Barzani'den 'Kürtler arası savaş' açıklaması 2020-11-02 16:36:11 HABER MERKEZİ -  Murat Karayılan'ın çağrısına karşılık veren Mesut Barzani, bir yandan "Kürtler arası savaşı haram kıldıklarını" belirtirken, diğer yandan Türkiye'nin operasyonlarını görmezden gelerek, adeta "savaş" sinyali verdi.  Federe Kürdistan Bölgesi’nde, PKK-KDP arasında baş gösteren çatışma riski nedeniyle PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan’ın çağrılar üzerine gözlerin çevrildiği Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Lideri Mesut Barzani’den açıklama geldi. Yazılı bir mesaj yayımlayan Barzani, bölgenin içerisinden geçtiği hassas süreçte Kürdistan Bölgesi’nin de krizlerle mücadele ettiğini belirtti. Barzani, “Her Kürdistanlıya gerçekçi bir şekilde bu soruna yaklaşmaları çağrısında bulunmayı gerekli görüyorum. Tarihsel sorumluluğa uygun davranarak normalleşmeli, kriz ve tatsızlıkları bırakmak için adım atılmalıdır” dedi. “Kürdistan’ı kötülük ve planlardan korumak için, Kürdistan şimdi her zamankinden daha çok samimi role ihtiyaç duyuyor” diyen Barzani, “Tarih şahitlik etmektedir ki, Kürtler arası savaşı biz haram kıldık ve bununla gurur duyuyoruz. Çünkü Kürdistan halkı ve tüm taraflar savaş ve ittifaksızlıktan büyük zararlar gördü” ifadelerini kullandı.   Türkiye'nin operasyonlarına hiç değinmeyen ve PKK'yi suçlayan sözler sarf eden Barzani’nin açıklamasında öne çıkanlar şöyle:   “Ancak bu tutumumuz yanlış yorumlanarak Kürdistan Bölgesi’nin yasal egemenliğini istismara neden olmamalı. Silahlı ve yasal olmayan bir iradenin Kürdistan halkına dayatılması girişimi kabul edilemez. Kürtler arası savaşı haram etmemizin, il ve ilçelerimizin güvenlik ve istikrarının bozulması ve kazanımlarımızın yok edilmesi, vatandaşlarımızın evlerini terk etmek zorunda bırakılması, öldürülmeleri ve haksız bir şekilde şehit edilip kimsenin ses çıkarmaması için kullanılması kabul edilemez.   DAİŞ teröristlerinin vahşi saldırılarının ardından Kürdistan’ın kahraman Peşmergeleri teröristlere karşı savaş cephelerine yöneldiler ve birçok sınır bölgesini boşalttılar. Maalesef o dönem Kürdistan Bölgesi’ne içerisinden geçtiği süreçte yardım etmek yerine PKK silahlıları o sınır bölgelerini, sonrasında başka bölgeleri de işgal etti. Ve kendilerini hükümetin vekilleri gibi dayattılar. Halkın, evlerini yeniden inşa etmelerini engellediler. Bölgelerine gitmeleri durumunda da halktan vergi ve para aldılar. Şüphesiz bu davranışlar kabul edilemez. Milliyetperver ve vatanper tutum eylemlerle belli olur, konuşma ve açıklamalarla değil.    Bu süreçte sergileyecekleri en iyi tutum yasal ve meşru Kürdistan Bölgesi yönetimine saygı göstermeliler. Kürdistan Bölgesi halkına karşı tehlike unsuru olarak silah ve güç zoruyla işgal ettikleri bölgeleri boşaltmalılar. Şu ana kadar PKK’nin varlığından dolayı yüzlerce köy huzura kavuşamadığı gibi savaş ve çatışma sahası haline geldi.   Buradan bütün taraflara sesleniyorum; ülkemizin daha fazla kargaşaya sahne olmaması, harap olan bölgelerin yeninde huzura kavuşması ve tansiyonu yükseltecek istenmeyen olayların önüne geçilmesi için hiçbir tarafın yasa dışı dayatmalarına müsaade edilmemelidir. Peşmerge Güçleri’yle mazlum halkımızın mücadelesine ve ödediği bedellere destek olmalıdır. Bu süreçte böyle bir sorumluluk almalıdır.”   KARAYILAN'IN ÇAĞRISI   PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, geçtiğimiz günlerde KDP Lideri Mesut Barzani’ye şu çağrıda bulunmuştu: “Yaşanan bu şeylerin hepsinden gerçekten KDP yönetiminin haberi var mı, yok mu ben bilmiyorum. Özellikle de buradan Kek Mesut’a çağrıda bulunmak istiyorum: Bu uygulamaların hepsinden haberdar mıdır, değil midir? Bu konudaki görüşleri nedir bilemiyorum, çünkü şu ana kadar konuşmuş değildir. Biz Kek Mesut’un da görüşlerini öğrenmek istiyoruz. Yani bu şeylerin hepsi neden yapılıyor? Arkadaşların etrafı, yollarının üzerini neden büyük güçlerle tutmak istiyorlar? Bu ne anlama geliyor? Biz bu konuya el koymasını istiyoruz. Bizler, ne olursa olsun iç sorunlarımızı diyalogla çözmeye hazırız. Fakat sen askeri bir gücün etrafını, sağını solunu tutup da alanını daraltmaya çalışırsan istemeden de olsa çatışma çıkar. İşte şimdi endişemiz bu yönlüdür. Bunun için de açıkça çağrı yapıyorum; bunun önünün alınmasını istiyorum. Böyle olmaz. Bu şekilde her an kaza çıkabilir.”