DİYARBAKIR - Sur’da 2-3 milyona satışa çıkarılan yeni yapıların hak sahiplerine, 100 ila 200 bin TL arasında kamulaştırma bedeli dayatılıyor. Teklifi kabul etmeyen yüzlerce hak sahibi hakkında dava açılırken, uzlaşan aileler ise borç altına sokuldu.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan Diyarbakır'ın tarihi Sur ilçesinde 2015 tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sonrası yerle bir edilen mahallelerde ev ve iş yerleri bulunanların yaşadıkları mağduriyete her gün yenisi ekleniyor. Yasak sürecinde kente bağlı Cevat Paşa, Dabanoğlu, Fatihpaşa, Hasırlı, Savaş ve Cemal Yılmaz mahalleleri büyük oranda yerle bir edildi.
Bakanlar Kurulu, 21 Mart 2016 tarihinde 6 mahalledeki 7 bin 714 parselden 6 bin 292'sine dair "Acele kamulaştırma" kararı aldı. Sur'un yüzde 82’sine denk gelen kamulaştırma kararı sonrası, 6 mahallede yıkım başladı. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından hazırlanan raporlara göre, yasakta 334'ü tescilli olmak üzere en az 3 bin 569 yapı yıkıldı.
7 YILDIR SÜREN RESTORASYON
Yıkılan yapıların yerlerine, kent mimarisine aykırı tek tip ve tek renkli yapılar inşa edildi. Bazı yerlerde cezaevi mimarisinde evler inşa edildi. Bazı yerlerde tescilli yapılarda başlatılan "restorasyon" çalışmaları ise hâlâ sürüyor.
3 SEÇENEK
Hak sahipleri, 7 yıldır devam eden süreçte büyük bir mağduriyet yaşadı. Birçoğu 1990'lı yıllarda Mardin ve Diyarbakır'a bağlı ilçelerde yaşanan köy yakmaları sonucu Sur'a göç etmek zorunda kalan aileler, bir kez daha göçertildi. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, yasak sürecinde hak sahiplerine 3 seçenek sundu; Ya mülklerine karşılık para verilmesi ya borçlandırılarak kentin dışındaki TOKİ konutlarından yer ya da yeni inşa edilen konutlar. 2 ve 3'üncü seçeneklere olumlu bakan ailelerden yüksek meblağlar talep edildi. Ekonomik durumu kötü olan bu ailelerden birçoğu, mülklerine karşılık ya düşük meblağlara razı oldu ya da TOKİ konutlarına yerleşti. Birçok aile ise, 3 seçeneği de reddederek, taşınmazlarının bulunduğu yerleri istedi.
TESCİLLİLERİN DURUMU BELİRSİZ
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, 3 seçeneği kabul etmeyen ve mülkleri tescilli olan hak sahipleriyle uzlaşma yoluna başvurdu. Ancak uzlaşma sağlanamayınca konu belirsiz kaldı. Halen restorasyonu süren tescilli yapıların akıbetinin ne olacağı bilinmiyor.
SEÇENEKLERİ REDDEDENLERE DAVA
Müdürlük, 3 seçeneği de reddedip, mülkleri tescilli olmayan ailelerle de anlaşmak istedi. Ancak ailelerin birçoğu, 100 ila 200 bin TL değer biçilen taşınmazlarını vermek istemedi. Müdürlük, uzlaşma sağlayamadığı ve davetine cevap vermeyen aileler hakkında bu kez kamulaştırma davası açtı. Haklarında dava açılan ve mülkleri zorla gasp edilmek istenen ailelerin sayısının 500'ü aşkın olduğu belirtiliyor.
Müdürlük, Diyarbakır Asliye Hukuk Mahkemelerinde devam eden davalarda, "Kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın Hazine adına tescilini" talep ediyor. Müdürlük, Bakanlar Kurulu'nun 2016 tarihli "Acele kamulaştırma" kararını bu talebe gerekçe gösteriyor.
BİNE ALINIP MİLYONA SATILIYOR
Düşük miktarda satın alınan ya da herhangi bir anlaşma yapılmadan el konulan taşınmazların üstüne yapılan yeni yapılara dair tartışmalar da sürüyor. Cezaevi mimarisinde inşa edilen evler halen boş. Ancak diğer etaplarda yapılan evler yavaş yavaş dolmaya başladı. 100 ila 200 bin TL değer biçilen mülkler üzerine inşa edilen yeni yapıların bazıları, 2 milyon TL’yi aşkın bir değerle satılıyor.
Fatihpaşa Mahallesi’nde tarihi surların kenarında inşa edilerek, sahiplerine teslim edilmeyen mülklerin bazıları, bir süre TRT Kurdi için çekimi süren bir dizinin platosuna dönüştürüldü. Aynı mahallede inşa edilen birçok yapı, Hayrat Yardım, Dicle İlim İrfan Gençlik ve Yardımlaşma Derneği (DİGED) ile DİGED'e bağlı Zemzem Gençlik ve Kültür Merkezi yerleşti. Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı ile Sur'daki restorasyon işlerini yürüten SAMABURSA firmasına da birer yer tahsis edildi.
HAK SAHİPLERİNE İHALE YASAĞI
Hasırlı Mahallesi'nde yapımı tamamlanan 52 dükkan ise, 10 Şubat'ta Toplu Konut İdaresi'nin (TOKİ) iştirakçisi olan Emlak Yönetim Hizmetleri ve Ticari A.Ş. tarafından açık arttırmayla sermayedarlara peşkeş çekildi. Söz konusu açık arttırmaya, sadece davetiye gönderilen "Diyarbakır’ın değerlerine değer katan" sermayedarlar katılabildi. Yasak öncesi buralarda mülkleri bulunan kişiler, açık arttırmaya katılmalarına dahi izin verilmedi.
MA / Gökhan Altay