İSTANBUL - Türkiye’nin KDP işbirliği ile başlattığı saldırılara karşı eylem planı hazırlayan ve kriz masası oluşturan Kürt sanatçılar, Kürt kazanımlarının tehdit altında olduğu uyarısını yaparak, herkesi saldırılara karşı ses çıkarmaya çağırdı.
Türkiye ve KDP’nin Zap, Avaşîn ve Metîna bölgelerine yönelik başlattığı saldırılar sürüyor. Saldırılara karşı Almanya’nın Köln kentinde bir araya gelen Avrupa Kürt Kültür ve Sanat Hareketi üyesi sanatçılar, Türkiye ve KDP’ye tepki göstererek, halkla birlikte alanlarda olmaya devam edeceklerini duyurdu. Türkiye ve KDP’nin saldırısına tepki gösteren Kürt sanatçı Deniz Deman, Hozan Cömert ve Emekçi, sanatçıların halka öncülük etmesi gerektiğini dile getirdi.
Türkiye’yi, “yüzyıllık suni ve zemini oturmamış bir devlet” olarak tanımlayan Hozan Cömert, şu anda Kürtler başta olmak üzere halklara dönük saldırının nedeninin altında bunun yattığını ifade etti. Yüzyıl önce Ermenilerin katliamdan geçirildiğini kaydeden Cömert, Kürt halkına dönük de benzer bir katliamın olduğunu belirtti.
KÜRTLERİN BAŞKALDIRISI
Kürtlerin Koçgiri’de, Geliyê Zîlan’da ve Seyh Said döneminde de katledildiğini anımsatan Cömert, bu çok yönlü soykırımın hala devam ettiğini vurguladı. Kürtlere dönük saldırıların sürekli sürdüğünü, 1968-78 kuşağının Kürt coğrafyasında yaşanan katliamların farkına vardığını dile getiren Cömert, bu farkındalık nedeniyle 12 Eylül askeri darbesinin yaşandığını belirti. Ancak buna rağmen Kürtlerin geri adım atmadığını dile getiren Cömert, “Abdullah Öcalan, Kürt gençleri ve bu halk katliamların son bulması için başkaldırdılar” dedi. Türkiye’nin yapısına işaret eden Cömert, Türkiye’nin üç ayaktan oluştuğunu kaydetti. Cömert, “Bir ayağı İttihat ve Terakki bir ayağı muhafazakârlar bir ayağı ise Kürt’lerdir. Kürtlerin 7 Haziran’da kazanmasıyla birlikte bu diğer iki ayak birleşti. Meselenin sadece Erdoğan olduğu söyleniyor ancak asıl mesele NATO ve Gladio’dur. Erdoğan, sadece onların sözcüsü konumunda bulunuyor” diye belirtti.
'KÜRTLER DÜNYADA KAZANDI'
Kürtlerin 40 yıldır yoğun bir savaş verdiğine dikkat çeken Cömert, “40 yıldır bu yük gerillanın sırtına bindirilmiş. PKK Lideri Abdullah Öcalan bugün tüm dünyada tanınıyor. İngiltere ve diğer ülkelerde milyonlarca işçi ve emekçinin yanı sıra aydınlar, Öcalan’ın fikirlerini ve liderliğini tanıyor. Geçen gün gençlerin bir programına gittim. Orada 23 ülkeden genç vardı. Hepsi de Kürtçe’yi benden daha iyi biliyordu. Sadece buna bakarak Kürt’lerin dünyada kazandığını söyleyebilirim” şeklinde konuştu.
'GERİLLA ŞİMDİ GÜNEY’İ SAVUNUYOR'
Dünyanın Kürtleri tanıma konusunda hazır olduğunu ifade eden Cömert, “İster devlet ister federasyon olsun her yönüyle kabul etmeye hazırlar. Kapitalistler, sivil toplum ve halk hepsi Kürtlerin kendi kendini yönetme kabiliyetini kazandığını ve kendi kendini yönetmesi gerektiğini düşünüyor. Kürtler Rojava’da DAİŞ’e karşı mücadeleyi kazandı. Tüm dünya bunu gördü. Bu direniş efsanelerde, hikayelerde bile yoktur. Gerilla şimdi Kürdistan dağlarını ve Güney Kürdistan’ı savunuyor” ifadelerini kullandı
'KÜRTLER BİRLİK OLMALI'
Federe Kürdistan Bölgesi’nin bağımsızlık için referanduma gitme sürecine işaret eden Cömert, “Gerilla o dönmede gidip canıyla savundu. Türkiye kabul etmeyerek sınıra asker yığdırdı. KDP ihanetin içine girmiş durumda. Eminim bu işgale karşı olan birçok peşmerge var. Gerillaya karşı savaşmak istemiyor. Ne aklı, ne de ruhu bunu kabul etmiyor. Ancak Türkiye tarafından eğitilen bazı gruplar gerillaya karşı savaşmak istiyor. Buna karşı Kürtlerin el ele vermesi gerekiyor. Kürtler birlik olursa Ortadoğu meselesi de çözülür” diye belirtti. Sanatçıların kendi halkının öncüsü olması gerektiğini dile getiren Cömert, “Sanatçılar, ozanlar her dönem toplumun tüm katmalarına öncülük etmiştir. Bu savaşa karşı da aydın olan sanatçılar büyük bir rol oynayabilirler. Türkiye devleti deccaldır. Her Kürt sanatçısı buna karşı duruşunu ortaya koymalı” diye belirtti.
'VARINI YOĞUNU YATIRMIŞ'
Türkiye’nin varını-yoğunu bu saldırıya yatırdığına dikkat çeken Kürt sanatçı Emekçi ise Türkiye’nin varlığının devamlılığını bu saldırıda gördüğünü belirtti. Bu saldırı ile varlığını sağlama almaya çalıştığına işaret eden Emekçi, şöyle dedi: “Biz Türklerin düşmanı değiliz yalnız Türk de değiliz. İlk geldiklerinde onlara ekmek, su verdik. Şimdi ise bize tırnaklarını uzatmışlar. Bunun insanlıkla hiçbir alakası yok. Topraklarımızdan çıkıp gitsinler. Kürtleri yok etmeye çalışıyorlar. Kürtler yok olmaz.”
Saldırılarda NATO, KDP ve Türkiye’nin ortak hareket ettiğini belirten Emekçi, “Barzani ve ailesi Kürt değildir. Yaptıkları ile Kürt olmadığını ilan ettiler. Kürt olsalardı Kürtlerin düşmanını Kürdistan’a getirir miydi? Bu ne insanlığa ne demokrasiye ne de Kürt’lüğe sığar. Bunun tek bir ismi var; Faşizmdir” diye belirtti.
'TEK BAŞINA BIRAKMAYIZ'
KDP’yi Türkiye ile birlikte saldırılarda yer alması nedeniyle “düşman” olarak nitelendiren Emekçi, “Gerilla Barzani’den bir şey istemiyor. Sadece ‘düşmanlık yapma’ diyor. Biz ölene kadar gerillanın arkasında duracağız. Gerilla oğlumuz, kızlarımız, yeğenlerimizdir. Onları tek başına bırakmayız” diye belirtti.
'HALKIN KAZANIMLARI TEHLİKEDE'
Türkiye’nin uzun zamandır KDP ile işbirliği yaptığını ve Kürt halkına yönelik soykırım planladığını belirten Kürt sanatçı Deniz Deman da, Türkiye’nin bu saldırıları ile aynı zamanda Ortadoğu’da hegemonyasını kurmak istediğini kaydetti. Türkiye’nin bu emellerine dönük Kürt Özgürlük Hareketini en büyük tehlike ve engel olarak gördüğüne işaret eden Deman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tasfiye etmeyi amaçlıyor. Bunda da KDP’yi araç olarak kullanıyor. Daha düne kadar KDP’yi siyasi muhatap olarak görmeyen AKP, bu gün Kürt halkının kazanımları ve Kürt Özgürlük Hareketine karşı aynı paydada buluştu. KDP de burada kendisine alternatif olarak gördüğü PKK’ye karşı kendi hanedanlığının çıkarını düşünüyor. Bu nedenle Kürt halkanın kazanımlarını kendi tekeline almak istiyor. Bu nedenle soykırımcıya kapıları açıyor.”
Kürt sanatçıların saldırıyı “işgal” olarak tanımlayıp, karşısında net bir şeklide durduğunu dile getiren Deman,“Kürt partilerinin ve güçlerinin Kürtlerin tarihsel düşmanının yanında yer alması, Kürtler açısından bir felakete dönüşür. Kürtlerin büyük bedellerle elde ettiği kazanımlarının tehlikeye gireceğini yaptığımız açıklamalarla dikkat çektik. Ayrıca ulusal birlik çağrıları yaptık. Ayrıca Başur ve Avrupa’da bir dizi eylem ve görüşmelerde bulunduk” dedi.
EYLEM PLANI
Kürt halkının olağanüstü bir süreçten geçtiğini dile getiren Deman, Kürt sanatçıların bu dönemde aktif rol oynaması gerektiğini kaydetti. Kürt sanatçıların bir araya gelerek kriz masası oluşturduğu belirten Deman, “Eylem ve etkinlik için eylem planı yaptık. Sanatçı olmak; muhalif, cesur olmaktır. Savaşa, katliamlara karşı durmak ve yabancı, dost sanatçıların da desteği için çalışmalar yapacağız. Ayrıca siyasi parti ve medya kuruluşlarına dosyalar göndererek, işgali gündemlerine almasını isteyeceğiz” diye kaydetti.
'HALKIN ÖNCÜSÜ OLMALI'
Deman, “Kürt halkının 40 yılı aşkındır verdiği mücadelede Hozan Mizginr, Hozan Sefkanr, Delila ve Hozan Serhad tamda böylesi süreçlerin öncüsü oldu. Şilili devrimci sanatçı Victor Jara ise gitarıyla Pinochet faşizmine karşı katledilme pahasına meydan okuyarak tarihe adını yazdırdı. Ezilen halkların umudu oldu” diyerek, toplumsal olaylarda sanatçıların rolüne dikkat çekti.
“Sanat bir eğlence aracı değil, aynı zamanda devrim mücadelesinin en etkili ve önemli mevzisidir” diyen Deman, sanatçıların duruşuyla, ürettikleriyle ve sözüyle halkın öncüsü olması gerektiğini söyledi.
MA / Mehmet Aslan