Seçimlerde muhalefetin üstüne düşen görevler konuşuldu 2018-03-24 19:05:38   İZMİR - İzmir’de siyasilerin katılımı ile düzenlenen halk toplantısında AKP ve MHP’nin ittifak düzenlemesi ile gidilen 2019 seçimlerinde muhalefetin üzerinde düşen görevler konuşulup, tartışıldı.   İzmir’de Çiğli Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından “2019 Seçimlerinde Tek Adam Rejimi’ne Karşı Demokrasi Güçlerinin Üstüne Düşen Görevler” başlıklı halk toplantısı düzenledi. Çiğli Belediyesi Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantıya konuşmacı olarak Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Başkanlar Kurulu Üyesi Pelin Bektaş ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Zeynep Altıok katıldı.    Çok sayıda yurttaşın katılımı ile gerçekleştiren toplantıda salona “Demokratik seçimler için savaşsız, şiddetsiz, OHAL’siz bir Türkiye” pankartı asıldığı görüldü.   İzgazete Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal’ın yaptığı açılış konuşmasıyla başlayan toplantıda ilk sözü EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan aldı.   GÜRKAN: İKTİDAR HENÜZ İSTEDİĞİ BASKIYI SAĞLAYAMADI   2019 seçimlerine gidilirken siyasi iktidarın operasyonlar ve yasal düzenlemeler ile kendisine göre “yol temizliği” yaptığını belirten Gürkan, Doğan Medya Grubu’nun Demirören Holding’e satılmasının da bu sürecin bir parçası olduğunu ifade etti. OHAL ve Efrin’e dönük saldırıların sürdüğü bir süreçte 2019 seçimlerine gidildiğine işaret eden Gürkan, “2019 seçimlerinin en ayırt edici özelliği, tek adam rejiminin yasalaştırılacak olması. Seçimlerde meşrulaştırılacak. Ancak hükümet bu adımı 2019 seçimleri ile atmadı. 2007 referandumu, 2010 referandumu, 7 Haziran ve 1 Kasım, 16 Nisan süreçlerinde attı” dedi.     Gürkan, mevcut AKP iktidarının oluşturmak istediği tek şeyin, iki taraflı siyaset merkezi olduğunu, yine muhalefetin de kendi güdümünde ve yörüngesinde hareket etmesini istediği söyledi. MHP’nin ise iktidarın istediği tarzda bir parti olduğunu dile getiren Gürkan, “Seçim yasasının çıkması ile birlikte usulsüzlükler, sandık hırsızlığı gibi pek çok tartışma söz konusu. Siyasi iktidar bütün denetimi ve bütün hegemonyayı sağlamış gibi görünse de, henüz istediği baskıyı sağlayamadı. Bu yüzden her geçen gün baskıları artırıyor. Kendisini güvence altına alacak ve Anayasa’yı çiğneyecek düzenlemeler getirmekte” ifadelerini kullandı.    ‘ÖNCELİKLİ GÖREV, OHAL VE SEÇİM YASASINA KARŞI MÜCADELE’   Bu sözlerinin devamında  “Bu sürecin OHAL adı altında, gayri meşru süreçte gideceği çok açık” diyen Gürkan, bu nedenle “Öncelikli görevlerimizin arasında OHAL’e karşı mücadele ve bu seçim yasasına karşı mücadele yer almalıdır. Koşulların değişmesi için daha demokratik koşullarda seçime gidilmesi için konuşulması gerekir. Hükümetin bütün baskıcı politikalarına rağmen, sandık güvencesinin sağlanması ve buraya yansıyan halkın tercihlerinin ipotek altına alınmasının önüne geçilecek yol ve yöntemlere dair tartışmaları yürütmek gerekiyor” dedi.   Gürkan, Efrin’e dönük saldırılar üzerinde de durdu. Milliyetçi kışkırtmalarla ancak Efrin’e dönük saldırılara destek bulunabildiğini belirten Gürkan, şunları söyledi: “Halkın büyük bir kısmı Suriye’de savaşa girmenin bedelinin ağır olacağını, bu bedenlin bütün Türkiye halklarına ödetileceğinin çok açık farkında. Bu nedenle biz sosyalistlere düşen görev, halkın içerisinde bulunduğu bu durumu mücadelenin ihtiyaçlarını gözetilebilecek bir politika olarak ortaya koyabilmektir.”    BEKTAŞ: SÜRPRİZİ YARATACAK OLAN BİZLERİZ   ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Pelin Bektaş ise, konuşmasında savaşın ve ölümün hüküm sürdüğü bir ülkede yaşadıklarını kaydederek, çok boyutlu sömürüldükleri bir dünyada yaşadıklarını ifade etti.    “AKP hiç bitmeyen OHAL yarattı” diyen Bektaş, “AKP’yi yeneceğimize ve mücadele edeceğimize inanmamız lazım. Biz Gezi’de kazandık, 16 Nisan’da kazandık. Umut ve inanç ile kazandık. Onlar artık korkuyorlar. Yenildiklerinin farkındalar. Denize düşen yılana sarılır misali AKP, Bahçeli’ye sarıldı. O yüzden ne yapıyorlar Seçim Yasası ile hilenin hurdanın, çalmanın çırpmanın yasasını meşrulaştırıyorlar. Erdoğan kendisi dışında herhangi bir sürpriz ile karşılaşmak istemiyor. Bu noktada sürprizi yaratacak olan bizleriz” dedi.    ‘ÖNCELİK SEÇİM GÜVENLİĞİ’   AKP ve MHP ittifakını, “cephe” olarak tanımlayan Bektaş, “Bugün barış diyenleri ‘vatan haini’ ilan etmeleri bundan. Bu nedenle inançla, inatla barış demeye devam edeceğiz. İktidarda bulunan ismin değişmesi bizi yanıltabilir. Bugün sağa doğru adım atmak, sağdan çözüm beklemek 2019 seçimlerinde bu memleket için hüsranla bitirmeye karar vermektir. Hep beraber yapacağımız ilk iş, seçim güveliğidir. Kimin ismi varsa, kimle birlikteyse, hilesiz hurdasız seçim için çalışacağız. 2019’da bizim izlememiz gereken siyaset budur. Farklı farlı yerlerden aynı hedefi vurmaktır. 2019 siyaseti bu kadar basit. Herkes kendi bulunduğu yerden en güçlü adaylarını belirleyerek seçimlere gitmeli” ifadelerini kullandı.    ALTIOK: TABANA YAYILMIŞ BİR İTTİFAKA İHTİYAÇ VAR   Bektaş’ın ardından konuşan CHP’li vekil Zeynep Altıok ise, ittifakın AKP içinde bir gelenek olduğunu belirterek, AKP hükümetinin iktidara gelebilmek için Fethullah Gülen cemaatli ile ilk ittifakını yaptığını söyledi.    Gülen cemaati ile AKP arasında yaşanan savaş nedeniyle yeni bir ittifak sürecine ihtiyaç duyulduğunu belirten Altıok, “7 Haziran sonrasında ittifakı şeytanlaştıran, koalisyonu kötülerken bugün buna sarılıyorlar. İttifaktan korkmayacağız. Her siyasi parti ile her örgütle her sivil toplum örgütü ile yan yana el ele her zaman duracağız! Bu oyunu baştan bozmak zorundayız” dedi.   ‘Onlar ittifak yapıyor, biz de ittifak yapmalıyız’ anlayışının da doğru olmadığını belirten Altıok, muhalefetin ihtiyacının AKP-MHP ittifakının benzerinden ziyade tabana yayılmış geniş bir ittifak olduğunu söyledi.