‘Türkiye’nin tek amacı Kürtlerin statüsünü ortadan kaldırmak’ 2021-05-29 09:02:42 DİYARBAKIR - Türkiye’nin Kuzey-Doğu Suriye ile Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik politikalarının aynı stratejilerle yürütüldüğünü belirten KKP Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, “Türkiye’nin tek amacı, Kürtlerin statülerini ortadan kaldırmaktır” dedi.  Federe Kürdistan Bölgesi’nin Zap, Avaşîn ve Metîna bölgelerine yönelik 23 Nisan’da başlatılan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) operasyonu, 37’nci gününde devam ediyor. Özel eğitimli Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve Roj peşmergerlerinin katılımıyla başlayan operasyona, daha sonra Ankara’nın talebi üzerine Irak Ordusu askerleri ve KDP peşmergeleri dahil edildi. Asker kayıplarının arttığı operasyonda, sınır hattında bulunan köylerden korucular dahil edildi. İlerlemenin sağlanmadığı operasyona, bu kez Libya’dan çekilen ÖSO mensupları takviye edildi. Karadan ilerleyemeyen TSK, Metîna bölgesine helikopterlerle indirme yapmaya çalışıyor. HPG’nin karşılık vermesi üzerine yaşanan şiddetli çatışmalar nedeniyle operasyon Metîna bölgesine sıkıştı.    Kürtlerin tepki gösterdiği sınır ötesi operasyonu, Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek ile Özgürlük ve İnsan Partisi (PİA) Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kaya değerlendirdi.    POLİTİK SIKIŞMIŞLIK    PİA Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kaya, sınır ötesi operasyonun iktidarın politik sıkışmışlığının sonucu olduğunu söyledi. İktidarın operasyonlar ve “beka” söylemleriyle yaşadığı sancılı sürecin üstünü kapatmaya çalıştığını dile getiren Kaya, “Halk artık bu siyaset tarzını öğrendi ve bu politikalara kanmıyor” dedi.    HEDEF KAZANIMLAR    TSK’nin sınır ötesinde sürdürdüğü operasyonlarla bölgede kalıcı olmak istediğini belirten Kaya, “Türkiye, oranın bir parçası olmayı planlıyor, petrol sahalarına sahip olmak istiyor. Türkiye, Güney Kürdistan ile var olan ortaklığı artık yeterli görmüyor. Bu politikaların altında büyük hesaplar var. Zamanı geldiğinde Güney’in tüm kazanımlarını ortadan kaldırmayı hedefleyecekler. Türkiye’nin şu anda Güney’de yapmaya çalıştığı şey mevziler kurmak ve kazanmak. Efrîn bu politikalara örnektir ve nüfus yapısı değiştirildi. Aynı politikayı Güney’de yapamayacağı anlamına gelmez. Halkın bunun farkında olması gerekir. Türkiye bugün yapmak istese de şu an için bunu başaramaz. Dış devletlerde bunun farkında ve Türkiye’nin bunu yapmasına izin vereceklerine de inanmıyorum. Türkiye’nin şu an bölgedeki ömrünü uzatmaya çalışıyor" diye konuştu.    REFERANDUM HATIRLATMASI    Federe Kürdistan Hükümeti'nin operasyonlara ilişkin açıklamaları eleştiren Kaya, “Hakikati görmek istemiyorlar” dedi. Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’nde gerçekleştirilen 2017 referandumuna karşı tavrını hatırlatan Kaya, “Güney hükümeti bugünkü operasyonlara ‘PKK ile Türkiye arasında bir sorun’ olarak bakıyorsa, önce kendini sonra Kürt halkını kandırıyor" ifadelerini kullandı.    ULUSAL BİRLİĞE ENGEL    Türkiye'nin inşa ettiği karakollarla Federe Kürdistan Bölgesi'ne yerleştiğine dikkat çeken Kaya, "Güney hükümeti şunu sormalı: Bu işgalcilik değil mi? Zaten Güney’in rızasıyla yapıyorlar, daha büyük bir rezalet. Güney, Türkiye’nin yaptığı operasyonlara PKK ile Türkiye arasında bir sorun olarak bakıyorsa, Kürtler arasında büyük bir kırılmanın yaşanmasına neden oluyor. Güney’in bu tavrı Kürtlerin geleceğine karşı bir yaklaşımdır ve ulusal birliğe engeldir” dedi.    Kürtlerin temel gündeminin operasyona karşı birlik olması gerektiğini vurgulayan Kaya, “Bugün Kürtlere bu kadar kolay saldırmalarının sebebi, birliğin olmamasıdır” diye belirtti.   TÜRKİYE'NİN AMACI   KKP Genel Başkanı Sinan Çiftyürek ise Kürtlerin Ortadoğu’da statü kazandığı bir dönemde olduklarını belirterek, “Türkiye, Kürtlere dönük politikasında değişiklik yaparak, saldırı pozisyonuna geçti. Türkiye’nin, Kürt kazanımları olan Rojava ve Federe Kürdistan Bölgesine dönük operasyonları bu yüzdendir. Güney Kürdistan’ın özerklik elde etmesi, daha sonra Rojava’da Kürtlerin statü kazanması, Türkiye’nin planlarını değiştirmeye başladı. Gelinen aşamada Türkiye’nin tek amacı, Kürtlerin statülerini ortadan kaldırmaktır. Mesele parti ve örgüt meselesi değil, Türkiye adımlarını artık buna göre atıyor” şeklinde konuştu.   ‘SESSİZLİK KABUL EDİLEMEZ’   Türkiye’nin Kuzey-Doğu Suriye ve Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik politikalarının aynı stratejilerle yürütüldüğüne işaret eden Çiftyürek, şunları söyledi: “Ördüğü duvardan da anlaşılıyor. Sadece Rojava’da değil, Güney’de de bu şekilde duvar ördü. Rojava’da devlet kurumları, banka, PTT, okul gibi kurumlar açarken, Güney'de de askeri politikalar yürütüyor. Bu planlar birlikte yürütülüyor. Ama bu siyaset ve planları amacına ulaşamayacak. Bunlar Garê’de, Şengal’de ve Rojava’da tıkanacak. Bunun için Türkiye’ye çağrımız, bir an önce bu politikalardan vazgeçmeli ve barışın yolu sağlamalı. Türkiye’nin Efrîn’de yürüttüğü politikaları da kabul etmiyoruz. Filistin için çıkardıkları sesi, neden Efrîn için çıkarmıyorlar? Türkiye’nin yürüttüğü operasyon PKK’ye değil, Kürdistan’adır. Bu sebeple Türkiye’nin bu saldırılarına karşı sessizliği kabul etmiyoruz.”   BİRLİK ÇAĞRISI   Federe Kürdistan Bölgesel Hükümeti'nin operasyona karşı tutumunu eleştiren Çiftyürek, şu çağrıda bulundu: “Güney, Türkiye’nin bölgeye yönelik politikalarını kabul etmemeli. Çünkü seni tanımıyor ve sana karşı bir politika yürütüyor. Buradan da tüm Kürtlere çağrım şudur: Aramızdaki ideolojik farklılıkları bir yana bırakalım ve kazanımlarımızı korumak için birliği sağlayalım. Birliğimizi sağladığımızda, diğer sorunlarımızın üstesinden geleceğimize inanıyoruz.”   MA / Ergin Çağlar - Cengiz Özbasar