Bir haftada 3 kez acile kaldırılan Demir tahliye edilmiyor

img
MERSİN - Tutsak Yıldırım Demir, prostat, mide kanaması ve görme gibi sağlık sorunlarına rağmen tahliye edilmiyor. Rojgül Özdemir, bir haftada 3 kez acile kaldırılan babasının özgürlüğünü istedi. 
 
Hasta tutsakların yaşadığı sağlık sorunları devam ediyor. Sağlık sorunlarına rağmen tahliye edilmeyen tutsaklardan biri de 61 yaşındaki Yıldırım Demir. Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan Demir, 28 Eylül 1996 tarihinde Mersin’de tutuklandı ve “Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak” iddiasıyla müebbet hapis cezasına çarptırıldı. 28 yıldır cezaevinde olan Demir, prostat hastası. Görme bozukluğu bulunuyor ve sık sık mide kanaması yaşıyor.
 
BİR HAFTADA 3 KEZ ACİLE GÖTÜRÜLDÜ
 
Demir'in kızı Rojgül Özdemir, babasının yaşadığı sağlık sorunlarına işaret ederek, “Bağırsakları sorunlu. ishal, kusma, prostat, mide kanaması ve ciğer sorunları gibi ciddi sağlık problemleri yaşıyor. Bir gözünün yüzde 90’nı, diğerinin ise yüzde 40’ı görmüyor. Gerekli sağlık hizmetlerine erişememekte ve ilaçları verilmemektedir. Cezaevinden hastaneye sevkler ise keyfi olarak engellenmektedir. Son bir hafta içinde 3 kez acile götürülen babamın kanamaları durdurulamamış, ancak gerekli dahiliye bölümüne sevki de yapılmamıştır” dedi.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin tüm tutsaklara uygulandığına dikkati çeken Özdemir,   “Tutuklu aileleri olarak sesimizi yükseltirsek bu keyfi müdahalelere karşı durabiliriz. Bu tecrit sadece Abdullah Öcalan'a değil, hepimize uygulanmaktadır” dedi.
 
‘TEPKİLER YETERSİZ OLUNCA TECRİT DERİNLEŞİYOR’
 
Demir’in oğlu Mehmet Demir ise, hasta tutsaklara tecrit içinde tecrit yaşatıldığını söyledi. Demir, şunları söyledi: “Bu durum genel süreçten bağımsız değildir. Tecrit politikası ile alakalıdır. Tepkilerimiz biraz yetersiz kalınca tecridi derinleştiriyorlar. Tecridin derinleşmesi demek sadece tutsakların değil, dilimiz, kültürümüz ve toplumsal değer yargılarımızın her alanının saldırı altında olması demek. Bunun için tüm kamuoyunun duyarlı olması gerekiyor. Sadece babam değil, bütün hasta tutsakların tedavilerinin engellenmesi bir devlet politikasıdır. Bundan kaynaklı tüm sivil toplum örgütlerine bu tecride, hukuksuzluğa ve adaletsizliği karşı tutsaklara sahip çıkmaya çağırıyoruz” diye konuştu.