Demokrasi İttifakı 1 Mayıs’a taşınacak 2022-04-27 09:05:05 İZMİR - Türkiye halkları ve işçi sınıfının çözümden uzak Cumhur ve Millet ittifaklarına sıkıştırılmaya çalışıldığını belirten TÖP yöneticisi Juliana Gözen, buna karşı Demokrasi İttifakı ile Newroz’da buluşan ortak sesin 1 Mayıs’a taşınacağını söyledi. Türkiye halkları ve işçi sınıfı, 1 Mayıs’ta alanlara çıkmaya hazırlanıyor. Alanlarda talepleriyle yer alacak olan siyasi parti, sendika ve demokratik kitle örgütleri, haftalardır yoğun bir çalışmalarını sürdürüyor. Bu yıl gerçekleştirilecek eylem ve etkinlerde ekonomik taleplerin yanı sıra adalet, özgürlük ve barış talebinin de yükselmesi bekleniyor. Cumhur ve Millet ittifakları karşısında konumlanan Demokrasi İttifakı bileşenleri de, bu taleplerin yanına demokratik cumhuriyet ve demokratik anayasa talebini ekliyor. 8 Mart ve Newroz kutlamalarını birlikte örgütleyen güçler, 1 Mayıs’ta da güçlü bir çıkış yapmak için ülkenin dört bir yanında sokaklarda çalışmalarını sürdürüyor.     Demokrasi İttifakı bileşenlerinden Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüler Kurulu Üyesi Juliana Gözen, 1 Mayıs çalışmaları ve Demokrasi İttifakı’na dair değerlendirmelerde bulundu.   FAŞİZME KARŞI MÜCADELE    Dünyada ekonomik, ekolojik ve siyasi olarak çok yönlü bir kriz yaşandığını belirten Gözen, bunun Türkiye’ye de ağır olarak yansıdığını söyledi. 2021 yılının sonunda başlayan zam yağmurunun bu krizi ciddi boyutlara taşıdığının altını çizen Gözen, “Halk günlük yaşamını sürdüremeyecek bir pozisyona doğru ilerletiliyor. Bu ekonomik yönelimlerin arka planında AKP-MHP iktidarının kendi bekasını koruma sürecinin olduğunu görmemiz gerekir. Faşizmin mücadelesi ile halkların günlük ihtiyaçlarının çarpışma sürecini görüyoruz. Bunu da Aralık ve Ocak ayıyla birlikte işçi direnişlerinde gördük. İş yerlerinde çoban ateşini yakan işçiler, ciddi bir dalga yarattı. Bu süreçte sendikasız 165 işyerinde, işçiler koşullarının düzeltilmesi için harekete geçti. Bu da ekonomik krizin işçilere olan yansımasını gösterdi” ifadelerini kullandı.     ADRES DEMOKRASİ İTTİFAKI   AKP-MHP iktidarının Türkiye’yi “ucuz emek cennetine” çevirmek, kadınlara yönelik şiddeti meşrulaştırmak ve gençleri geleceksizleştirmek istediğini belirten Gözen, karşı oluşan 6’lı ittifakın (Millet İttifakı) da, halkın tüm sorunlarını sandığa endekslediğini söyledi. Bu masada ise, ekonomik krizden Roboski Katliamı’nın üzerinin örtülmesine, faili meçhul cinayetlerden sorumlu kişilerin oturduğunu dile getiren Gözen, “Dolayısıyla o masadan da Türkiye halklarına hiçbir şey çıkmayacaktır. Bunu Türkiye halkları da görüyor. Diğer yandan iktidarın azalan oylarının bu 6’lı ittifak masasına gittiği anlamına da gelmiyor. Demokrasi İttifakı, iki seçeneksizliğe sıkıştırılan halklara umut olma iddiasıyla yola çıktı. Halkın acil taleplerine ve mücadelesine umut olabilecek bir yolu döşemeye çalışıyor. Demokrasi İttifakı ile gençlerin, Alevilerin, Kürtlerin ve işçilerin yan yana geldiği, demokratik cumhuriyet ve Anayasa yürüyüşünü gerçekleştirebileceğimizi düşünüyoruz. Koşullar ve içinde yaşadığımız konjonktür bunun için uygun” dedi.    NEWROZ RUHU SÜRDÜRÜLECEK    İttifakın Newroz’u örgütleyerek, meydanlarda ortak sesin yükseldiği bir süreci yarattığını dile getiren Gözen, “1 Mayıs’ta da iki kutba sıkıştırılmaya çalışılan halkın adresi olabilme zeminini sağlamaya çalışacağız. 1 Mayıs’ta işçi sınıfının yükselen direnişini, kadın, gençlerin ve ezilen tüm halkların direnişiyle yan yana getirecek bir süreç, örgütlenmeye çalışılacak. Bizim için bu süreç güçlenen isyan dinamiklerini yan yana getirerek, 1 Mayıs’a taşıyacak bir süreç olacak. Kadınlar 8 Mart’ta Taksim’de, İzmir’de barikatları aşarak, alanları doldurdu. Yine Newroz da, bu kadar şiddet ve baskı ortamında Türkiyeli emekçilerle Kürt halkının yan yana geldiği bir süreç gördük. Tüm dinamiklerin bir kez daha yan yana geleceği bir, 1 Mayıs olacak” diye belirtti.      ÇIKIŞ YOLU HALK    1 Mayıs sürecinin aylar öncesinden başladığını söyleyen Gözen, Ocak ayıyla birlikte işçi direnişlerinin patlak verdiğine işaret etti. O sürecin kazanımla sonuçlanması için mücadele verdiklerini belirten Gözen, “Yaşanan işçi hareketlerinin, 1 Mayıs’a doğrudan yansıması olacağını düşünüyoruz. 1 Mayıs süreci pandeminin geri çekilmesi ve yaşanılan sorunların daha da somutlaşması ile birlikte daha hareketli, geleceğine sahip çıkan bir Türkiye halkları zemininde gerçekleşiyor. Yaptığımız çalışmalarda genel itibariyle emeği sömürülen, özgürlükleri elinden alınanlar bir öfke ve arayış içerisinde. Yaptığımız bütün çalışmalarda halkın etkin katılımını gözlemliyoruz. TÖP olarak ‘Bu karanlık süreçten çıkış, Cumhur ve Millet ittifaklarıyla değil, halkın etkin katılımıyla gerçekleşebilir’ diyoruz. Bu çalışmalar sırasında ‘Kendimizden başka kurtarıcı yok’ sloganını çok fazla kullandık. Zamların geri çekilmesi, İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi gibi kazanıma odaklanan bir süreci inşa etmeye çalışıyoruz” diye konuştu.    İŞ, EKMEK, BARIŞ, ÖZGÜRLÜK   TÖP olarak iş, ekmek, özgürlük ve barış talepleriyle 1 Mayıs’ta olacaklarını vurgulayan Gözen, şöyle devam etti: “Bunun elbette ki altını doldurmaya çalıştığımız bir yürüyüş içerisindeyiz. Güvenceli iş aynı zamanda emeğinin hakkını almak işçilerin talebi. Herkesin güvenceli bir işte çalışabileceği bir ülke istiyoruz. Ancak herkesin kölece çalıştığı bir pozisyonu görüyoruz. Öte yandan barış talebimiz iktidarın her sıkıştığı yerde yeniden savaş yaratma ihtiyacına karşı bir talep. Hem kendi ülkemizde hem de uluslararası alanda barış eksenini halklar nezdinde kurabilmemiz gerekiyor. Bütün özgürlükler, son 22 yıllık AKP iktidarıyla hızlı bir biçimde elimizden alındı. Bütün bu özgürlüklere sahip çıkmamız gerekiyor. Dolayısıyla bu talepleri yükselttiğimiz ama aynı zamanda 1 Mayıs ve sonrasını da ülkenin demokratik cumhuriyet ve Anayasa talebini doldurmaya çalıştığımız bir yürüyüş gerçekleştiriyoruz.    ALANLARA ÇAĞRI    Bu taleplere sahip çıkacak ve direnişler arasında köprü oluşturacak bir mücadele alanı örgütlüyoruz. Ezilenleri, iktidarın yürüyüşünden etkilenenleri, adalet talebiyle her yerde isyanı yükselten Şenyaşar ailesinden Cumartesi ailelerine, ülkenin dört bir yanında geleceğine, özgürlüğüne sahip çıkan herkesi 1 Mayıs alanında olmaya çağırıyoruz. 1 Mayıs alanını ülkeyi demokratik bir zemine çekecek bir alan olarak görüyoruz. Çağrımız halkların geleceğine sahip çıkma çağrısıdır.”    MA / Tolga Güney