Sanat üzerindeki baskılar üretimle kırılır

img

MERSİN - Farklı dillerde sanat yapanların  sürekli baskı altına alındıklarını belirten Kürt sanatçı Kadir Çat ve Arap sanatçı Yeliz Güzel, baskıların üretimle kırıldığını söyledi. 

Irkçı ve ayrıştırıcı politikalar nedeniyle Türkiye'de bulunan diller üzerindeki baskılar artarken, aynı oranda bu baskı kendini sanat alnında da hissettiriyor. Bir çok tiyatro bu baskılar nedeniyle perdelerini kapatırken, yüzlerce sanatçı hakkında ise söylediği şarkılar gerekçe gösterilerek sayısız dava açıldı. Bu sanatçılardan biride MKM Sanatçısı Kadir Çat. Şimdiye kadar hakkında 10'dan fazla dava açılan Çat, çalışmalarına Akdeniz Sanat Atölyesi’nde devam ettiriyor. 
 
GÖMÜLMEYE ÇALIŞILAN BİR KÜLTÜR
 
Kürt sanatı üzerindeki baskıların yıllardır devam ettiğini belirten Çat, yok edilmeye, gömülmeye çalışılan bir kültürün ve sanatın, tüm baskılara rağmen bu günlere geldiğini söyleyerek, "Bu ülkede Kürt kültürünün, dilinin ve sanatının yasaklanamayacağı anlaşıldı. Çünkü tüm baskılara rağmen binlerce eser açığa çıktı.Bu açığa çıkan ürünler sayesinde artık inkâr edilemeyecek bir pozisyona geldi” dedi.
 
RAHATSIZ OLUYORLAR
 
"Demokratik Çözüm" sürecinde Kürt sanatı üzerindeki baskıların bir nebzede olsa azaldığının altını çizen Çat, “Savaşsız bir ülkede sanatın toplum üzerinde ne kadar etkili olduğunu hep beraber gördük. Ancak bu sürecin bozulmasına paralel olarak sanat üzerindeki baskılar da arttı" dedi. İktidarların, Kürt sanatına bir ölçü koymaya çalıştığını sözlerine ekleyen Çat, "Kürt kazanımları mevcut zihniyeti rahatsız ediyor. Çünkü egemen zihniyet yıllarca inkâr edilen diller, dinler açığa çıktığı zaman korkuyorlar" diye ifade etti. 
 
FARKLI DİLLERDE EĞİTİM VERİYOR
 
Farklı dillerde sanat eğitimi veren 25 yıllık sanatçı Yeliz Güzel ise Arap olduğunu belirterek, sanatını kendi anadilinden çok kadın kimliği üzerinden kurduğunu söyledi. Mesleğini icra ederken keyif alarak çalıştığını aktaran Güzel, “Maalesef gelinen süreçte bunu sağlamak iyice zorlaştı. Arap olmak ve Arapça müzik yapmak ile ilgi fazla sıkıntı yaşamadım. Bununla ilgili fazla baskı görmedim ama Arap kimliğimden kaynaklı az da olsa bir ötekileştirme yaşadım" diye belirtti.  
 
YAŞADIĞI BASKILAR 
 
Daha çok kadın kimliğinden dolayı sıkıntılar yaşadığını vurgulayan Güzel, yaşadığı baskıları şu sözler ile aktardı:  "Özellikle kadınlarla çalışmak istememin nedeni de budur. Dezavantajlı gruplarla çalışıyorum. Bir kadın olarak zaten müzik yapıyor oluşum bile kötü gözle görülen bir şey. Öyle bakılıyor. Örneğin gecenin ikisinde işten çıkıp evinize giderken, sokakta yürürken bunun rahatsızlığını hissediyorsunuz. Giyim kuşamınız biraz ‘rahat’ olarak tabir edilen bir tarzda olduğu zaman bir baskı ile karşılaşabiliyoruz. Konser verirken kendimi bir alana kabul ettirene kadar daha çok çalışmam ve çabalamam gerekiyordu. Bir erkeğin çok çabuk bir şekilde açtığı kapıları ben aşındıra aşındıra açmak durumunda kaldım. ” 
 
“Renkler ve diller” adlı bir koro oluşturduğunu belirten Güzel, “Mersin’in kozmopolit yapısına uygun olarak farklı renkleri ve farlı dilleri bir araya getirmek ve bunları buluşturmak istedik. Bu kapsamda 10 farklı dilde şarkı seslendirdik. Daha sonra Türkiye’nin ilk ve tek LGBTİ korusunu kurduk. Farklı bakış açılarını ele alıyoruz” diyerek çalışmalarını anlattı.
 
MA / Ömer Akın