VELİ-DER Genel Başkanı: Aileler çocukların geleceği için örgütlenmeli

img

İSTANBUL - İktidarın gerici bir eğitim sistemi inşa etmeye çalıştığına dikkati çeken VELİ-DER Genel Başkanı Ömer Yılmaz, “Veliler eğitimdeki adaletsizliklere karşı ses yükseltmeli ve örgütlenmeli” dedi. 

Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) 26 Nisan'da kamuoyu ile paylaştığı “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adlı müfredat taslağı, velilerin, eğitim sendikaları ve sivil toplum örgütlerinin tepkilerine rağmen bir ay gibi kısa bir sürede kabul edildi. Müfredat taslağı 26 Nisan’da kamuoyuna sunuldu, görüş ve öneriler 10 Mayıs’a kadar askıda tutuldu. Bu süreçte tepki ve tartışmalar sürerken, Talim ve Terbiye Kurulu tarafından taslak 24 Mayıs’ta onaylandı. 
 
Yeni müfredat, gelecek eğitim-öğretim döneminden itibaren okul öncesi, ilkokul 1. sınıf, ortaokul 5. sınıf ve lise 9. sınıftan başlamak üzere kademeli şekilde uygulanacak. Buna karşı mücadeleyi bırakmayan kesimler ise, iktidarın eğitim modeline karşı bilimsel, laik, anadilde eğitim hakkı için mücadeleyi sürdürüyor. 
 
Öğrenci Veli Derneği (VELİ-DER) Genel Başkanı Ömer Yılmaz, eğitimin “gericileştirilmesine” karşı örgütlenme çağrısı yaptı.
 
İKTİDARIN İDEOLOJİK HEGEMONYASI
 
İktidarın, eğitimde adım adım gerici bir sistem oluşturduğunu belirten Yılmaz, “2012-2013 yılında 4+4+4 sistemine geçildi. Böylelikle ilk adım da atılmış oldu. Ortaokul ve liselerin imam hatipleştirilme projesi ortaya çıktı. O dönemden bugüne bu politika uygulandı” dedi. MEB’in geçtiğimiz yıl Diyanet ile yaptığı Çevreme Duyarlıyım Değerlerimi Biliyorum (ÇEDES) protokolünün uygulamalarını hatırlatan Yılmaz, “Diyanet, MEB, Gençlik ve Spor Bakanlığı, bir protokol imzalayarak imam, vaiz ve benzeri kişilerin hatta imam hatip mezunlarının okullara girmesini sağladı. Bu kişiler okullarda ‘değerler’ eğitimi kapsamında faaliyet yürüttü. Sonrasında neyi gördük? Okul öncesindeki çocuklar Kur'an kursları ile dini eğitime alındı. Yani 4-6 yaş çocuklar dini eğitime alındı. Bunun dışında seçmeli zorunlu din dersleri ile çocuklarımızın yaklaşık 6 saat din dersi görmesi sağlandı” diye belirtti.
 
İktidarın ideolojik hegemonya kurma hedefi olduğunu söyleyen Yılmaz, “İktidarın burada amacı, milli ve dini değerleri merkeze alan bir eğitim sistemi kurmaktır. Bilimsel sonuçlardan yararlanarak toplumu gericileştirmek istiyorlar. İktidar son seçimlerde belediye seçimlerinde de bir gerileme yaşadı. Bu gerileme karşısında iktidar eğitimde  ‘ben giderim ama izim kalsın’ politikası uyguluyor” ifadelerini kullandı. 
 
ÖRGÜTLENME ÇAĞRISI 
 
“Eğitim sistemi, çok kültürlü ve evrensel değerleri kapsamalı. Anadilde eğitim hakkı tanınmalıdır” diyen Yılmaz, şunları söyledi: “Veliler çocuklarının eğitimini ve geleceğini planlamak zorundalar. Eğitimdeki adaletsizliklere karşı seslerini yükseltmelidirler. Bunun yolu ise eğitim sendikalarında örgütlenmektir. Bu koşullarda aileler ve eğitim camiası olarak sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz.”