Özsoy: Suriye savaşı daha uzun süre devam eder! 2018-04-09 11:53:33   ANKARA - Guta’da yapıldığı belirtilen kimyasal saldırı ve buna ilişkin gösterilen tepkiler, Suriye savaşını yeni bir boyuta taşıyacak gibi duruyor. HDP Dış İlişkiler Sorumlusu Hişyar Özsoy, durumu “Savaşın daha uzun süre devam edeceğinin işareti” olarak nitelendirdi.    Suriye savaşı 7 yıl sonra yeni bir evreye doğru kaymaya başladı. Bir yanda sürecin başından beri ittifak içerisinde olan İran, Suriye ve Rusya cephesi, Türkiye ile yakınlaşırken bununla birlikte yeni denklemler, ilişkiler, ittifaklar ve çatışmalar da yaşanıyor. En son geçtiğimiz hafta Türkiye, İran ve Rusya’nın Ankara’da Astana sürecinin devamı niteliğinde bir araya gelmesi, farklı dinamikleri de harekete geçirdi.    Yapılan ekonomik anlaşmalar, Kürtlere karşı Efrin konusunda oluşan mutabakat, Türkiye’nin sunni-selefi gruplara karşı daha önce Halep’te, şimdi de Guta’da yapılan saldırılara karşı sessiz bir kabullenişini de beraberinde getirdi.    GUTA SALDIRISI NEYİN İŞARETİ?   En son Guta’da sivillere yönelik Rusya ya da Suriye rejimi tarafından yapıldığı ileri sürülen kimyasal saldırı başta ABD olmak üzere batı bloğundan sert açıklamalar yapılmasına neden oldu. Hemen arkasında gece yarısı Suriye’nin Tayfur askeri üssüne yönelik füze saldırısı gerçekleştirildi.    ABD saldırıdan haberinin olmadığını belirtirken, Rusya ise saldırıyı İsrail’in gerçekleştirdiğini açıkladı. Bu son gelişmelerle ABD’nin “çekiliyorum” dediği Suriye’de, şimdi başka bir savaşın fitili ateşlenmiş durumda.    ‘SURİYE SAVAŞI DAHA UZUN SÜRE DEVAM EDER’   HDP Dış İlişkiler Sorumlusu Hişyar Özsoy’a göre bu durum; “Suriye savaşının daha uzun süreli devam edeceğinin işareti”.    Bu noktada Türkiye, İran ve Rusya arasında Ankara’da kapalı yapılan 3’lü zirveye dikkat çeken Özsoy, “Bu görüşmelerde ne tür pazarlıklar yapıldığını tam olarak bilemiyoruz. Ama şunu biliyoruz ki bu güçler arasındaki çelişkiler sürüyor” dedi.    ‘TÜRKİYE’NİN ÇÖZÜM VİZYONU YOK’   Suriye denkleminde temel belirleyenlerin İran ve Rusya olduğunu, Suriye’nin geleceğini bu iki ülkenin batı güçleri ile birlikte şekillendireceğini belirten Özsoy, “Bunlar Suriye’nin geleceği konusunda beli bir vizyona sahipler. Ama Türkiye, Esad ne olacak, Suriye’nin geleceği ne olacak bu konularda bir görüşe sahip değil. Verdikleri bir sürü tavizle Rojava’da Kürtleri baskılamak için açık ya da kapalı destek almaya çalışıyor. Efrin örneğinde bunu gördük. Türkiye’de bu konuda perspektifsizlik hakim” diye konuştu.        ‘NİHAİ KARAR CENEVREDE ALINIR’   Astana sürecinin mutlaka Cenevre süreci ile tamamlanması gerektiğini, aksi halde sonuç alamayacağını vurgulayan Özsoy, Suriye’nin üçte birinde Kürtler olduğunu ve bu güçlerin de Suriye’nin geleceğinde söz sahibi olacağını söyledi. Özsoy, Fransa’nın denkleme yeniden daha güçlü şekilde dahil olma isteğinin de Türkiye-İran-Rusya arasındaki 3’lü mekanizmayı tek başına belirleyen olmaktan çıkaracağını söyledi.    Nihai masanın BM gözetiminde Cenevre’de kurulacağını, Astana sürecine de batının oluru ile başlandığını ve Rusya ile ABD arasında bu konuda ilişkiler olduğunu belirten Özsoy, “Batı bazı güçleri masaya çekme işini Rusya’ya vermiş gibi” diye konuştu.    ‘TÜRKİYE’NİN TEK POLİTİKASI KÜRT KAZANIMLARINI BERTARAF ETMEK’   Fransa’nın Suriye’ye olan ilgisinin tarihsel bağları olduğunu söyleyen Özsoy, Fransa’nın oyuna dahil olmasının NATO’nun da oyuna dahil olması anlamına geldiğini ifade etti. Gelinen aşamada ABD’nin Suriye’den çıkmasının gerçekçi olmadığının ortaya çıktığını belirten Özsoy, “Ayrıca ABD’nin Suriye’den çıkması, Beyrut ve Lübnan’a kadar İran ekseninin yani Şii hilalinin tamamlanması demek” diye konuştu.    Özsoy, devam eden bu karmaşanın eninde sonunda BM gözetiminde kurulacak olan çözüm masasında nihayete ereceğini kaydetti.    AKP KÜRT SORUNUNU ULUSLARARASI HALE GETİRDİ   Türkiye’nin olaya müdahalesinin ise tamamıyla Kürt kazanımlarını bertaraf etmeye yönelik olduğunu belirten Özsoy, Türkiye’nin bu nedenle Esad’ı gönderme amacından vazgeçtiğini söyledi. Ancak Türkiye’nin bu müdahalelerinin Kürt sorununu daha fazla uluslararası alana taşıdığını belirten Özsoy, şunları söyledi:    “Efrin başta olmak üzere Kürtlere yönelik müdahaleler, Kürtlerin canını yakıyor. Ama Kürtlere karşı her saldırı Kürt sorununu daha fazla küresel bir düzeye taşıyor. Efrin’de böyleydi, Kerkük’te böyleydi. Kürtlerin canını yakabilirler, ki Efrin çok can yakan bir yer oldu. Bu sorunu karmaşık hale getiriyor. Bakın bugün Suriye halkları hariç herkes Suriye sorununu konuşuyor. Onlarda savaşı ve yıkımı bu noktaya getirdiler. Kürt sorunu da uluslararası bir hal alınca çözüm koşulları bir da olgunlaşıyor. Diğer taraftan bu kadar güç kendi ajandalarıyla bu sorunun içine girerlerse sorun daha içinden çıkılmaz hale gelir. Suriye meselesinde olduğu gibi. Çözüm sürecinin espirisi bu sorunu kendi aramızda çözelim noktasındaydı. Ama bu yapılmayınca diğer güçler bu soruna davet edildi.”    MA / Kenan Kırkaya