Devecioğlu: Barış değil, savaş kışkırtıcılığı suçtur 2018-02-08 09:05:14 İSTANBUL - Efrin operasyonuna, Meclis’teki tüm vekillere mektup göndererek karşı çıkan 170 aydın arasında yer alan yazar Ayşegül Devecioğlu, savaşın insanlık suçu olduğunu belirterek, “Savaş kışkırtıcılığı yapmak yasalarımıza göre suçtur” dedi. Efrin’e yönelik operasyon başladığında tepki gösteren 170’i aşkın aydının imzaladığı ve Meclis’teki tüm parlamenterlere gönderdiği mektubun yankıları sürüyor. Mektuba imza atan aydınlar arasında bulunan yazar Ayşegül Devecioğlu, Meclis’e gönderdikleri mektupla vatandaşlık haklarını kullandıklarını ve bir kadın olarak her zaman barış savunucusu olmaya devam edeceğini söyledi.   ‘SAVAŞ İNSANLIK SUÇUDUR’   Efrin’de yapılan saldırının insanlık suçu olduğuna dikkat çeken Devecioğlu, “Savaş insanlık suçudur. Savaşta sadece insanlar değil, doğa ve tarih de zarar görüyor. Biz yayınladığımız bildiriyle ülkemizde güven içinde yaşama hakkımızı kullandık. Böylesi bir operasyondan hükümet vazgeçmesi gerektiği ve mecliste tartışılarak çözülmesi gerektiği talebimizi ilettik” dedi.    Operasyonda sadece Efrin’in değil Türkiye halklarının da zarar gördüğünü belirten Devecioğlu, “Hükümet savaşı, yönetmenin bir yolu olarak kullanıyor. İktidarda kalmak için savaş yöntemini ve korku politikasını kullanıyor. Biz savaş istemeyen insanlar olarak ne askerlerin ne de orada yer alan sivil insanların ölmesini istemediğimiz için yurttaşlık talebinde bulunduk” dedi.    ‘BİLDİRİYİ İMZALAMAKTA TEREDDÜT ETMEDİM’   Yayınladıkları bildirinin arkasında durmaya ve ifade özgürlüklerini kullanmaya devam edeceklerini belirten Devecioğlu, “Efrin’de cinsiyetçiliğin önüne geçildiği, kadının öne çıktığı, doğanın korunduğu toplumsal bir model hayata geçiriliyor. Böylesi bir modelin ortadan kaldırılmaya çalışılmasına karşıyız”  dedi. Savaşlarda kadınların ganimet olarak sayıldığını belirten Devecioğlu, “Savaşılan toprak düşman toprağı olarak kabul edildiği için en çok zararı kadınlar görüyor” dedi.   Efrin saldırısında sivillerin hayatını kaybettiğini hatırlatan Devecioğlu, “Efrin hastanesinde yatanların hepsi sivil. Kadınlar hayatın barış ve huzur içinde geçmesinin temelini oluşturmakta” diyerek tüm kadınların savaşa karşı durması gerektiğini belirtti. Savaşın cinsiyetçiliği ve militarizmi arttırdığına dikkat çeken Devecioğlu, “Bir kadın olarak savaşa karşı olan bu bildiriyi imzalamakta hiç tereddüt etmedim” dedi.   ‘İKTİDAR MİLLİYETÇİLİKTEN BESLENİYOR’   Yayınladıkları bildiri sonrasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Sanatçı olsan ne yazar, profesör veya doçent olsan ne yazar. Siz sözde sanatçısınız" sözlerine tepki gösteren Devecioğlu, “Bu tür bir yaklaşımın olacağını biliyorduk. Türkiye’de demokrasiden bahsetmek mümkün değil. İktidar milliyetçilikten beslenmeye çalıştığı için demokrasi talebinde bulunan herkese saldırıyor” dedi.    Devecioğlu, ayrıca kendilerine “hain” denilmesi yönünde basının ağız birliği yaptığını söyleyerek, “Barış çağrısının basın yayın yoluyla terörize edilmeye çalışılmaktadır. Bu ülkenin en üst kamuoyu otoriteleri, nefret suçu işledi. Barış talebinde bulunan yurttaşlarını hedef gösterdi” diye belirtti. Hükümetin kendilerine yönelik saldırılarını aslında topluma yayılmak istenen korku politikasının bir parçası olarak değerlendiren Devecioğlu, “Yapılan bize değil halka yapılmaktadır. Sessiz sedasız zamlar yapılmaktadır. İnsanlar ölürken, basına sansür uygulanırken, halkın tepki göstermesinden korktukları için savaşa karşı en ufak tepki göstereni susturmak istiyor. Bunla da halkın eleştiri hakkı elinden alınmaktadır” dedi.   ‘BARIŞ İSTEMEK İNSAN HAKKIDIR’   Devecioğlu, “Barış istemek yurttaşlık ve insan hakkıdır. Savaş kışkırtıcılığı yapmak yasalarımıza göre suçtur. İnsanları suç işlememeye ve savaşa karşı çıkmaya çağıyorum” diyerek, her insanın vatandaşlık görevini yerine getirmesini istedi.