İSTANBUL- 25 Kasım’a yönelik düzenlenen panele katılan Minerva Mirabel'in kızı Minou Mirabel, kadın dayanışmasının dünyanın döngüsünü değiştirebileceğini söyledi.
Kadın Adayları Destekleme Derneği ve Uçan Süpürge Vakfı, 25 Kasım Kadına Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü’ne dair “Kadın ve Siyaset” başlıklı panel düzenledi. Şişli Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenlenen panel, Dominikli Mirabal Kız Kardeşler’in anısına ithaf edildi. Çok sayıda kadının katıldığı panele, Kadın Adayları Destekleme Derneği'nin (KA-DER) Başkanı Nuray Kayaoğlu, Dominik Cumhuriyeti Türkiye Konsolosluğu çalışanlarının yanı sıra annesinin yolunda ilerleyen Dilbilimci ve İnsan Hakları Aktivisti Mirabel Kardeşler’in (Kelebekler) yeğenleri olan Minou Mirabal de katıldı.
‘KADINLAR GÜZEL ŞEYLER YAPTI’
Moderatörlüğünü gazeteci Işın Eliçin’in yaptığı panel, Mirabel Kardeşler’in hayatını anlatan sinevizyon gösterimi ile başladı. Panelde ilk olarak Uçan Süpürge Vakfı’ndan Halime Güner konuştu. Güner, Mirabel Kardeşler’inin yeğeni olan Mirabel’in panelde bulunmasının önemine dikkat çekerek, “Bizim burada, senden bu önemli mirası duyma şansımız var” dedi. Türkiye’de seçimlere az bir zaman kaldığını hatırlatan Güner, “Öyle bir zamanlamaki korku iklimindeyiz. ‘Bir arada olmayın, Tweet atmayın’ denirken, biz kadınlar çok güzel şeyler yaptık. ‘Kadın ve Siyaset’ başlıklı bu çalışma bizim için çok önemli oldu" ifadelerini kullandı.
‘KADINLARIN DAYANIŞIMASI POLİTİKTİR'
Daha sonra Minerva Mirabal'ın kızı Minou Mirabel, kadınların dayanışmasının politik bir tutum olduğuna değindi. Demokrasi ruhunu inşa edecek siyasetin eşitlikçi siyaset olduğunu vurgulayan Mirabel, sözlerine şöyle devam etti: "Bizler tüm çabalara rağmen dışlanmış durumdayız. Ciddiye alınmıyoruz. Değerleri ve ilkeleri dikkate alan kapsayıcı bir siyasetten söz ediyorum. Daha önceden emsali olmayan bir çatışma var. Bizler insan haklarını merkeze alan bir noktadan krizleri çözme koşullarını oluşturabiliriz. Siyasi çıkar gruplarının kullandığı ekonomik çıkarlarından çok daha farklı yerden bakıyoruz. Kendi siyasi varlığımız açısından değil, insan hakları açısından bakıyoruz.”
‘KADINLAR KENDİ SÖZÜNÜ SÖYLEMELİ’
“Ben sizlerle tanıştım çok mutluyum, mecliste çok yüksek oranda temsil edilmenizi umut ediyorum” diyen Mirabel, Türkiye Meclisi'ndeki kadın temsiliyetinin çok düşük olduğunu vurguladı. Bu konuda KA-DER'in çalışmalarını önemsediğini belirten Mirabel, “Bizler değişim yaratmak istiyorsak, adalet istiyorsak bunun tek yolu var siyasettir. Bu nedenle siyaset önemli bir araçtır. Kadın dayanışması ve umutla tekrardan güçlendirdi. Bu iki kavramı çok iyi kullanmamız gerekiyor. Kadınlar, nefret söylemleri karşısında kendi sözünü söylemeli. Bu dünyadaki gelişmelerin yönünü değiştirecektir. Bizler dünyanın döngüsünü değiştirebiliriz” ifadelerine yer verdi.
‘HİÇKİMSE FİKİRLERİNDEN DOLAYI CEZAEVİNDE OLMAMALI’
Panelin soru cevap kısmında Jinnews muhabirinin “Kürt kadın siyasetçiler, insan hakları savunucuları, bilim insanları ve gazetecilerin fikirlerinden kaynaklı cezaevinde olmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu yanıtlayan Mirabel, "Hiç kimse düşünceleri nedeniyle, etnik kökeni nedeniyle cezaevinde olmaz. Bunu kabul etmek mümkün değil. Hiç kimsenin bu gibi nedenlerle cezaevinde olmayacağı bir dünya için mücadele ediyoruz. Düşünceleri, kökenleri, geçmişi nedeniyle hiç kimse cezaevinde olmamalı. Biz bunun için buradayız. Böyle bir dünyayı yaratabiliriz. Demokrasinin gereği de budur" dedi.
Panel soru cevap bölümüyle sona erdi.