Mersin Üniversitesi öğrencilerinin 2008 yılında bir araya gelerek alternatif sanat için oluşturdukları Mersin Tiyatro Fabrikası oyunlarını izleyicilerle buluşturmaya devam ediyor. Uzun yıllardır muhalif duruşu ile de tanınan Tiyatro Fabrikası oyuncuları, Mersin yerelinde sanatın gelişmesinde birçok engelle karşılaşsa da tüm zorluklara rağmen yeni sezona yeni oyunlarıyla giriyor. 

 

‘OYUNLARIMIZ İLGİ GÖRÜYOR’

 

Tiyatro grubunu, öğrencilik yıllarında kendi arkadaşlarıyla beraber komün bir çalışma olarak kurduklarını ve o dönemde grubun adının "Tiyatro Mulanbu" olduğunu belirten grubun kurucusu  oyuncu Volkan Güneri, birçok oyunu izleyiciyle buluşturduklarını kaydetti. Çalışmalarını kolektif bir şekilde yürüttüklerini ve oynadıkları "Kafede Şamaroğlu", "Lübnan Salaşk" adlı oyunların Mersinli tiyatro severlerden yoğun ilgi aldığını dile getiren Güneri, şimdilerde ise oyunlarını Mersin'in dışına taşıdıklarını söyledi. 

 

Yetkililerin bir zemin sunmadığı için Mersin’de sanatın çok fazla gelişemediğini söyleyen Güneri,  “Mersin’de sanat kültürünün yaygınlaşması için bir zeminin olması gerekiyor. Geceleri sanat için çalışıp oyunlarımızın provasını yapıyoruz. Bizler hem üretmeye hem de oyunlarımızı sergilemeye çalışıyoruz" dedi. 

 

'CANİ RYNE’NİN OLANAKSIZ İDAMI’

 

Tiyatro Fabrikası’nın yeni oyunlarından biri de "Cani Ryne’nin Olanaksız İdamı". Adalet sisteminin ele alındığı oyunda 10 yıldır aranan ve azılı bir suçlu olan Ryen’in idam edilmesi esnasında kendisine sorulan son isteğinin yarattığı trajikomik bir hikaye anlatılıyor.  Ryen’i yakalayan meşhur kahraman Dedektif’in, Ryen’in son isteğini yerine getirmek istemesindeki aşırı gayreti yargıcın dikkatini çeker. Oyunda dikkat çeken bir diğer nokta ise hukuka bağlılık ilkesi ve kahramansız bir halkın olamayacağı olguları. Oyunca, hukukun satır aralarından ne denli tuhaf hikayeleri çıkartabileceği komik bir şekilde anlatılıyor. 

 

‘KARIM KOCAM OLDU’

 

Bir diğer oyun ise "Karım Kocam Oldu". Oyunda rutin evlilik hayatı olan Ahmet ve Ayşe'nin Hıdırellez gecesi birbirlerinin yerinde olmayı dilemesiyle başlıyor. Ayşe Ahmet ve Ahmet'in Ayşe olduğu bir sabaha uyanılmasıyla devam edilen oyunda, evlilikleri boyunca birbirlerini anlamayı unutmuş çiftlerin birbirlerinin cinsiyeti ve yaşantısıyla empati kurmaları ele alınıyor. Oyunda, erkek ve kadın toplumdaki karşı cinsin sorunlarını ve sıkıntılarını yaşayarak öğreniyor.