Kılıçdaroğlu: Darbe döneminde parası olanlar hapisten çıktı 2018-01-15 11:36:38 ANKARA – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, OHAL’in ilan edildiği 20 Temmuz 2016 tarihini bir kez daha darbe olarak netilerken, “Bu darbe döneminde de parası olanlar, sırtı kalın olanlar hapisten çıktılar” dedi.  CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara'da "OHAL’de Yeter Forumu"nun açılışında konuştu. Kılıçdaroğlu, "Anayasanın askıya alındığı bir toplumda demokrasi olmaz, hukuk olmaz. Şimdi bir darbe süreci yaşıyoruz dedim. 20 Temmuz'da 15 Temmuz'u fırsata çevirdiler. Sivil darbeyi yapanların apoletleri yok. Hiçbir farkları yok aralarında hatta bugün yaşadığımız biraz daha ağır. Öyle bir noktaya geldik ki yargı birbirini tanımıyor. Suçluyu yargı değil de siyasi otorite belirliyorsa orada hukuk bitmiştir. Ancak hala bu ülkede hukukun üstünlüğüne inanan, vicdan sahibi yargıçlarımızın sayısı da az değildir” ifadelerini kullandı.   Gelinen noktanın, Gülen cemaatiyle mücadelenin ötesine geçtiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Artık iktidara muhalefet edenlerin tasfiye sürecidir. Milletvekilleri hapiste... Milletin seçtiği milletvekilleri hapiste bunların görevi parlamentoda değil mi? Gazeteciler, avukatlar, akademisyenler hapiste. Adalete erişim hakları, savunma hakları elinden alındı. Sıkıyönetim bildirileriyle geçmişte neler yapılıyorsa KHK'lerle aynı şeyler yapılıyor. Yeni suçlar icat ettiler. Bir kişiyi suçluyorlarsa eşi ve çocuklarının da pasaportlarını iptal ediyorlar” diye konuştu.   Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Her darbe kendi hukukunu yaratır. 20 Temmuz darbesi de kendi hukukunu yaratıyor. O darbeleri yapanlar kendi geleceklerini güvenceye alıyorlardı 20 Temmuz darbesini yapanlar kendi gibi düşünenlerin de geleceğini güvenceye alıyor. Bu darbe döneminde de parası olanlar, sırtı kalın olanlar hapisten çıktılar.  20 Temmuz darbesiyle ve onun getirdiği OHAL ile mücadele etmek insan olmanın gereğidir. Bu toplantı bu çerçevede önemli bir toplantıdır. Özellikle STK'lerin görüşleri bizim için son derece değerlidir.”   Kılıçdaroğlu, şunlara dikkat çekti: “Öyle bir noktaya geldik ki yargı artık birbirini tanımıyor. En alttaki mahkeme, ‘Ben AYM’yi tanımam’ diyor. Hukukun olmadığı bir süreci yaşıyoruz. Her ne kadar Anayasa 153. maddede ‘AYM kararları kesindir’ dese de, alt mahkeme ‘Senin kararlarını uygulamayacağım’ diyor. Geldiğimiz nokta budur. Siyasi otorite suçluyu belirlemekte, yargı sadece onu onaylamakta. Yargı bağımsızlığının ağır yaralar aldığı ifade ediliyor. 1940’ların Almanya’sını bugünün Türkiye’sinde yaşıyoruz. Yargıtay ve Danıştay’a hakim atanmıştı. Ben o zaman ‘Yargıtay’a 160 militan atadınız’ dediğim zaman, ‘Sen nasıl öyle dersin’ dediler. Aynı yöntemi izliyorlar. Yargıyı tümüyle kuşatmak istiyorlar.”