuşmalar yapılmış. Mustafa Kemal’in yaptığı konuşmalarda, Nutuk dahil olmak üzere, 18 yerde Kürdistan ifadesi kullanılmaktadır. Dün Meclis’te gösterilen tavır Meclis’in kendi tarihini inkarıdır. Zahmet edip Meclis Başkanlığının dağıttığı Nutuk’a baksalar ya da Ulus’taki birinci Meclis’e gitseler ya da hiçbir şeye bakmayıp Erdoğan’ın geçmişte yaptığı konuşmalara baksalar Kürdistan ifadesini görürler" şeklinde konuştu.    'KARS'TAN MANİSA'YA KADAR YÖNETİCİLERİMİZ YARGILANIYOR'   Bilgen, tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın ve birçok kentte HDP'lilerin bugün görülen duruşmalarına ilişkin ise "Kars’tan Manisa’ya kadar yöneticilerimizin yargılamaları devam ediyor. 2 yıldır ilk kez mahkemeye çıkarıldılar. Yine Sayın Demirtaş’ın bugün duruşmaya getirilme kararına karşı jandarmanın verdiği yanıt var. Daha önce jandarma, 'muhiti çok geniş, korumakta zorlanırız' demişlerdi, şimdi de 'görev yoğunluğu' bahanesi ile getirmediler. Mahkemeler ne ifade ediyor, bu cevap çok dikkat çekici. Jandarma hangi yoğunluk içinde? Bir yandan 'Demirtaş yargıdan kaçıyor' denirken diğer yandan 95 duruşmaya getirilmemesi, 400 günden azla tutuklu olmalarına rağmen mahkemeye çıkarılmaması dikkat çekici" ifadelerini kullandı.    HÜKÜMETİN AİHM SAVUNMASI: CİDDİYETSİZLİK   Bilgen, bu konuda Hükümetin AİHM'e sunduğu savunmaya da tepki gösterdi. Bilgen, "Birincisi tutukluyken de milletvekillerinin yasama faaliyetlerine katılabileceği ifade ediliyor. Cezaevlerinde incelenen posta faaliyetleriyle mi yasama faaliyetlerine katılacaklar? Bu aslında hükümetin kendisinin ne kadar ciddiye aldığını gösteriyor. İkincisi ise 'tutuklanmasalardı şiddet artacaktı.' Birçok arkadaşımızın tutuklanma nedeni olan dosya 2014 yılına ait 6-8 Ekim eylemleridi. 2 yıl sonra bunu AİHM'e gönderirseniz bu tavrınızın bedelini tüm Türkiye ödemek zorunda kalır. Böyle bir ciddiyetsizlik olamaz" diye belirtti.    ZARRAB DAVASI: ETKİN BİR YARGILAMA SÜRECİ BAŞLATILMALIDIR   ABD'de devam eden Rıza Zarrab davasına ilişkin ise etkin bir yargılama sürecinin başlatılması gerektiğini ifade eden Bilgen, "Zarrab dosyasında geçen ifadeler TBMM gündemine gelmiş ve o zaman dosyada gizlilik olduğu için fezlekeler okunmadan oylanarak komisyon kurulaması kararı çıkarılmıştır. Oy çokluğu ile sadece parmak hesabıyla reddederseniz bu bir gün önüne çıkar. Türkiye etkin yargılama yapmadığı için şimdi ABD mahkemesinde bütün ayrıntı deşifre olmaktadır. Bunun önünde geçmesinin yolu bir an önce inanılır bir etkin yargılama sürecini başlatmaktır. Olayı şarlatanlıkla tarif etmek bu işin vahamet düzeyini örtmek amaçlıdır" şekinde konuştu.     İzmir'de OHAL'e karşı düzenlenmek istenen mitingin OHAL gerekçesiyle yasaklanmasına tepki gösteren Bilgen, "Bu Türkiye demokrasisinin geldiği ironik durumdur" dedi.    KONGRE SÜRECİ   HDP'nin Şubat ayında yapılması beklenen olağan büyük kongre sürecine ilişkin de gelinen aşamayı paylaşan Bilgen, "Kongremizle ilgili bugün itibari ile Parti Meclisimizde alınan karar doğrultusunda MYK’mız bir kongre komisyonu kuracak ve bu komisyon planlamaları somut karara bağlayacak, hazırlık yapacak. Türkiye’nin içinde bulunduğu politik durumu, HDP’nin son genel kurulundan bugüne geçen süreyi değerlendirecek. HDP’ye nasıl bir rol, siyasi sorumluluk düştüğünü açıkça değerlendireceğiz. Birçok kesimle toplantılar düzenleyeceğiz, partimizle ilgili öneri ve eleştirileri alacağız. Yerel toplantılarda da partililerimizin fikirlerini alacağız ve merkezi olarak bir kadın ve bir de genel konferans yapacağız. Ardından kongreyle ilgili çalışmaları tamamlayacağız" diye konuştu.