‘Evlerde asimilasyon politikasına karşı durmalıyız’

img
İZMİR - Kürtlerin tarihinin dillerinde saklı olduğunu söyleyen NA Yayınevi sahibi Berfo Bari, “İlk olarak yaşadığımız evlerde asimilasyon politikasına karşı durmalıyız” dedi.
 
Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), aldığı bir kararla 21 Şubat’ı Dünya Anadil Günü olarak kabul etti. "Tek dil" anlayışının hakim olduğu Türkiye'de, birçok dil yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Tüm bu yok saymaya karşı Kürtçenin resmi ve eğitim dili olması için başlatılan kampanyalar devam ediyor. Asimilasyona karşı direnmek amacıyla İzmir’de de 2012 yılında kurulan NA Yayınevi de şu ana kadar sayısız yüzlerce kitap, onlarca dergi basıyor.
 
ANADİL YAŞATILMALI
 
NA Yayınevi sahibi Berfo Bari, anadil ve Kürtçe yayıncılık üzerine değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'de Kürtçe eğitim dili olması gerektiğini belirten Bari, "Sadece Kürtçe için değil Türkiye’de var olan diğer diller içinde bu geçerli. Anadilimize sahip çıkmalı ve onu yaşatmalıyız. Her yerde anadilimizi konuşmalıyız” dedi. 
 
ASİMİLASYON EVDE BAŞLIYOR
 
“Asimilasyon önce evlerde başlıyor” diyen Bari, çocukların yaşadıkları evlerde anadilleriyle büyütüldüğünde, asimilasyon politikasına da karşı çıkıldığını belirtti. Bari, “İnsanlar zor bir durum görünce, dilini arka plana atıp o durumdan kurtulmaya çalışıyor. Oysaki dilimizi her alanda kullanmak en temel hakkımız. Evlerde Kürtçenin konuşulmaması çok büyük bir eksiklik. Kürtçe şehirlerde konuşulmayan bir dil olarak görülüyor. Bununla birlikte de çocuklar genelde metropollerde kullanılan başka dile yöneliyor ve günlük hayatında onu kullanıyor. Çünkü ‘Kürtçe öğrensek bir işimize yaramayacak, günlük hayatımızda kullanmayacağız’ düşüncesi oluşuyor. İlk olarak yaşadığımız evlerde asimilasyon politikası karşısında durabiliriz” diye belirtti. 
 
Kürtlerin tarihinin dillerinde saklı olduğunu söyleyen Bari, diline sahip çıkmanın varlığına da sahip çıkmak olduğunu ifade ederek, Kürtçenin varlığının kabul edildiği zaman Kürtlerin diğer haklarının da kabul edileceğine işaret etti. Bari, “Kürtçe felsefe, teknoloji, bilim gibi alanların tamamına yeter. Kürtçe, diğer diller gibi çok donanımlı bir dil. Kürtçenin varlığı binlerce yıl öncesine dayanır. O zamanlardan günümüze gelmiş bir dil. Bu nedenle Kürtlerin varlığı da tamamen dillerine bağlı. Kürtlerin anadiline izin vermeyerek, Kürt tarih gerçekliğinin ortaya çıkmasını engellemeye çalışıyorlar. Bu coğrafyada Kürtçe kabul edildiği zaman, Kürtlerin varlığı da kabul edilmiş olunur” diye kaydetti. 
 
EGE'DE TEK YAYINEVİ: NA
 
Bari, yayınevi olarak Kürt tarihini ve kültürünü yaşatmaya çalıştıklarını kaydetti. Ege genelinde Kürtçe üzerine kendilerinden başka çalışma yürütenlerin olmadığını aktaran Bari, Kürtçe anadil konusundaki çalışmalarda büyük eksikliklerin yaşandığını aktardı. Kürtçe ile ilgili daha fazla çalışmanın olması gerektiğini vurgulayan Bari, Kürtçe edebiyat alanında 100’den fazla eser çıkarttıklarını belirterek, “Kürtçe dışında, Türkçe, Almanca ve Arapça dillerinde kitap ve dergi bastık. Bu zamana kadar 4 dergi çıkarttık. Bunlar; Hinar, Heterotopîa, Felsefevan, Philosopia dergileri" şeklinde konuştu.
 
KÜRTÇE İÇİN KOLEKTİF ÇALIŞMA
 
Daha fazla Kürtçe içerik için çalışmalar yürüteceklerini söyleyen Bari, şöyle devam etti: "Kürtçe üzerine çalışmalar yürütenlerle birlikte çalışıyoruz. Bazen Kürtçe dili için atölyeler açtık ancak yüz yüze eğitim veremedik. Çalışmalarımız bunlar ama tek başımıza olduğumuz için yeterli olmuyor. Çok sayıda Kürt gencinin yolu İzmir’e düşüyor. İstiyoruz ki geldikleri zaman bize de uğrasınlar. Yaptığımız çalışmaları öğrensinler, Kürtçe eserleri tanısınlar. Birlikte kolektif bir çalışma yürütelim.” 
 
MA / Özlem Yayan