WAN - Savaş politikalarını ekonomik krizin başlıca nedeni olarak gören Wan'daki yurttaşlar, "Ülkenin tüm kaynakları da tank ve tüfeğe gidiyor" diye kaydetti.
AKP-MHP iktidarının kutuplaştırıcı dili, devlet kaynaklarının yandaş sermayeye aktarması, güvenlikçi, savaş ve yayılmacı politikaları ile ekonomi modelinin kuralları dışında ekonomiye müdahalesinin yol açtığı ekonomik kriz sürüyor. Krizin faturası çalışanlara ve yoksul kesimlere kesilmeye çalışılması, yurttaşları temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak duruma getiriyor. Temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıklarını ifade eden Wanlılar, Kürt sorununda çözümsüzlük ve ülkenin kaynaklarını savaşa aktarılmaya devam ettikçe ekonomide düzelme olmayacağı görüşünde.
İşçi emeklisi Yusuf Güler, 12 bin 500 TL maaşın geçinmeye yetmediğini ifade ederek, "Beş 5 kişilik bir aileyiz. Aylık 10 bin TL kira ödüyorum. Avrupa'da çalışan oğlum sayesinde geçinebiliyorum. Aldığım para ile nasıl geçineyim? İnsanlar ekonomik kriz nedeniyle o kadar düşüncelidirler ki hep boynu bükük yürüyorlar. Dinde bile komşun açken senin bolluk içerisinde yaşamaman gerekiyor. Çünkü bu büyük bir vebaldir. Baştan aşağıya kadar bir bozuk düzen söz konusudur. Burada adalet yok. Söz konusu Kürt olunca hem yoksulluk hem adaletsizlik var. Söz konusu Kürtler olunca bu ülkede hangi parti gelirse aynı zihniyetle yaklaşıyor" ifadelerini kullandı.
'GİTTİKÇE FİYATLAR DAHA DA ARTACAK'
Berber Barış Eröz, "Geçen yıl 5 bin TL kira öderken, bu yıl kira 15 bin ile 20 bin TL, elektrik, su faturaları, jilet, makine giderler, kira derken ancak kurtarabiliyoruz. Elektrik faturası geçen yıl 200 TL gelirken bu yıl ise 700 TL, su faturası geçen yıl 60 TL idi, şuan 180-200 TL geliyor. Bir de önümüzde kış var ve maliyet daha da artacak. Her şey iki katına çıktı. Bu nedenle geçen yıl 150 TL'ye yaptığımız tıraşı bu yıl 300 TL'yi buluyor. Halkın ekonomik durumu da iyi değil. Artan fiyatların düşeceğine inanmıyorum. Gittikçe fiyatlar artacak, çünkü her şey ortada" diye konuştu.
'4 AYDIR EV KİRASINI ÖDEYEMİYORUM'
Kent merkezinde 10 yıldır üç tekerlekli hamallık yapan Ömer Şeylan, "Kirada oturuyorum ve aylık 4 bin 500 TL kira veriyorum. Sabah gelip akşam dönüyorum. İş olmadığından dolayı 4 aydır kiramı veremedim. Elektrik 500, su 450, doğalgaz 400 TL geliyor. Ekonomi çok kötü durumda. Geçen yıl 100 TL olan bir ürün, bu yıl 500-600 TL'ye satılıyor. Perişan haldeyiz. Durumun düzeleceğine inanmıyorum ve daha da kötüye gidecek. Çünkü başımızdakiler kötü. Başımızdakiler iyi olsaydı bu durumda olmazdık. Onların keyfi yerinde fakir halk ise aç geziyor" şeklinde konuştu.
'EKONOMİNİN DÜZELECEİĞİNE DAİR UMUDUM YOK'
Ülkenin ekonomisinin çöktüğünü söyleyen Hasan Yalçınkaya, "Bu yıl ile geçen yıl arasında fiyat farkında yüzde yüz değişmiş. Geçen yıl bir poşeti doldurup bin TL öderken şuan ise bu poşete 3 bin TL ödüyorsun. Geçimimizi sağlayamıyoruz. Ekonominin düzeleceğine dair bir umudum yok. Her gün bu işler daha da kötüye gidiyor. Yeni bir yönetim gelse bile bu durum düzelmez çünkü ülke artık dibe vurdu" diye belirtti.
'‘TARIM HAYVANCILIĞI BIRAKMAK ZORUNDA KALDIK'
Yaklaşık iki yıl öncesine kadar tarım ve hayvancılık ile uğraştığını söyleyen Hüseyin Kılıç, ancak maliyet artışı nedeniyle zarar ettiklerini ve işi bıraktıklarını ifade eden etti. İki yıldır da işsiz olduğun ve Wan merkeze yerleştiğini belirten Kılıç, şöyle devam etti: "Bir gün çalışıyorum, 5 gün çalışmıyorum. Ya da bir hafta çalışıp bir ay boyunca işsiz dolaşıyorum. Sabit bir işim yok. 7 kişilik bir aileyiz. Aylık mutfak, kira elektrik ve benzeri için 15 bin ile 30 bin TL arasında bir gider oluyor. Ülke kaynakları çalınmasaydı herkese yetecek kadar vardı. Kaynaklar çalınacağına tarım ve hayvancılığa destek verilseydi ne köyümüzü bırakırdık ne de bu kadar ekonomik kriz yaşanırdı. Ülke ekonomisi için tarım desteklenirse düzelme şansı olabilir. Aksi takdirde her geçen gün tarımla uğraşanların sayısı azalacak."
'ÜLKENİN BÜTÇESİ SAVAŞA GİDİYOR'
Ekonomik krizden dert yanan emekli öğretmen Muzaffer Kalaba, ülkenin ekonomik şartları çok zor olduğunu ve emekli maaşıyla geçinemediklerini dile getirdi. Ülkenin durumuna bakıldığında bir ailenin en az 50 bin TL gelirinin olması gerektiğini ifade eden Kalaba, şunları söyledi: "Özellikle emeklilerin geçinememesi yönetenlerin ayıbıdır, biz emeklilerin değil. Emeklilerin kimseye muhtaç olmaması gerekir. 12 bin 500 TL maaş alıp kira ödeyen emekli nasıl geçinebilir? Emekliler bu yoksulluk nedeniyle başka bir iş yapmak zorunda kalıyor. Özellikle Orta Doğu’da büyük bir baskı, hukuksuzluk ve kirli bir savaş var. Ülkenin tüm kaynakları da tank ve tüfeğe gidiyor. Bu böyle giderse ekonomi daha da kötüye gider. Çözümün yolu barıştır. Savaş devam ettikçe barış yapmak zordur. Tarihteki tüm savaşlar masada çözülmüş ve sorunlar barışlar yapılır. Eğer bu olmaz ise Türkiye'nin bütün bütçesi savaşa gider ve bir çözüm de olmaz."