Şiir yolunda 40 yıl: Şiir varsa O da vardır

img

DİYARBAKIR - Ömrünün 40 yılını şiire adayan şair Berken Bereh, yeni kitabı "Çemê Baranê"  ile Diyarbakır 7'nci Kitap Fuarı'nda okurlarının karşısına çıktı. Bereh, şiir ile arasındaki sıkı bağı "Öyle bir vatan ki Berken'i Berken yapan" sözüyle özetledi. 

65 yıllık ömrünün yaklaşık 40 yılını Kürtçenin Kurmancî lehçesinde kaleme aldığı şiirlerle edebiyata adayan ‘Tîrêj Kuşağı’ şairlerinden Berken Bereh'in Avesta Yayınları'ndan çıkan yeni kitabı "Çemê Baranê" (Yağmur Gölü), Diyarbakır 7'inci Kitap Fuarı'nda okuyucu ile buluştu. Bereh, Çemê Baranê'yi "Şairin kendi toplumunun yaşamına dair gözlemleri" olarak tanımlıyor. 
 
ŞİİR VARSA O DA VAR
 
Tîrêj dergisiyle Kürtçe yazın hayatına adım atan Berken Bereh için tabiri caizse "şiir varsa o da vardır" demek yerinde olacak. Zira O'nun için şiir; büyük baskı ve acılarla dolu bir coğrafyada, tüm toplumsal yaşanmışlıkları yürekten duyumsamak, dizelerin sesiyle ortaklaştırmak anlamına geliyor. O'nun için yaşama gerekçesi olan şiir, toplumsal mücadele, direniş ve kırılmaların yanı sıra mutluluğun, özgürlüğün, kendini gerçekleştirme, kendi küllerinden doğan benliğe doğru yolculuğun diyarı; o diyar ki zalim ve zorbayı, egemen ve hükümranları kabul etmeyen...
 
ŞİİRLE NEFES ALIP VERMEK
 
Hawar'dan sonra Kürtçe yazın alanında 1970'li yılların sonlarına dek süren bir sessizliğin ardından 1979'da İzmir'de tamamı Kürtçe (Kurmancî, Kirmanckî) olarak yayın hayatına başlayan Tîrêj dergisinin 1980 tarihli 2'nci sayısında yayımlanan şiirleriyle Kürtçe şiir serüveni başlayan Bereh, yaklaşık 40 yıldır şiirle nefes alıp veriyor. Bereh, son kitabı "Çemê Baranê" ile şiirle nasıl hemhal olduğunu; toplumun kültürel, sosyolojik ve siyasal yönleriyle duygu ve düşünce dünyasının şiirin imbiğinden nasıl geçirilip kalem ile kağıda damıtıldığını bir kez daha göstermekte.
 
KENDI TOPLUMUNUN YAŞAMINA DAİR GÖZLEMLERİ
 
1983'ten 2019 yılına kadar yazılan ve şuana kadar hiç yayımlanmamış şiirlerinden oluşan Çemê Baranê'yi, "Şairin kendi toplumunun yaşamına dair gözlemleri" olarak tanımlayan Bereh, Kürtçe şiirin yüzyılları bulan yolculuğunda kendi toplumunun içinde bulunduğu duruma göre şekillendiğini söylüyor. Bu gerçekliğin ise Baba Tahir, Melayê Cizîrî, Ehmedê Xanî, Cegerxwîn gibi birçok şairin şiirlerinde bariz bir şekilde görüldüğünü ifade eden Bereh, "Kürtler, ne zaman anavatanlarında iktidar olmuşlarsa, ne zaman kendi kendilerini yönetmişlerse ve edebi kurumlara sahip olmuşlarsa, görüyoruz ki şiir de aynı şekilde filizlenip yeşermiştir. Kısaca Kürtlerin hayatı neyse şiiri de odur. Xanî'den bu yana Kürt şiiri milli şuur üzerinden yükselmiş olup, bu fikir ve siyasetin güçlenmesi için çabalamıştır. Bu çaba bugüne kadar temel bir kavram olarak atını şiir meydanında koşturuyor. Kuşkusuz ki Berken Bereh'in şiiri de bu gerçeklikten uzak değildir" diyor.
 
BERKEN'İ BERKEN YAPAN
 
Şiirle arasındaki sıkı bağı "Öyle bir vatan ki Berken'i Berken yapan" diyerek özetleyen Bereh, "Benim için şiir öyle bir şey ki; tıpkı ekilen tohumun filizlenip insanların gölgesinde dinlenebileceği ve meyvesinden faydalanabileceği bir ağaca dönüşmesi gibi. Aha! İşte şiir benim için böyle bir vatan ki Berken'i Berken yapan" diyor.
 
MA / Rêdûr Dîjle