AMED - Sanatçı Kawa Urmiye, Türkiye'nin saldırılarına karşı tüm aydınların harekete geçmesi gerektiğini vurguladı. Sanatçı Hekim Sefkan ise, "Tutum göstermemek işgalcilerin yanında yer almak demektir” dedi.
Federe Kurdistan Bölgesi'nin Zap, Avaşîn, Metîna bölgeleri ile Duhok'a bağlı Amêdiyê ilçe kırsalına dönük saldırılar sürüyor. Türkiye, KDP ortaklığıyla saldırılarını sürdürdüğü bölgelerde yeni üsler inşa ederek, kontrol noktaları kuruyor. Saldırıları değerlendiren Kürt sanatçılar Kawa Urmiye ve Hekim Sefkan, yaşananları "işgal" olarak nitelendirdi.
'SALDIRILAR AMACINA ULAŞAMAZ'
Sanatçı Urmiye, saldırılarla PKK’nin yok edilmesi ve Türkiye sınırlarının genişletilmesinin hedeflendiğini söyledi. Söz konusu hedeflerin "boş hayal" olduğunu vurgulayan Urmiye, "Bu savaş artık amacına ulaşamaz. Bu yeni bir savaş değil. Öncesinde daha büyük savaşlar da yürütüldü. Lozan’ın yüzüncü yılında savaşı daha da büyüttüler. Çünkü Kürt halkının örgütlülüğü güçlendi" dedi.
Saldırılarla Kurdistan doğasının talan edildiğine dikkati çeken Urmiye, Türkiye’nin “ekoloji düşmanı” olduğunu söyledi. Urmiye, “Kürtlerin nerede bir statüsü olsa başına bomba yağdırıyor. Çünkü Kürt ve Kurdistan ismini sindiremiyorlar. Her Kürt'ün bu vahşi anlayışa karşı başkaldırması gerekiyor” diye kaydetti.
AYDINLAR VE SANATÇILARA ÇAĞRI
KDP’nin işbirliğine de tepki gösteren Urmiye, KDP’nin bölgenin tamamını Türkiye’ye teslim ettiğini belirtti. KDP’ye dair “gizli düşman” diyen Urmiye, "Kürt özgürlük hareketinin başına bir sorun gelirse Türkiye tarafından ilk zarar görecek olan KDP’dir. Bunu iyi bilmesi gerekir. Bireysel ve ailesel çıkarlar için bir halkın öz değerlerini ayaklar altına alamazlar” tepkisinde bulundu.
Urmiye, "ihanete ve işbirliğine" karşı birlik olunması gerektiğini vurguladı. Urmiye, "Özellikle Güney Kurdistan’daki gençlerimiz, sanatçılarımız, yazarlarımız, aydınlarımız bir an önce bu kirli konsepte ve KDP ile Türkiye arasındaki kirli işbirliğine karşı harekete geçmeli" çağrısı yaptı.
Türkiye’nin Kürtlerin elde ettiği kazanımları yok etmek istediğini söyleyen sanatçı Hekim Sefkan ise, PKK’nin saldırılar için "bahane" edildiğini dile getirdi. Sefkan, "Pêşî Peya' kelimesine tahammül edemeyen bir devlet, nasıl bağımsız bir bölgeye tahammül edecek?” dedi. Sefkan, Türkiye’nin bir diğer hedefinin Federe Kurdistan Bölgesi topraklarını kendine bağlamak olduğuna dikkati çekti.
'KDP VE DAİŞ AYNI MEVZİDE'
Sefkan, Suriye'den bölgeye kaydırılan paramiliter gruplara işaret ederek, "KDP ve DAİŞ sadece şimdi değil, eskiden beri aynı mevzide. Şengal katliamında da yan yana geldiler" dedi. Erdoğan'ın Hewlêr ziyareti sırasında Hêwlêr Kalesi'ne Türk bayrağı asıldığını hatırlatan Sefkan, "Erdoğan oraya gittiğinde büyük tabelaların üzerine ‘Hoş geldin Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ yazdılar. İnsan bunu kendi ülkesinde, kendi cumhurbaşkanı için yazar. Niye bunları söylüyorum? DAİŞ’i yönetenler KDP’yi de yönetiyor. Bu şu anlama geliyor; KDP ve DAİŞ Ankara’ya bağlı iki askerdir. Bunu Efrîn’de de gördük. Orada da KDP ve DAİŞ’i yan yana getirdiler. DAİŞ ve KDP, Ankara’nın 2 askeriyse aynı mevzide de bir araya gelirler.
'TUTUMSUZLUK ETKİSİZLİKTİR'
Sanatçıların savaşa karşı harekete geçmesi gerektiğini dile getiren Sefkan, "Bizim siyaha siyah, beyaza beyaz dememiz gerekir. ‘Türk devleti gelip vatanımı işgal ediyor, ben buna karşıyım’ demek zarar vermez. Sadece tutumunu ortaya koyar. İşgale karşı gereken tutumu bize gösterir. Dört parça Kurdistanlıların işgale karşı tepkisini, tutumunu ortaya koyması gerekiyor. Türk devleti Kürtlere karşıdır. Tutumsuzluk, etkisizlik anlamına gelir. Bir bomba atıldığı zaman sadece Kürt gençlerinin bedeninin üzerine düşmüyor, tüm Kurdistan’ın varlığına düşüyor. Tutum göstermeyen insanlar, işgalcilerin yanında yer alıyor demektir” ifadelerini kullandı.
MA / Rukiye Adıgüzel