Babadan oğula bir asırdır dönüyor

img

HAKKARİ - Yüksekova, Başkale ve İran arasında bulunan Bağdaş köyünde faal olan su değirmeni, bir asırdır durmadan dönüyor. Değirmenin sahibi Cengiz Aslan, "Dedem babama, babam bana, ben oğluma, oğlum da çocuğuna değirmeninin yıktırılmaması için vasiyeti var" dedi.

Hakkari'nin Yüksekova ilçesine bağlı Bağdaş (Peranis) köyündeki su değirmeni, gelişen teknolojiye ve geçen zamana rağmen 100 yıldan fazladır dönmeye devam ediyor. Geçmiş yıllarda gece gündüz çalıştırılan değirmen son yıllarda buğday ekiminde yaşanan azalma, mazot ve gübreye yapılan zamlar nedeniyle yılın sadece 20 günü çalıştırılıyor. Değirmenin dedesinden babasına, babasından kendisine teslim edildiğini söyleyen Cengiz Aslan, yıllardır işlettikleri değirmende çok fazla değişiklik yapmadan eski haliyle devam ettirdiklerini söyledi.
 
BİR ASIRLIK DEĞİRMEN
 
Mesleği küçük yaşlarda babasından öğrendiğini anlatan Aslan, "Köyümüz Başkale, Yüksekova, İran arasında bulunuyor. Buraya Soretanî bölgesi diyorlar. Değirmeni 20 yıldır ben çalıştırıyorum. Babam da 80 yıl çalıştırdı. Dedem de babamdan önce 50 yıla yakın çalıştırmış. Dedemden bugüne kadar herkes birbirine değirmeni satamaması için nasihat etti. Eskiden tüm çevre köyler buğdayını buraya getirerek öğütüyordu; ama son yıllarda artık az sayıda insan buraya geliyor. Çünkü artık kimse buğday ekmiyor. İnsanlar fakirleştikçe ve her şeye zam yapıldıkça artık buğday ekemez oldu. Bu durum da bizi çok etkiledi" dedi. 
 
'BURASI FAKİRLERİN DEĞİRMENİ'
 
Su değirmeninin, elektrikle çalışan değirmenle kıyaslanamayacağını söyleyen Aslan, "Su değirmeninin ekmeği kepekli ve güzeldir. Elektrik ile çalışan değirmenin ekmeği sakız gibi oluyor. Eskiden günde 300 teneke un öğütüyordum. Son yıllarda bu oran baya düştü. Birkaç yıl önce köylüler çok geniş alanlara buğday ekiyordu. Mazot ve diğer fiyatlar yükselince insanlar artık buğday ekmemeye başladı. Eskiden gece gündüz değirmeni çalıştırıyorduk; ama işi yetiştiremiyorduk. İki yıldır değirmeni günde üç-dört saat çalıştırıyorum. Çiftçilik öldüğü için bu değirmen de ölüyor. Benim değirmenim fakirlerin değirmeni olarak biliniyor. Genellikle çevre köylerdeki fakir insanlar buğdayını buraya öğütmek için getiriyor.  Biz köylüler ilkbaharda el biriliği ile su kanalı yaparak suyu değirmene ulaştırıyoruz. Yine köylülerle birlikte 10 günde bir değirmenin çarklarını biliyoruz. El birliği ile bu değirmeni yaşatmaya çalışıyoruz" diye konuştu. 
 
DEĞİRMENİN YAŞATILMASI İÇİN VASİYET 
 
Tek isteğinin değirmenin geleceğe taşınması olduğunu dile getiren Aslan, "Ben değirmeni çocuklarıma devredeceğim. Çocuklarım iyi bakarsa 100 yıl daha bu eser yaşar. Bizim ailemizde değirmenle ilgili bir vasiyet var. Dedem babama, babam bana, ben oğluma, oğlum da çocuğuna değirmeninin yıktırılmaması için vasiyeti var. Umarım herkes bu vasiyete uyar ve değirmenimiz yüzyıllarca yaşar" dedi.
 
MA / Adnan Bilen