Zirai don yaşayan kayısı üreticileri destek bekliyor

img

MALATYA - Malatya’da zirai don nedeniyle büyük bir mağduriyetle karşı karşıya olan kayısı üreticileri, tapu temelli hasar tespiti, faizsiz borç ertelemesi ve tarım girdilerindeki ÖTV ile KDV'nin kaldırılıp, desteklenmeleri çağrısında bulundu. 

Malatya’da, Nisan ayı ortalarında yaşanan zirai don nedeniyle kayısı bahçelerinde hasar oluştu. Mahsulün yaklaşık yüzde 80’ini etkilenirken, çiftçiler ise kara kara düşünüyor. Üreticilerin karşı karşıya olduğu sorun ve sıkıntıları çiftçi Hüseyin Solak ve aynı zamanda kayısı üreticisi olan TÜM KÖY SEN (Tüm Üretici Köylü Sendikası) Malatya İl Başkanı Ali Güler değerlendirdi. 
 
'DÜŞÜN KÖYLÜNÜN YAKASINDAN'
 
13-15 Nisan tarihinde hava sıcaklıklarının sıfırın altında 9 dereceye düşmesi nedeniyle kürkten çıkan (gözesinden çıkan) kayısıların yandığını belirten Solak, alternatif ürünlere de yönelemediklerini söyledi. Solak, son durumla ilgili "Kayısıya güvenerek, ayçiçeği, pancar eken insanlardık. Mazot, gübre, kiralanan arazilerin kirası pahalı. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Kredi borçlarının ertelenmesi, tarım kredi ve ziraat bankalarında çiftçilere öteleme yapılmasını istiyoruz. Çiftçi, ancak bu şekilde soluk alabilecektir. Yarın öbür gün gübreci gübre, ziraatçı ilaç parasını, sulama birlikleri su parasını isterse vatandaş bunun altından kalkamaz, kalkamıyor da. Şuan kıt kanaat geçinen insanlar yok olma aşamasında" diye belirtti.  
 
İnsanların artık fabrikalarda iş aradığını belirten Solak, "Çiftçilik böyle giderse bitecek. Mazot fiyatları makul süreye insin. ÖTV, KDV indirilsin, gübre fiyatları makul fiyata insin. Sulama birlikleri alacaklarını bir yıllığına iptal etsinler. Su parasını ödeyemiyor, gübre ödeyemiyor, mazot alamıyor. Köylünün yakasına herkes yapışmış durumda. Vatandaş ya traktörünü satacak ya krediye başvuracak. Kredi de alamıyor. Bu insanlar mecbur fabrikalarda çalışacak. Tarıma el atılmasını istiyoruz” dedi. 
 
YANLIŞ TARIM POLİTİKALARI
 
TÜM KÖY SEN İl Başkanı Ali Güler ise, ülkede uygulanan tarım politikalarının sonucunda üretici-köylünün zor durumda olduğunu söyledi. Uygulanan politikaya ilişkin Güler, "İç piyasayı bitirmek, dışa bağımlı hale getirmek ve ithalat yasalarıyla yönetmek istiyorlar. Sendika olarak başta bunu reddediyoruz. İthalat politikalarından vazgeçilmeli, tarıma, tarlaya dönülmeli. Tarladaki üretici desteklenmeli” ifadelerini kullandı. 
 
ÇİFTÇİNİN HALİ SORULMUYOR 
 
Türkiye ve dış ülkelerin kuru kayısı ihtiyacının yüzde 85'ini karşıladıklarını aktaran Güler, şuan Malatya'nın rakım olarak 600-1200 arasındaki bahçelerinin yüzde 80'inin yandığını ifade etti. Kayısıların yanmasına rağmen çiftçinin halinin sorulmadığını belirten Güler, "Bu bahçelerin 2023 yılının Mayıs ve Haziran aylarına kadar bakımı gerekiyor. İlacıdır, gübresidir, çiftidir, çubuğu ve işçiliğidir. Umudunu bu kayısıya bağlayan Malatya'daki binlerce üretici ve köylü bu haliyle yok olmuş durumda. Bırakın geçimini sağlamayı, gelecek yıl 2023'e kadar bahçenin bakımı gerekiyor" dedi. 
 
ÜRETİM ŞANSI YOK
 
Ziraat Bankası'nın "Enflasyonun bir nedeni de tarım emtia girdilerinin yüksek olmasıdır" açıklamasını hatırlatan Güler, "Devletin en yetkili kurumunun yaptığı bu tespiti üretici ve köylü sendikası olarak yıllardır dillendiriyoruz. 120 TL'ye aldığımız bir tonluk zirai ilacı bu yıl 700 TL'ye aldık. 70-110 TL arasında aldığımız gübreyi bu sene 700-800 TL'ye aldık ve kullanamadık. Kullananlar ise az kullandı. Bunun yanı sıra tarımsal ürünler az kullanıldı. Mazot 22 TL. Bu koşullarda üreticinin üretme şansı yok" diye konuştu.
 
ÖTV, KDV VE ZAMLAR ÇEKİLMELİ
 
Devletin "İthal ederim bu ülkeyi ayakta tutarım" anlayışından vazgeçmesi gerektiğini ifade eden Güler, üretici ve çiftçinin tarlada tutulması gerektiğini söyledi. Ülkenin kalkınması ve ucuz gıdanın elde edilebilmesi için üreticinin desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Güler, şöyle dedi: "Desteklemenin yolu üretici-köylüye verdiği mazotun başta ÖTV ve KDV'sinin kaldırılması ama zamlarında geri çekilmesi. En son geçen yıl 6 TL'ye aldığımız mazotu  6 ay içerisinde 22 TL'ye aldık. Üretici ve köylünün, SSK, BAĞ-KUR primlerinden hiç bahsedilmiyor. BAĞ-KUR primleri bin 600 TL'ye çıkmış ki bir üreticinin bunu ödeme şansı yok. Bunun düşürülmesi ve yarısının devlet tarafından karşılanması gerekiyor. Gübrede ÖTV ve KDV'nin kaldırılması gerekir. Özel üretim yapmıyoruz, kendi geçimimizi sağlıyoruz. Hem devlete artı değer katıyoruz hem de üretmek zorundayız. Bunun için tarımın desteklenmesi gerekiyor." 
 
BORÇLAR ERTELENMELİ 
 
Malatya'da çok yüksek oranda hasar oluştuğunu vurgulayan Güler, bu hasarın tespit edilerek, çiftçiye destek verilmesi çağrısında bulundu. Güler, devamında şunları söyledi: "TARSİM (Tarım Sigortaları Havuzu) sigortasına göre bu değerlendirilmemeli. Çünkü bizim araziler çok parçalı ve hisseli araziler. Bu nedenle birçok insan, Çiftçi Kayıt Sistemi yaptırmıyor. Birçok insan sigorta primlerinin yüksek olmasından kaynaklı TARSİM'e gitmiyor. Tarım il ve ilçe müdürlükleri, ziraat odaları, ziraat mühendisleri odaları ve üretici sendikaları ile üreticilerin içinde olduğu tapu temelli hasar tespitine gidilmeli. Verilecekse hasar gören tüm çiftçiye destek verilmeli. Bu verilirken faizsiz kredi temelinde devlet desteklemelidir. Borçlar ötelenmelidir. Borçların geçmiş dönemki gibi faizli değil, faizsiz ödenmesini istiyoruz. 2023'ü destekleyerek, bu ağaçlar noktasında devletin el atması gerektiğini söylüyoruz." 
 
MA / Müjdat Can