ADANA - "Çocuklar Kreşe Kadınlar İşe" sloganıyla başlattıkları imza kampanyasına değinen TİP Adana İl Kadın Çalışmaları Sorumlusu Umay Büyükdağ, ücretsiz kreşin Anayasal bir hak olduğunu belirterek, her mahalleye kreş açmak için mücadele edeceklerini vurguladı.
Her fırsatta “aileyi” kutsayan AKP iktidarı, kadını sadece “anne olmak” ile tanımlarken, tüm kadın politikalarını da bu doğrultuda yapıyor. Aileyi “güçlendirmek” adına hızını alamayan AKP iktidarı, ilk imzacısı olduğu ve kadınların yaşamını güvenceye alan İstanbul Sözleşmesi’nden de “aile yapısına zarar veriyor” gerekçesiyle çıktı. Çocuk doğurmak ve bakmak dışında kadını tanımlamayan AKP iktidarı, kadınları çalışma yaşamından koparmayı amaçlarken, kadına yönelik şiddetin de katmerleşmesine neden oluyor.
Diğer yandan çalışma yaşamında yer alan çocuklu anneler için de uygun ortamları sağlamayarak onları evlere hapsetmeye çalışan bu politikalara karşı kadınların mücadelesi de sürüyor.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi kadınlar, Ekim ayı sonunda ülke genelinde “Çocuklar Kreşe Kadınlar İşe” başlığıyla imza kampanyası başlattı. Kampanya kapsamında stand çalışmaları devam ederken, TİP'li kadınlar topladıkları imzaları Meclis’e sunacak.
SORUMLULUKLARI HATIRLATIYORLAR
TİP Adana İl Kadın Çalışmaları Sorumlusu Avukat Umay Büyükdağ kampanya ile neyi amaçladıklarını anlattı. Büyükdağ, TİP'li kadınlar olarak, hem devletin ücretsiz, nitelikli kreş açma sorumluluğunu yerine getirmesi için hem de özel sektör patronlarının aslında yasal zorunlulukları olan ancak sembolik cezaları ödeyerek kurtulmayı tercih ettikleri işyerlerinde kreş açma yükümlülüklerini hatırlatıp, uygulamalarını sağlamak amacıyla "Çocuklar Kreşe, Kadınlar İşe” sloganıyla bir kampanya başlattıklarını söyledi.
KADIN İSTİHDAMI
Kreş sorununun sadece Türkiyeli değil tüm dünya kadınların sorunu olduğunu ifade eden Büyükdağ, "Sadece kreş hakkından ya da kadın istihdamından bahsetmiyoruz, kaliteli, çağdaş, laik eğitim kurumu hakkımızdan, kadının eve kapatılmasının teşhir edilmesinden, elimizden alınan sosyal haklarımızın derhal geri verilmesinden, denetimsiz Kuran kurslarının ya da sübyan mekteplerinin kapatılmasından, ev içi emeğin görünür kılınmasından, milyonlarca kadının evde çocuk bakmak ya da ev içi bakım emeğini gerçekleştirmek zorunda olduğu için iş bile arayamadığından, kadınların kariyerinin çocuk doğurmak olmadığından, özgür, güçlü, eşitlikçi bir hayat için özgür ve güçlü kadınların zincirlerinin kırılması gerektiğinden bahsediyoruz” dedi.
Kampanya kapsamında birçok ilde sokaklarda çalışma yürüttüklerini belirten Büyükdağ, “İmza toplama, bildiri dağıtımı, şehrin çeşitli bölgelerinde stantlar açarak insanlarla temas edilmesi, kampanyanın sosyal medyada gündem edilmesi gibi çalışmalarımız var. Ayrıca milletvekillerimiz bu sorunu Meclis gündemine taşıyor" şeklinde bilgi verdi.
'KOCA FİRMALAR KREŞ AÇMIYOR'
"Ücretsiz ve nitelikli kreşe erişimin olmaması aynı zamanda doğrudan kadının istihdam sorunudur" diyen Büyükdağ, yapılan araştırmalara göre, Türkiye’de 13.3 milyon kadının çocuk bakmak zorunda kaldığı için çalışamadığına işaret etti. Kreş hakkının Anayasanın 48'nci ve 49'uncu maddelerinin çalışma özgürlüğü ve çalışma hakkını düzenlediğini belirten Büyükdağ, "Bu maddelerin özünde herkesin çalışma özgürlüğü ve hakkı bulunduğu ve devletin çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemek için tedbirler almak gibi yükümlülükleri olduğu yatar. Ancak iş bir hakkı ve özgürlüğünü Anayasada tanımlamakla bitmiyor. Devletin görevi, bu hakların kullanılabilmesi için uygun koşulları da sağlamaktır. Bir ülkede milyonlarca kadın çocuk bakmak zorunda kaldığı için çalışamıyorsa evet bu ülkede kadın istihdamını arttırmak için kreş açmak devletin sorumluluğudur. Kadın işçi çalıştıran özel sektör firmalarını kreş açma zorunluğu getirmek devletin sorumluluğudur. Ancak maalesef son on beş yılda kamuda kreşlerin yaklaşık yüzde 80’inin kapatıldığını biliyoruz. 4-6 yaş aralığındaki yarım milyondan fazla çocuğun ücretsiz ve güvenilir devlet kreşleri yerine birçoğu denetimsiz Kuran kurslarına gönderildiği de yaptığımız araştırmalarda ortaya çıkıyor. Bir yandan da özel sektöre devredilen kreş açma yükümlülüğüne baktığımızda, koca koca firmaların, markaların bu zorunluluğa rağmen sembolik para cezalarını ödeyerek bu sorumluluğu yerine getirmedikleri ya da çalışan kadın sayısını düşük tutarak kreş açmadığını görüyoruz" şeklinde konuştu.
'ÜCRETSİZ KREŞ'
Kampanyaya kadınların ilgi gösterdiğini, insanların kreş fiyatlarının pahalı oluşundan şikayetçi olduğunu aktaran Büyükdağ, "Devletin, yapması gerektiği gibi, her mahalleye ücretsiz kreş açılması için bütçe ayırmasını istiyoruz. Ancak mevcut iktidarın tam da bu noktada bir şerhi var, ihtiyacı olan şeyin bu kurumlar olmadığı kesin. Üstü kapalı bir bilim, eğitim ve kadın düşmanlığı üzerine kurulmuş yatırım politikaları ile karanlık bir gelecek yaratılmaya çalışıyor. Ancak umudumuz var çocuklarımız var ve kadınlarımız var, yüksek sesle haklarımızı alacağımızı haykırmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Kreş için yasa değişikliği teklifinin detaylarından söz eden Büyükdağ, “Teklifimiz, 50 ebeveyn çalıştıran tüm işyerlerine ‘para cezası ile geçiştirilemeyecek’ kreş açma yükümlülüğü getirilmesi. Hemen belirtmeliyim mevcut yasa ‘150 ve üstü kadın işçi çalıştıran’ firmalardan bahsederken biz çocuk bakımının sadece kadının değil, kadın-erkek tüm ebeveynlerin ve toplumun ortak sorumluluğu olduğunu söylüyoruz ve değişikliği ‘50 ebeveyn çalıştıran işyerleri…’ olarak belirtiyoruz. Sokağın sesini Meclis’e duyurmak hedefimiz. Ancak biz sadece Meclis'te değil, her yerde sözümüzü söylemeye devam edeceğiz. Kadınların haklı taleplerinin karşılanması için mücadeleye her zaman olduğu gibi devam edeceğiz" diye konuştu.