Şakiro'nun 'kader' ortağı Dengbêj Fadil Cizîrî haklı çıktı

img

ŞIRNAK – Hayat verdiği "Heyran Jaro" klamı kadar "Şakiro da kimsesizlikten ölmedi mi? Kimse dengbêjlere sahip çıkmıyor" serzenişiyle hatırlanan dengbêj Fadil Cizîrî'nin yarın ilk ölüm yıldönümü. Eşinin serzenişinde haklı çıktığını söyleyen Şirin Egül, "Onların sesini kaybetmemeliyiz” dedi. 

 
Botan bölgesinde dengbêj denilince ilk akla gelen isimlerinden biri olan ve herkesin "Heyran Jaro"ya can veren kişi olarak tanıdığı Seyid Fadil Cizîrî'nin yaşamını yitirişinin üzerinden bir yıl geçti. Hayatı boyunca çoğunlukla savaş ve aşkı konu alan birçok payizok seslendiren Cizîrî, 1962 yılında Şırnak'ın Silopi ilçesine bağlı Salatuni köyünde dünyaya geldi. 
 
KÜÇÜK YAŞTA DENGBÊJLİĞİN 'DİVANI'NA OTURDU
 
Dengbêjliğe daha 14-15 yaşlarında iken divanına oturduğu annesi Dengbêj Sevê'den merak saran Cizîrî, seslendirdiği klamlarıyla çok kısa bir süre içerisinde halkın gönlünde taht kurmayı başardı. Yaşamı boyunca sürekli maddi sıkıntılarla mücadele etmek zorunda kalan Cizîrî, 1992 yılında ailesine bakabilmek için Cizre Belediyesi’nde zabıta olarak çalışmaya başladı. Emekli olduktan sonra denbêjliğe geri dönen Cizîrî, hayatının son 7 yılını yakalandığı Parkinson hastalığıyla mücadele etmekle geçirdi. 
 
ÇOCUKLARININ YAŞAMINI YİTİRMESİYLE DAHA DA SARSILDI 
 
Cizîrî, her geçen gün sesinde bozulmaya neden olan ve kendisini halsiz düşüren hastalığının tedavisi için birçok hastane gezdi, ancak bir türlü derman bulamadı. Bu süreçte çocuklarından birini trafik kazasında kaybeden Cizîrî, diğer çocuğu Murat Egül'ü ise, kentte ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında yitirdi.
 
Çocuklarını yitirdikten sonra son günlerini hep derin bir üzüntü içerisinde geçiren Cizîrî'nin zihnini onlarla boşaltmasını şeyler başucundan hiç ayırmadığı keklikleri oldu.  
 
ŞAKIRO İLE AYNI 'KADERİ' PAYLAŞTI
 
Cizîrî’nin son dönemlerinde en çok yakındığı şey ise, duyduğu yalnızlık hissiydi. Bu yüzdendir ki arkasında seslendirdiği klamlarla birlikte serzenişlerini bıraktı. Cizîrî, yaşamını yitirmeden kısa süre önce verdiği bir demecinde Kürtlerin "Dengbêjlerin Şahı" olarak tanımladığı Dengbêj Şakıro ile aynı kaderi yaşadığını belirterek, şu serzenişlerde bulunmuştu: "Hastayım ancak tedavi görecek param yok. Şakiro da kimsesizlikten ölmedi mi? Kimse dengbêjlere sahip çıkmıyor. Ama artık hayat kalmadı. Hastalıktan dolayı geceleri uyuyamıyorum. Eski şevbuhêrg gecelerini düşündükçe bu halime ağlıyorum."
 
Dengbêjlere hak ettikleri değerin gösterilmemesinden yakınan Cizîrî, bir kültür olan dengbejliği arabeskleştirilenleri de, “Bugün yapılmak istenen dengbêjlik değildir. Sadece düğün şarkıları söyleyerek dengbêjlik yapılmaz" sözleriyle eleştiriyordu.
 
'ELEŞTİRİNDE HAKLI ÇIKTI'
 
2018 yılının 25 Temmuz günü hayata gözlerini yuman Cizîrî, özellikle hastalığı döneminde en büyük desteği eşi Şirin Egül'den gördü. Yaşları 15 ile 18 arasında değişen 4 çocuğu ile birlikte yaşayan Egül, eşinin yaşamını yitirmeden önce dile getirdiği eleştirilerin hala geçerliliğini koruduğunu ifade etti.
 
Eşini kaybetmesinin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen, hiçbir arkadaşının ve sevenlerinin hallerini hatırını sormadığından yakınan Egül, eşinin ölüm yıl dönümünün bile kimsenin aklına gelmediğini dile getirerek, "Yarın çocuklarım ve bazı yakınlarımızla onun mezarı başında olacağız. Kimse anmasına geleceğiz de demedi. Kısa bir sürede bile onun söyledikleri haklı çıktı" dedi. 
 
Dengbêjlik ve dengbêjlerin anılarına sahip çıkılması ve unutulmaması gerektiğine vurgu yapan Egül, şu çağrıda bulundu: "Onların sesini kaybetmemeliyiz. Hep yaşatmalıyız."
 
MA / Gökhan Altay