Müzisyen Arzu: Şarkılarımız halka umut olmalı

img
ADANA - Sanatın tek tipleştirilmesi ve yasaklara karşı toplumsal sanatta ısrar edilmesi gerektiğini belirten müzisyen İlyas Arzu, "Şarkılarımız halka umut olmalı" dedi. 
 
Son dönemde başta Kürtçe konser ve tiyatrolar olmak üzere birçok etkinlik ya yasaklanıyor ya da iptal ediliyor. Saldırıları Koma Pel Solisti İlyas Arzu değerlendirdi. Ailesinin Şırnak'tan göç ettiği Adana'da dünyaya gelen Arzu, babasının uzun yıllar cezaevinde kalmasından dolayı üniversiteye gidemediğini ve 10 yıl inşaatta çalıştığını aktardı. Mezopotamya Kültür Merkezi'yle birlikte hayali olan müzikle buluşan Arzu, sanatsal faaliyetlerine Binevş Kültür Merkezi'nde devam ediyor. 
 
Hakkında çok sayıda soruşturma başlatılan ve 2 kez tutuklanan Arzu, karşılaştığı baskıları anlattı. 
 
'MKM SANATSAL MÜCADELE MEKANDIR'
 
Yok sayılan Kürt halkının kilamlarını seslendirmenin kendisi için yaşam kaynağı olduğunu belirten Arzu, çocukluğundan beri sanatla ilgilendiğini anlattı. İlkokul 3'üncü sınıfında iken ses elemelerine katılarak Kürtçe'den çalınan "Karanfil destte gider" adlı türküyü seslendirdiğini belirten Arzu, MKM bünyesinde 2000'li yıllarda bağlama ve gitar kurslarına başladığını dile getiren Arzu, "MKM ile 1994'te tanıştım ancak dahil olmam 2000 yıllardadır. MKM'de yer almamın temel sebebi; Kürt halkının kültürünü ve sanatını en gerçek ve yalın haliyle yaşatma mücadelesini örgütlü bir biçimde verebilen tek kurumsal yapı olmasıdır. Sanatsallığın en derin yaşandığı bir mekan olarak MKM'de halkların sanatsal mücadelesinin takipçisi ve öncüsü olmak benim tarifsiz bir onurdur" diye anlattı. 
 
TOPLUMSAL SANATTA ISRAR
 
MKM'de çalışmaya başladığı ilk günden bugüne kadar sayısız gözaltı ve soruşturma yaşadığını belirten Arzu, 2 kez hukuksuz bir şekilde tutuklandığını söyledi. Arzu, halkının ezgilerinde ısrar etmesinden kaynaklı bu baskılara maruz kaldığını belirterek, "Mevcut sistem, sanatçılara ve topluma bireyciliği dayatıyor. Ben ve benim gibi sanatçı yoldaşlarım da bu toplum dışı anlayışa karşı, toplumsal sanat anlayışında ısrar ediyoruz. Bu da mevcut yapıyı rahatsız ediyor. Ve bizleri sindirmeye çalışıyor. Yani devletin, sanatı tek tipleştirmesine karşı halkların renginde ısrar etmeliyiz" dedi.
 
'SANAT VİCDAN İŞİDİR'
 
Son dönemde Kürt sanatçılara yönelik engellemelere işaret eden Arzu, Kürt halkının her yönüyle her şeyden tecrit edilmeye çalışıldığını belirtti. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde süren ağırlaştırılmış tecride işaret eden Arzu, "Bugün de Kürt halkının ve Ortadoğu halklarının öncü olarak gördüğü Öcalan uzun bir süredir, tecrit altındadır. Hangi vicdan bunu kabul eder? Sanat vicdan işidir. Sanat halklara öncülük ve hakikati gösterme işidir. İşte bu hakikatin taşıyıcılığını yapan sanatçılar, baskılara maruz kalıyor ve sindirilmeye çalışılıyor. Şuan onlarca muhalif sanatçı ve aydın, bilim insanı Türkiye zindanlarındadır. Bu faşizmin yeni konsept olmadığını tarihimizden biliyoruz. Ama biz muhalif sanatçılarda biliyoruz ki, tarih taşıyıcıları da asla boyun eğmezler. Çünkü mevcut sistemin örgütlü ve kolektif sanatla sorunu var. Kapitalist sistemin dayamış olduğu bireyci sanat anlayışına karşı örgütlü sanat anlayışına ısrarımız bizi baskıya maruz bırakıyor. Örneğin Nudem Durak, sırf Kürtçe stran söylediği için 19 yıl hapis cezası aldı ve 7 yıldır ağır sağlık sorunları olmasına rağmen tahliye edilmiyor. Bunun adı tam anlamıyla zulümdür.Bu süreçte muhalif sanatçılar, özgücüyle faşizme karşı direnip, özgür demokratik yaşamda ısrar etmelidir" şeklinde konuştu.
 
ORTAK MÜCADELE ÇAĞRISI
 
Baskılara karşı örgütlü duruşta ısrar etmek gerektiğini ifade eden Arzu, "Sistem şu anda Türkiye'de sanatçılar çok dağınık ve örgütlülüğü zayıf olduğu için bundan güç alıyor. Bu durum ancak aktif bir eylemsellik planlaması çıkarılarak, demokratik yaşamın kalıcı kılınmasında ısrar edilerek aşılabilinir. Şarkılarımız ve türkülerimiz halka umut olmalı. Muhalif sanatçılar olarak tarihsel rolümüzü en güçlü bir biçimde oynamak zorundayız" diyerek ortak mücadele çağrısında bulundu
 
MA / Hamdullah Yağız Kesen