'Özgürlük türkülerini söylemek için savaşa hayır diyelim'

img

İSTANBUL –  Savaşa karşı imza kampanyası başlatan sanatçılardan Kawa, Ferhat Tunç ve Pınar Aydınlar, sanatçıların barış mücadelesi vermesi gerektiğini belirterek, “Özgürlük türkülerini söylemek için bir arada olalım ve savaşa hayır diyelim" dedi. 

Türkiye tarafından 9 Ekim tarihinden bu yana Kuzey ve Doğu Suriye’ye başlatılan operasyona tepkiler giderek büyüyor. Operasyona ilişkin Savaş Karşıtı Sanatçılar, change.org’da imza kampanyası başlattı. Kürtçe, Türkçe ve İngilizce “Savaşı durdurun” başlıklı bir metin hazırlayan sanatçı, aydın ve yazarlar, “savaşı durdurun” çağrısı yaptı. İmza kampanyasını başlatan sanatçılardan Kawa, Ferhat Tunç ve Pınar Aydınlar, “Savaşa karşı en gür sesimizi duyurmalıyız” dedi.  
 
‘SANATÇI AYDINLARA BÜYÜK SORUMLULUK DÜŞÜYOR’ 
 
Aydın ve sanatçılar olarak toplumunda yaşanan acıları bağırlarında his ederek bu girişimde bulunduklarını söyleyen ses sanatçısı Kawa, Mezopotamya ve Ortadoğu’da savaşların bir türlü son bulmamasından dolayı acıların bitmediğini belirtti. Topluma öncelik eden sanatçı ve aydınlar olarak ellerinden geldiğince bu savaşın durması için çaba sarf edeceklerini vurgulayan Kawa, “Gerek yurtdışında gerekse yurtiçinde savaşın durması için çalışmalarımız aralıksız devam ediyor. Eğer biz aydın ve sanatçılar olarak böyle olağanüstü süreçlerde halkımızın yanında olmuyorsak, ne zaman olacağız” dedi. 
Savaşın durması için topluma öncülük eden sanatçı ve aydınlara büyük sorumluluk düştüğünü aktaran Kawa, “Artık yürek dayanmıyor. Anneler feryatlar arasında çocuklarının ölümüne tanık oluyor. Artık uluslararası kurum ve kuruluşların savaşın durması konusunda net bir tutum alması gerekir” diye konuştu. 
 
SANATÇI VE AYDINLARA ÇAĞRI
 
Kawa, “Barışın için elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız. Bedeli ne olursa olsun bu savaşı durduracağız” dedi. Sanatçı ve aydınlara çağrı yapan Kawa, “Biz sanatımızı bu halka borçluyuz. Onun için herkesin elini taşın altına koyup savaşın durması için tutum alması gerekir. Toplumun öncüleri olarak bu savaşın son bulması için seferber olmaları gerekir. Savaşın son bulması için barışı isteyenler halkın yanında sokaklarda, güçlü bir cephe oluşturmalı. Halkların kardeşliğini isteyen herkesi bu cephede buluşmaya çağrıda bulunuyorum” ifadelerini kullandı. 
 
‘SESİMİZİ DUYURMALIYIZ’
 
Sanatçı Ferhat Tunç, imza kampanyası ardından savaş yanlıları tarafından hedef gösterildiklerini belirterek, “Ben sanatçıyım. Halkın kederi ve neşesi için şarkı söylüyorum. Haliyle savaşa karşı da sözüm olmalı. İnsanlığın ilerleyişi için hepimizin görevli olduğunu düşünüyorum ve savaşın her saniyesi bizi an be an geriletiyor. İnsanlığımız, kültürümüz, sanatımız, coğrafyamız geriliyor; yoksulluk ve sosyal travmalar büyüyor ve en acısı ki canımız gidiyor” dedi. 
Tunç, konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü: “Rojava'dan Türkiye'ye bir çakıl taşı bile atılmamışken başlayan bu savaş, halklarımızın değil, AKP-MHP'nin savaşıdır. Bu savaş iç ve dış politikada güç kaybeden iktidarın sarıldığı bir sopadır. Kürt ve Türk halklarının arasında onarılmaz kopuşlara neden olacak kirli bir savaştır. Ben sanatçıyım ve sadece sahnedeki dakikalardan ibaret değilim. Anı yaşamaktan daha değerli şeylere inandığım için sesimi kullanıyorum. Geleceği tasavvur ediyor, kan ve gözyaşı gördüğümde yerimde durmuyorum, durmayacağım. Hiçbirimiz durmamalı, savaşa karşı en gür sesimizi duyurmalıyız!”
 
‘SAVAŞA KARŞI TUTUM ALINMALI’
 
Kampanya metninin ortak hazırlandığını ve imzalayan tüm sanatçı ve aydınların, tarihsel açıdan kıymetli bir duruş sergilediğini kaydeden Tunç, “Tüm dünya bu savaşın karşısında ve iktidarın insan canını politikasına alet ettiğinin farkında. Evrensel hukuka ve ahlaka göre, asıl suç, savaşa karşı çıkmamaktır. Hali hazırda iktidarın sopası olan yargıyı ciddiye almamalı; derdimiz, insanlığın vicdanında berrak kalmak. Tarihe temiz geçenler, böyle kritik dönemlerde safını insanlıktan yana belirleyenler olmuştur. Tarihe temiz geçmek isteyen sanatçı ve aydınlara insanlıktan yana olmaları için yanımızda bu kirli savaşa karşı tutum alması çağrısında bulunuyorum” diye belirti. 
 
‘SAVAŞA HAYIR DEMEKTE KARARLI VE ISRARCIYIZ’ 
 
Sanatçı Pınar Aydınlar ise “Yaşadığımız coğrafyada çok acıdır ki barış istemenin yasaklandığı savaşa hayır demenin yasaklandığı bir dönemdeyiz. Daha önce de barış akademisyenlerine destek verdiğim için, imzacı olduğum için yargılanmıştım. Şimdi de savaşa hayır demekte ısrar ediyoruz. Çünkü bugün halkların iradesini yok sayan halkların dilini, dinini ve kültürünü yok sayan birlikte yaşam ağlarını gasp eden anlayışa karşı bizler savaşa hayır demekte kararlı ve ısrarlıyız” dedi. Bugün meselenin sadece, Kürt, Alevi ve ezilenlerin meseli olmadığını dile getiren Aydınlar, meselenin Türkiye halklarının meselesi olduğunu dile getirdi. Aydınlar, “Onun için bu adaletsizliğe karşı her gün aldığımız kan dolu haberlere karşı çocukların, kadınların acı bir şekilde katledilmesine karşı, yapılan bu operasyonlara karşı elbette ki çok daha büyük bir birlik ve kararlılıkla hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Sonuna kadar, Kürt halkının bu onurlu mücadelesinde yanındayım” ifadelerini kullandı. 
 
‘EN BÜYÜK SİLAHIMIZ NOTALARIMIZ’ 
 
Sanatçılara seslenen Aydınlar, “Bugün bir kesim, saraya hizmet etmekten, HDP binaları önünde sahte timsah gözyaşlarıyla bir duruş sergilerken, aslında tek dertlerinin kendi sermayelerini güçlendirmek olduğunun farkındayız. Ama bugün türküleri, şarkılarıyla halkından yana, mazlumdan, ezilenden yana söyleyenlerin en azından sesinin daha çok güçlü kılınması gerektiğine inanıyorum. Çünkü bizim en büyük silahımız notalarımızdır. Direnişte mazlum halkların sesine ses katabilmemizdir. Bu bağlamda da bugün devrimci sanata ve devrimci sanatçılara nasıl baskılar yapılıyorsa unutmasınlar ki bu baskılar sustukça kendilerine de gelecektir. Bu anlamda lütfen çok daha birlikte özgürlük türkülerini söylemek için bir arada olalım ve savaşa hayır diyelim” diye konuştu.