'Gençler kilamlara kulak vermeli'

img

DİYARBAKIR – Dengbejlik kültürüne ilk olarak kaset dinleyerek başlayan ve 45 yıldır kilamlar söyleyen Selahattin Uçurum, bu kültürün sona ermemesi için gençlerin kilamlara kulak vermesini istedi.

Aşk, kahramanlık, düğün ve eğlencedeki mutluluktan, zaferlerin heyecanına kadar, hastalıktan kaynaklı acılardan, haksızlık ve birçok konuyu, acı, mutluluk, hicv ve dramatize ederek müzikal bir şekilde anlatan Kürt sözlü geleneğinin en güçlü anlatım biçimlerinden olan dengbêjlik, teknolojik gelişmesiyle birlikte ortaya çıkan yeni anlatım biçimlerine karşı direniyor. Kökeni, "hikaye anlatılıcığına" dayanan ve anlatım unsurları açısında 19'uncu yüzyılda ortaya çıkan müzikal tiyatroyla ilham kaynağı olduğu tahmin edilen dengbêjlik geleneğinin temsilcileri, seslerinin sonraki kuşağa aktarılmasını istiyor.
 
Çoğunlukla çıplak sese dayanan, konu aldığı konuyu belli bir hikaye kurgusu içinde anlatan ve yakın geçmişe kadar Kürt coğrafyasında her köyde bir temsilcisinin bulunduğu dengbêjlik, toplumda giderek soluklaşırken geleneği sürdürenler geleneğin sürdürülmesi genç kuşaklara çağrıda bulunuyor.
 
Geleneğin sürdürücülerinden biri Selehattin Uçurum (69). Dicle Fırat Kültür Evi'nde dengbêjlik kültürünü genç nesille aktarma uğraşında olan Uçurum, halk arasında Dengbêj Reso mahlasıyla biliniyor. Uçum, 1952 yılında Diyarbakır’ın Silvan (Farqin) ilçesine bağlı Bayik (Yayıklı) köyünde dünyaya gelir. Köyde uzun yıllar boyunca hayvancılık, tarım gibi birçok iş yapan Uçurum ve ailesi, 1993 yılında askerlerin koruculuk dayatması ve ölüm tehditlerine dayanamayarak Diyarbakır merkeze göç eder. Köylerini terk ettikten sonra iş bulamayan Uçurum, ailesini geçindirmek için yıllarca Bursa’da inşaat işçisi olarak çalışır. Bugüne kadar birçok iş yapan Uçurum, yaşının ilerlemesinden kaynaklı emekliye ayrılarak çok sevdiği dengbejlik kültürünü Sur ilçesinde bulunan Dicle Fırat Kültür Evi’nde yaşatmaya çalışıyor. 
 
Dengbej Selahattin Uçurum, dengbejlik yaşamını Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı. 
 
KORUCULUK DAYATMASI, ÖLÜM VE TEHDİT
 
Dengbej Uçurum, ilk olarak köylerini terk etmelerine neden olan devletin kendilerine yaşattıklarına değindi. Uçurum, “Yaklaşık 28 yıl önce köyde devlet bizlere koruculuğu dayattı ve evlerimizi yakmakla tehdit etti, bizler de kabul etmedik ve Diyarbakır’a yerleştik. Hala da devlet, korucu olmamızı ve Kürtleri karşı karşıya getirip birbirimizin kanını dökmemizi istiyor. Bizler Kürtler olarak birbirimizle çatışmayacağız; devlet iyi bilsin ki bizleri karşı karşıya getiremeyecek. Buradan da Kürtlere sesleniyorum; Kürtler kendi aralarında çatışmaya girmesinler. Başkaları için kendi kanlarını dökmesinler. Devlet kendi silahıyla üstümüze geliyordu, ancak bizler bir şey yapamıyorduk, karşı duramıyorduk. Bir gün yine geldiler ve benden para istediler. Ben onlara biraz param olduğunu söyledim.  Bana diyorlardı ki ‘neden PKK’ye para veriyorsun, bizlere vermiyorsun.’ Dedim valla ben PKK’ye para vermedim. Dediler ‘onlara veriyorsanız bizlere de vereceksiniz.’ Bizlere bunu yaşattılar” ifadelerini kullandı.  
 
KASETLERDEN DİNLİYORDU
 
Dengbejlik ile çok küçük yaşlarda tanıştığını ifade eden Uçurum, gençken kilamların sadece aşk üzerine söylendiğini bildiğini, bundan kaynaklı da kilam dinlemeyi çok sevdiğini belirtti. Uçurum, yaşı ilerledikçe de kilamlara acı, haksızlıklar ve savaşların da konu edindiğini anladığını aktardı. Birçok dengbej ustasını da yakından tanıdığını da sözlerine ekleyen Uçurum, yaklaşık 45 yıldır kilamlar söylediğinin altını çizerek şu ifadelerde bulundu: “Dengbej Apê Reso’yu şahsen gördüm, Silvan’da Salihê Beynatî, merkeze yakın Dicle kıyılarında ise Huseynê Farê vardı. Huseynê Farê’yi görmedim, ancak kayıtlarını dinliyordum. İlk dengbejleri kasetlerden dinleyerek öğrendik. Nasıl ki okulda ilk olarak alfabeyi öğreniyorsun, bizler de kasetlerde dengbej kilamlarını dinleyerek öğrendik. Ben çocukken Dengbej Apê Reso’yu, Huseynê Orgnosê’yi gördüm, o dönem 15’li yaşlardaydım. Geçen yıllarda Dengbej Zahiro, dengbej evine gelmişti, onu görme şansım oldu. İlk dinlediğim dengbejlerden Apê Reso’ydu, ondan sonra Huseyne Orgnose idi, bunları çok dinliyordum. Onları dinlediğimde benim üzerimde büyük bir tesirleri oluyordu ve çok mutlu oluyordum.  Bu sefer o keyifle bende söylüyordum.”  
 
‘EŞİM İZİN VERMİYOR AMA..’
 
Bugün hemen her yerde kilamlar seslendirdiğini dile getiren Uçurum, kilamlarında genelde aşk konusunu işlediğini belirtti. Söylediği aşk konulu kilamlarına eşinin “Memlekette savaş var, sen neyin keyfini yaşıyorsun” diyerek izin vermediğini ifade eden Uçurum, “O her ne kadar söyleme dese de ben yine de söylemeye devam ediyorum” diyerek kilam söylemeyi sürdürdüğünü vurguladı. 
 
GENÇLER KULAK VERSİN
 
Bugün gençlerin dengbejlik kültürüne alışması ve bu kültürün yayılması için Dengbej Evi’nde yer ayrıldığını hatırlatan Uçurum, gençlerin kendilerini dinlemeye geldiğinde çok mutlu olduğunu söyledi. Uçurum, sözlerini şöyle tamamladı: “Dengbejliğe ilgisi olan gençler geliyorlar, bizleri dinliyorlar. Dinleyiciler olunca daha güzel söyleniliyor. Benim bir tane torunum var o da Kürtçe söylüyor ancak dengbejlikten daha çok foklorik kilamlar söylüyor. Geçlerimizden talebimiz dengbejlere ve stranbejlere kulak versinler, dinlesinler.  Bu kültürün devam etmesi açısından basın ve televizyonda görevlerini yerine getirsinler. Ben Türkçe şarkı bilmiyorum, bilsem de söylemem.”