MERSİN - Aydın’daki konser şarkısı “Kemal Pir”i seslendirdiği için gözaltına alınan sanatçı Kadir Çat, “Tepeden dibe kadar bir baskı var ama başarılı olamayacaklar. Kürt ve muhalif sanatçılar, bu zulüm karşısında birlik olmalı” dedi.
Türkiye’de Kürtçe konser ve tiyatro oyunlarına yönelik yasak kararları artarken, son günlerde Kürt sanatçıların yanı sıra muhalif sanatçıların konserleri de farklı gerekçelerle yasaklanıyor. Kimi konserler valiliklerin “kamu güvenliği” gerekçesi ile, kimi de iktidardaki siyasi parti temsilcilerinin hedef göstermesiyle iptal edildi. Sanatçı İlkay Akkaya’nın Adana, Mardin ve Urfa’da yasaklanmasının ardından sanatçı Kadir Çat da Aydın’da Kemal Pir şarkısını seslendirdiği için gözaltına alındı.
“Örgüt propagandası” gerekçesiyle suçlanan ve ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılan sanatçı Çat, son dönemde artan baskıları değerlendirdi.
'SENİN İÇİN İYİ OLMAZ'
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Aydın İl Örgütü’nün düzenlediği halk şöleninde sahne almadan önce sivil polislerin yanına geldiğini aktaran Çat, “Sivil polisler yanıma gelerek ne okuyacağımı sordular, repertuarı görmek istediler. Göstermedim, kendi şarkılarımı okuyacağımı söyledim. Sivillerden biri ‘Siyasi şarkılar söylemeyeceksin değil mi? Eğer Kemal Pir şarkısını söylersen senin için iyi olmaz’ dedi. Şarkıyı okuduktan sonra gözaltına alındım. Savcılık kararıyla alındığım söylendi, ellerinde savcılığa dair bir belge yoktu, keyfi gözaltına alındım” diye konuştu.
Aydın Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğünü belirten Çat, “Propaganda yaptığıma dair sorular sordular. Şarkının yasal olduğunu Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylı olduğunu söyledim. Bununla ilgili gereken açıklamayı yaptıktan sonra ‘terör örgütüyle ilgili fikriniz nedir’ şeklinde sorular sordular. Sorularının konserle ilgisinin olmadığını söyledim, ardından serbest bırakıldım” dedi.
‘KÜRT SANATÇILAR MÜCADELE EDİYOR’
Son dönemde artan konser yasaklarını “mevcut sistemin yarattığı tahribat” şeklinde değerlendiren Çat, “Toplumu birbirine olan bağını koparmaya insanların dayanışmasını engellemeye çalışıyorlar. Bugün cezaevinde, sürgünde olan onlarca Kürt sanatçı var. Bu gerçekliği görmeliyiz öncelikle. Kürt sanatçılara sahip çıkılmadığı için aynı şey bugün muhalif sanatçıların başına da geliyor. Bu duruma dayanışmayla tüm halk karşı çıkmak zorunda. Gülşen gibi sanatçıların tutuklanması Kürt sanatçılara yapılan baskı görmezden gelindiği için bu duruma gelindi. Kültür sanat alanında da dayanışmayı sağlamak zorundayız, bunlara ses edilmezse o baskı, zulüm size de gelecektir. Biz Kürt sanatçılar olarak halkımız için mücadele ediyoruz, halkımızın sahiplenmesi bu zulmü kıracaktır” şeklinde konuştu.
‘SANATÇIYA BASKI TECRİTTEN BAĞIMSIZ DEĞİL’
İktidarın yeni bir çözüm bulamadığı için Kürtlere baskı uyguladığını kaydeden Çat, “Daha çok baskının ve şiddetin olduğu bir politikayla ayakta duracaklarını sanıyorlar. Oysa bu bir çözüm değildir, bu bitmişliğin yok olmuşluğun ayak sesleridir. Hükümetin yaptığı bu zulüm 90’ları aştı. Artık toplum nefes alamıyor, bu yüzden hükümetin ve muhalefetin Türkiye’nin demokratikleşmesine dönük bir adım olduğunu düşünmüyoruz. Kürt halkına ve sanatçılarına yönelik bu baskıları, Abdullah Öcalan şahsında tüm cezaevlerinde uygulanan tecritten bağımsız ele alamayız. Topyekûn bir mücadele gerekiyor, tepeden dibe kadar bir baskı var ama başarılı olamayacaklar. 90’lar da, 80’ler de denediler, başarılı olamadılar. Kürt halkı bilinçli bir halk, değerlerine sahip çıkacaktır. Kürt ve muhalif sanatçılar bu zulüm karşısında birlik olmalı” çağrısında bulundu.
MA / Mukadder Akyol