Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeler Platformu, Kadıköy’deki Beşiktaş iskelesi önünde bir araya gelerek Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) görevinden ihraç edilenlerin işlerine iadesi için açıklama yaptı. 

 

“KHK’lar gidecek biz kalacağız” pankartının açıldığı açıklamaya çok sayıda kamu emekçisi katıldı. Açıklamadan önce söz alan Türk Tabipler Birliği (TTB) üyesi Nazmi Algan, TTB bünyesindeki gençlerin güvenlik soruşturması adı altında işe başlatılmadıklarını dile getirerek, “Bu genç arkadaşlar haklarında hiçbir soruşturma olmadığı halde, hiçbir davaları olmadığı halde, öğrencilikleri sırasında hiç ceza almadıkları halde sadece dosya üzerinden fişleme ile ailelerinden, yakınlarından devrimci, demokratik insanlar var diye görev verilmeyen insanlar var” dedi.

 

Ardından söz alan KHK ile ihraç edilen asistan hekim Mihriban Yıldırım ise, şunları belirtti: “Biz KHK ile ihraç edildiğimizde özelde çalışma hakkımızı koruyarak iş yeri hekimliği gibi tercihlerde bulunabiliyoruz. İş yeri hekimliğini kazandım ama sertifikam güvenlik soruşturması aşamasında. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) iptal ettiği güvenlik soruşturmasını devlet hala uygulamaya devam ediyor. Biz hem KHK’lara karşı mücadelemiz hem de güvenlik soruşturmalarına karşı mücadele ediyoruz. Bizim mücadelemiz var olan hakkımızı, emeğimizi kullanma mücadelesidir.”

 

‘NEDENİ BENİMLE PAYLAŞILMADI’

 

KPSS'de 5'inci olup, atanmasına rağmen görev verilmeyen Biyolog Berfin Aslan da, yaşadıklarını anlattı. Aslan, “Ben çok mücadele ederek atandım. Ama güvenlik soruşturmasından geçemedim. Neden diye sorduğumda ise ‘güvenlik’ nedeniyle benimle paylaşılmadı. Bir sabıkam olmadığı halde güvenlik soruşturmasından geçemedim” ifadelerini kullandı.

 

‘KENDİ KADROLARINI YERLEŞTİRİYOR’

 

Ardından ortak basın açıklamasını okuyan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şişli Şubesi Eşbaşkanı Abuzer Aslan, KHK'lerle ve Yüksek Disiplin Kurulları kararlarıyla olmak üzere 4770 KESK'linin çalışma hakkının gasp edilerek ihraç edildiğini açıkladı. 

 

OHAL Komisyonu kararıyla 360 kişinin görevleri iade edilirken 1028'ünün başvurusunun reddedildiğini belirten Aslan, “Halen 2 bin 900 dolayında üyemiz ise başvurularının ele alınmasını beklemektedir. İktidar bir hakkı bir gecede gasp ettiğinde gayet hızlı davranırken yapılan itirazlara yanıt vermeyi ise oldukça ağırdan almakla, yıllara yaymaktadır. İktidar zaman kazanarak bir yandan da ihraçlarla boşalttığı yerlere kendi kadrolarını yerleştirmek istemektedir. Siyasi iktidar atamalarda ve işe alımlarda güvenlik soruşturması adı verilen hiçbir hukuksal dayanağı olmayan tamamen ayrımcılık, ötekileştirme, dışlama mantığına dayanan, objektif, bilimsel ve hukuki dayanağı olmayan yasa tasarısını yeniden gündeme alıyor. Bizler daha önce de duruşumuz neticesinde alt komisyona çekilen bu tasarıdan derhal vazgeçilmesini istiyoruz. Güvenlik soruşturması fişlemedir, güvenlik soruşturması insan hakları ihlalidir” şeklinde konuştu.

 

Açıklama atılan sloganlarla son buldu.