Marmara Depremi 25’inci yılında: Önlem için kaybedilecek tek günümüz yok

İSTANBUL- TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası’nın, Marmara Depremi’nin 25’inci yıldönümüne ilişkin düzenlediği toplantıda, aradan geçen süreye rağmen afetlere hazırlık konusunda herhangi bir adım atılmadığına dikkat çekilerek, “Önlem almak için kaybedilecek tek bir günümüz bile yoktur” denildi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası, 17 Ağustos 1999’da Gölcük merkezli 7,4 büyüklüğünde meydana gelen Marmara Depremi’nin 25’inci yıldönümü dolayısıyla basın toplantısı düzenledi. “Alınmayan tedbirler, yeni bir felaketin habercisidir” başlığıyla düzenlenen toplantı, odanın Karaköy’de bulunan binasında yapıldı. 
 
Konuya ilişkin basın metnini okuyan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Sinem Kolgu, Marmara Depremi’nin ülke tarihinin en büyük felaketlerinden biri olduğunu belirterek, “Yalnızca can ve mal kayıpları itibariyle değil, meydana geldiği bölgenin, sanayinin ve nüfusun yoğunlaştığı bir coğrafya olması dolayısıyla depremin ekonomik ve siyasal sonuçları da ağır olmuştur” dedi.  
 
Nitekim aradan geçen sürede iktidar başta olmak üzere, yetkili kurumların afete hazırlık konusunda herhangi bir adım atmadığını vurgulayan Kolgu,“Yapılması gerekenleri defalarca kez tekrarlarken yetkililerin ne yaptığının sonucunu görmek için; Bingöl depremi, Van depremi ve İzmir depremi bunun yanıtı olmuştur. Alınmayan önlemlerin en ağır sonucu ise 6 Şubat depremiyle meydana gelmiştir” diye belirtti.
 
'6-7 MİLYON YAPI STOKU RİSKLİ STATÜDE' 
 
Depremlere hazırlık çalışmalarının başında yapı stokunun iyileştirilmesinin geldiğinin altını çizen Kolgu, ancak iktidarın yanlış verilerle halkı yanıltmaya devam ettiğini vurguladı. Kolgu, “Oysa ülkemizde yapı stokunun durumu tam anlamıyla belirsizlik içindedir. Öyle ki Türkiye'de yapı stokunun sayısı, bunların ne kadarının riskli olduğu bile tam anlamıyla bilinmemektedir. TBMM'nin İzmir Depremi sonrası kurduğu Araştırma Komisyonu’nun Temmuz 2021 tarihli raporuna göre; Türkiye'de 10 milyon civarında olan yapı stokunun 6-7 milyon civarında olan kısmı riskli yapı statüsündedir. İstanbul ili geneli içinde benzer belirsizlik söz konusudur. İstanbul'da 6 milyon civarında konutun yaklaşık 600 binin çok riskli olduğu ifade edilmektedir. Bakanlığın açıklamalarına göre 2012 yılından bu yana İstanbul'da yaklaşık 800 bin bağımsız bölümün dönüşümü tamamlanmıştır. İstanbul'da acil dönüşmesi gereken 600 bin bağımsız bölüm başta olmak üzere toplamda 1,5 milyon konutun 5 yıl içerisinde dönüştürüleceği bakanlığın açıklamalarında vadedilmektedir. İktidarın yaptığı açıklamalarda ifade ettiği sayısal verilerin büyük oranda halkı yanıltmaya yönelik olduğu görülmektedir” şeklinde konuştu.
 
'KAYBEDİLECEK TEK GÜNÜMÜZ YOK' 
 
Kolgu, sözlerini şöyle noktaladı: “İnşaat mühendisliğinin ilgi alanına giren konularda halkın can ve mal güvenliğinin korunması, yapı üretim süreçlerinin denetlenebilmesi, ülke kaynakların etkin ve verimli kullanılabilmesi amacıyla, dünyada çeşitli biçimlerde örnekleri bulunan ‘Yetkin Mühendislik’ sisteminin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bunun uygulanmasını sağlayabilecek kurum ise tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de 6235 sayılı kanun ile görevlendirilmiş ve yetkilendirilmiş meslek kuruluşlarıdır. Önlem almak için kaybedilecek tek bir günümüz bile yoktur.”