Yazar Borak: Dil giderse Kürtlük biter

img
İZMİR - Kürtçenin öğrenilmesi için “Destpêka Dersa Kurdî” adlı ders kitabını kaleme alan yazar Mustafa Borak, “Dilimiz giderse, artık Kürtlük biter” uyarısında bulundu.  
 
Yaşamının büyük bölümünü Kürt kültürünün gelişmesi için harcayan yazar Mustafa Borak’ın, Destpêka Dersa Kurdî (Kürtçe derse başlangıç) kitabı Na Kitabevi’nden çıktı. 16 Haziran’da raflarda yerini alan ve 12 üniteden oluşan kitapta, günlük yaşamda en çok kullanılan kelimeler hem Kürtçe hem de Türkçe olarak yazıldı. Kitap hem Kürtçe bilmeyenler hem de Kürtçesini geliştirmek isteyenlere hitap ediyor.
 
1956 yılında Idîr’a bağlı Qulp (Tuzluca) ilçesinde dünyaya gelen Borak, ilk ve orta öğrenimini Qulp ilçesinde tamamladı. 1975 yılında Ordu’da öğretmen okulundan mezun olduktan sonra 4 yıl boyunca Mêrdîn’nin Mîdyad ilçesinde sınıf öğretmenliği yapan Borak, 12 Eylül Kenan Evren darbesinde öğretmenlik yaptığı Qers’te tutuklandı. Yaklaşık bir yıl Erzurum Askeri Cezaevi’nde kalan Borak, tutukluluğu gerekçesiyle 16 yıl boyunca görevinden uzaklaştırıldı. 1997 yılında davanın düşmesi sonucu Borak, 1997'de öğretmenliğe geri döndü. 
 
Yazar Mustafa Borak
 
BİNLERCE İNSANA KÜRTÇE ÖĞRETTİ
 
Yaşadığı siyasi baskılar nedeniyle 1988 yılında İzmir’e gelmek zorunda kalan Borak, kültür ve sanat çalışmalarını burada da sürdürdü. 1993 yılında İzmir’de Mezopotamya Kültür Merkezi'nin (MKM) kurulması çalışmalarında yer aldı. Bu süreçte özellikle çocuk ve gençlerin eğitimi üzerine çalışmalar yürüttü. Yaptığı çalışmalar sonucunda 1996-1998 yılları arasında MKM'ye bağlı Kürtçe eğitim veren özerk kültür ve sanat okulu kurdu. Borak daha sonra, 2005 yılında Kürt Dili Ve Eğitim Hareketi (TZP-Kurdî) kuruluş çalışmalarına katıldı. Borak son olarak, 2008 yılından 2016 yılına kadar Kürt Dilini Araştırma ve Geliştirme Derneği’nin (KURDÎ-DER) kuruculuğunu ve başkanlığını yaptı. Borak, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından kapatılan KURDÎ-DER'de binlerce insana Kürtçe öğretti. Borak, yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle çalışmalarını İzmir’de bulunan evinde sürdürüyor.   
 
10 KİTABI YAYINLANDI
 
Birçok, dergi, gazete ve internet sitesinde yazıları yayınlanan Borak’ın, Kürtçenin gelişmesi için 10 kitabı yayınlandı. Borak’ın yayınlanan kitapları şöyle: Gotinê Pêşiyên Kurda, Weşanên Berfîn, Stembol 1996, Ferhenga Biwêjan, Enstutiya Kurdî Ya Stembol, Stembol 2005, Gevez, Weşanxaneya Aram, Amed, 2017  Çîrokên Biwêjan, Cilda I Weşanên J&J Ankara 2018, Çîrokên Biwêjan, Cilda II Weşanên J&J Ankara, Gelawêj 2019, Çîrokên Biwêjan, Cilda III Weşanên J&J Ankara,  Berfanbar 2019 , Çîrokên Biwêjan, Cilda IV Weşanên J&J Ankara 2020, Çîrokên Biwêjan, Cilda V Weşanên J&J Ankara 2020, Çîrokên Biwêjan Cilda VI Weşanên J&J Ankara 2020, Destpêka Dersa Kurdî Weşanxaneya Na Îzmîr 2023.
 
İLK ÇALIŞMA: HÎNKER
 
Yayınlanan kitabı ile Kürt kültürü ve diline dair değerlendirmelerde bulunan Mustafa Borak, ilk eğitim verme çalışmalarında Kürtçe öğretebilecek kaynak bulunmadığını dile getirdi. Borak, bu durumun kendisini Kürtçe kitaplar yazmaya yönlendirdiğini kaydetti. Kendisinin de içinde bulunduğu bir grupla Kürt Enstitüsü’nde “Hînker” kitabını çıkardıklarını aktaran Borak, "Yazdığım kitap, o dönemden 2016 yılına kadar verdiğim derslerden aldığım notlar ve tecrübelerimdi. Şu an Kürtçenin yok olma tehlikesi var. Herkes Türkçe konuşuyor. Bende bu kitabımı yazarken buna dikkat ettim. Hem Türkçe hem Kürtçeyi bir arada kullanarak bu kitabı yazdım. Hiç Kürtçe bilmeyip, Türkçe bilen birisi bu kitabı alarak Kürtçeyi belli ölçüde konuşabilecek düzeye gelebilir” diye belirtti. 
 
‘KÜRTÇE KONUŞMA ORANI DÜŞÜYOR’
 
2000 yılından sonra psikoloji, matematik, mühendislik, coğrafya gibi birçok alanda Kürtçe kitap yayınlanmaya başladığını ifade eden Borak, Kürt yazarların artması ile Kürtçeyi konuşma oranının aynı olmadığını, Kürtçe konuşma oranın gittikçe düştüğüne dikkat çekti. Borak, “Özellikle kapitalist sistemin oluşturmuş olduğu televizyon dizileri, Türkçe kanalların izlenmesi, Kürtçenin az konuşulmasına neden oldu. Diğer taraftan Kürtlerin statüsü olmadığı için insanlar Türkçe konuşuyor. Kürt dili üzerinde sokakta, Meclis’te, sanatta, hayatın her alanında baskı olmasının da bunda etkisi var. Baktığımızda iki haftada bir dil ölüyor. Dünyada 14 binden fazla dil vardı. Ancak bu sayı 6-7 bine kadar indi. Kürtlerin nüfusu çok olduğu için bu görünmüyor. Ancak gün gün Kürtçe konuşma azalıyor. Evde çocuklarımızla, torunlarımızla Kürtçe konuşmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. 
 
‘DİL GİDERSE KÜRTLÜK DE GİDER’
 
Dili insanın ruhu ve varlığı olarak değerlendiren Borak, siyasetçilerin de Kürtçe konuşmalar yaparak derinleşmeleri gerektiğinin altını çizdi. Kürtçe konuşmanın önemine vurgu yapan Borak, “Bilim insanları ‘dil ikinci akıldır’ diyor. Dili olmayan düşünemez, bir iş de yapamaz. Ancak içgüdüleri ile hareket eder. Dil varlığımızdır. Dilimiz giderse, Kürtlük biter. Kürtçe öğrenmek isteyenler Kürtçe konuşulan ortamlara gitsinler. 'Benimle Kürtçe konuşun' desinler. Kürtçe sözler üzerinde biraz durmalılar ve sürekli tekrarlamalılar. Sadece istemekle olmaz. Belli süre yoğunlaşılırsa, 4-5 ayda Kürtçe temeli öğrenilir. Yürekten isteyen herkes öğrenir. Kürtçe konuşmak şiirdir. Bir yerde Kürtçe konuşunca, kim olduğun belli oluyor” diye konuştu. 
 
MA / Delal Akyüz