Emekçilerden AKP'ye kriz tepkisi: Mücadeleyi büyüteceğiz

img

HABER MERKEZİ - Ekonomik krize karşı birçok kentte alanlara çıkarak iktidarı istifaya çağıran KESK, DİSK ve sivil toplum örgütleri, işsizlik, yoksulluk ve baskıdan kurtulmak için mücadeleyi büyüteceklerini söyledi. 

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikası Konfederasyonu (DİSK) ve sivil toplum örgütleri, Ankara, İstanbul, İzmir, Diyarbakır ve Mersin’de alanlara çıkarak, yaşanan ekonomik krize dikkat çekti. Emekçiler, iktidarın krize karşı açıklamalarına da “Aklımızla dalga geçmeyin” diyerek tepki gösterdi. 
 
İSTANBUL
 
DİSK, yaşanan ekonomik krize ilişkin Kadıköy İskele Meydanı'nda açıklama yaptı. Yüzlerce kişinin katıldığı açıklamada, "Emeğimizi ve memleketimizi savunmak için artık yeter" pankartı açıldı. Halkların Demokratik Partisi, (HDP) İstanbul Milletvekilleri Oya Ersoy ve Züleyha Gülüm'ün de katıldığı açıklamada sık sık, "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek" ve "Hükümet istifa" sloganları atıldı. 
 
Açıklama yapan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, iktidarın artık yönetemeyecek bir halde olduğunu ifade ederek, işçi sınıfının ekmeği ile oynadığını söyledi. Bu kötü gidişata dur diyeceklerini söyleyen Çerkezoğlu, “İnsanların aklıyla dalga geçenleri bu ülkede tarihin çöplüğüne göndereceğiz” dedi. 
 
İktidar sözcülerinin, “dolarla mı maaş alıyorsunuz” sözünü hatırlatan Çerkezoğlu, “Dolarla maaş almıyoruz ama doların her artışında iğneden ipliğe zam geliyor, daha fazla yoksullaşıyoruz, alım gücümüzü daha fazla kaybediyoruz. Çünkü bu ülkenin bütün kaynaklarına peşkeş çektiği ve dolar garantili ödemeleriyle emeğimizi akıttıkları 3-5 müteahhit değiliz” ifadelerini kullandı. Ekonomik krizin içinde olmalarının temel sebebinin iktidarın 20 yıllık politikası olduğunu vurgulayan Çerkezoğlu, “20 yıllık politikanın bugün Türkiye’yi getirdiği yer bu. Yaşadığımız bu kötü sürecin tek bir sorumlusu var, o da ülkeyi yöneten siyasi iktidardır. AKP’dir” diye belirtti.  
 
Türkiye’nin en önemli gündemlerinden bir tanesinin asgari ücret olduğunu sözlerine ekleyen Çerkezoğlu, “1 Aralıkta Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını yapacak. Öncelikle İstanbul’dan Türkiye’nin asgari ücretliler toplumu haline geldiğini ve asgari ücreti konuşurken artık bizim ortalama ücretleri konuştuğumuzu bir kez daha ifade ediyorum. Türkiye’de işçi sınıfının yarısından fazlası asgari ücret ve civarında maaş alıyor. Çünkü bütün politika asgari ücret düzeyine indirmekle şekilleniyor. O nedenle Türkiye asgari ücret ile çalıştırmada Avrupa’da açık ara liderdir” diye aktardı.
 
Çerkezoğlu, işçinin ve emekçinin satılık olmadığını kaydederek, “Yabancı sermaye için, petrol kralları ve prensleri için kelepir emek, kelepir memleket diye tezgah açanlara geçit vermeyeceğiz. Emeğimize, ekmeğimize, memleketimize hep birlikte sahip çıkacağız ve bu tezgahı hep birlikte bozacağız. Türkiye’nin 4 bir yanında haykırdığımız temel taleplerimizi bugün burada bir kez daha ifade ediyoruz: Emeğimizi ucuzlatan bu politikalara asla geçit vermeyeceğiz. Emeğimize ve ekmeğimize sahip çıkmak için hep birlikte mücadelemizi büyüteceğiz. Yoksullaştığımız bu süreçte yaşanan tüm kayıplar önümüzde günlerde belirlenecek olan asgari ücretle mutlaka giderilmelidir. Asgari ücret işçinin ailesiyle birlikte hazırlanmalı, enflasyon, dolar, altın fiyatı karşısındaki kaybı mutlaka giderilmeli. İnsanca yaşanacak bir asgari ücret belirlenmelidir. O yüzden 2022 yılı için asgari ücretin en az net 5 bin 200 TL olması gerektiğini bir kez daha ifade ediyoruz. Bu talebi önümüzdeki günlerde her yerde bu talebimizi yükselteceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz” dedi.
 
İşçi sınıfının yaşadığı temel sıkıntının örgütlenmenin önündeki engel olduğuna dikkati çeken Çerkezoğlu, “Sendikalaşmanın, toplu sözleşme hakkının, grev hakkının yani işçi sınıfının kendi hayatı hakkında söz sahibi olabilmesi için önündeki bütün engellemelerin kaldırılması için mücadele ediyoruz. Demokrasi işçinin ekmeğidir, demokrasinin olmadığı yerde emeğin hakkı olmaz. O nedenle biz burada ücreti konuşurken aslında demokrasiyi konuşuyoruz. Asgari ücreti konuşurken aslında demokrasiyi konuşuyoruz. Ve başkanlık rejimi adı altında Türkiye’nin bütün demokratik birikiminin var olan kırıntılarının bile ortadan kaldırıldığı, ülkede yaşayan 83 milyonun hakkında tek bir kişinin saraydan karar verdiği, bu yönetim biçimini ortadan kaldırmak, işçinin emek ve ekmek mücadelesi verdiğinin kendisidir” diye konuştu.
 
‘ZAFER EMEKÇİLERİN OLACAK’
 
Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN) İstanbul 1 Nolu Şubesi de, döviz kurundaki artış ve art arda yapılan zamlara ilişkin Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, "Geçinemiyoruz, zamlara hayır" ve " Bakırköy işçisi yalnız değildir" pankartları açılırken, sık sık "Zafer direnen emekçinin olacak” sloganı atıldı. TÜM BEL-SEN 1 Nolu Şube Başkanı İbrahim Sönmez, toplanma amaçlarının her gün artan zamlar olduğunu belirterek, ekonomideki kötü gidişatın iktidardan kaynaklandığını söyledi. Açıklamanın ardından kitle, Bakırköy belediyesinden Toplu İş Sözleşmesi (TİS) imzalanmadığı için bir aydır eylemlerini sürdüren Belediye iş  işçilerini ziyaret etti.
 
MERSİN 
 
KESK Mersin Şubeler Platformu, zamları protesto etmek amacıyla Özgür Çocuk Parkı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, HDP milletvekilleri Hasan Özgüneş ve Muazzez Orhan ile Mersin Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri katıldı. KESK Şubeler Platformu adına açıklama yapan Mustafa Özbay, yapılan zamlarla kamu emekçilerinin artık geçinemediğini dile getirdi. Ekonomik gidişatın ülkeyi fakirleştirdiğine vurgu yapan Özbay, böylelikle borç yükünün arttığını söyledi. Özbay, emekçileri açlığa götüren “Saray rejimi”ne karşı mücadele edeceklerini kaydetti. 
 
KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik ise zor günlerden geçtiklerini dile getirerek, “Hem kamu emekçileri hem işçiler açısından çok zorlu bir döneme girdik. Sadece 10 gün içerisinde kamu emekçileri açısından aldığımız ücretlerde 200 dolara yakın kayıp yaşadık. 19 aylık süre içinde asgari ücretle çalışan işçiler 150 dolarlık bir kayıp yaşadı. Tarım zamanı olduğunu biliyoruz. Çiftçilerimiz mazot ve gübre alamıyor. Esnaf açısından borçlanma nedeniyle çok büyük bir ekonomik kriz içindeyiz” dedi.
 
 
Bu işsizlik, yoksulluk ve baskıdan kurtulmanın tek yolunun mücadeleyi büyütmek olduğunu belirten Bozgeyik, “Bugünlerde Meclis’te bütçe görüşmeleri tamamlanıyor. 2022 bütçesi savaş ve güvenlik politikalarına ayrıldığını, geçmediğimiz oto yollara köprülere, hastanelere milyonların aktarıldığını biliyoruz. İşçiler, emekçiler açısından yoksulluk büyüyor; ancak kamu özel iş birliği ile sermayesi büyüyen bir beşli çete var. Sermaye gruplarının gelirleri büyüyor ancak işçilerin emekçilerin gelirlerinin sürekli küçüldüğünü görüyoruz. Biz en başından biri gasp edilen bütçe hakkımıza sahip çıkmak için bir mücadele yürüyoruz” diye konuştu.
 
Bozgeyik, KESK olarak 18 Aralık’ta Diyarbakır ve İzmir, 19 Aralık’ta ise İstanbul ve Ankara’da miting düzenleyeceklerini söyledi. 
 
 KHK AÇIKLAMASI
 
KESK Mersin Şubeler Platformu üyeleri, ayrıca Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen üyelerinin durumuna da dikkat çeken açıklama yaptı. Açıklamada, ihraç edilen kamu emekçilerinin işlerine iade edilmesi talep edildi. 
 
DİYARBAKIR
 
Türkiye Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (GENEL-İŞ) Diyarbakır 1 ve 2 No'lu Şubeleri, Koşuyolu Parkı'nda bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde basın açıklaması düzenledi. Sendikaya bağlı birçok üyenin katıldığı açıklamada, "Artık yeter! Geçinemiyoruz" pankartı açılırken, sık sık “Vergide adalet istiyoruz” ve “İnadına sendika inadına sendika” sloganları atıldı. DİSK Bölge Temsilcisi Hasan Eroğlu, gelinen süreçte işsizliğin, pahalılığın, zamların ve faturaların artık emekçilerin belini büktüğünü ifade ederek, "Biz çalışıyoruz, biz üretiyoruz, bu ülkenin ekonomisini biz büyütüyoruz ama biz geçinemiyoruz" diyerek tepkisini dile getirdi. İktidarın, yaşanan ekonomik krize ilişkin yaptığı konuşmalarla adeta işçi ve emekçilerle dalga geçtiğinin altını çizen Eroğlu, "Ülkeyi yönetenler bizlere 'dövizden size ne' diyorlar. Aklımızla dalga geçmeyin. Biz TL kazanıyoruz, döviz kuru arttıkça iğneden ipliğe her şeye zam geliyor. TL değer kaybettikçe her gün daha da yoksullaşıyoruz. Biz döviz geliri garantili ihaleleri alan 3-5 müteahhit değiliz" ifadelerini kullandı. 
 
Eroğlu, yoksulluğa ve emeğin ucuzlatılmasına karşı direneceklerini söyledi.
 
İZMİR
 
İzmir Tabip Odası, Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şubesi, ekonomik krize ilişkin Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimliği önünde basın açıklaması yaptı. Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada, “İnsanca çalışmak insanca yaşamak istiyoruz” pankart açılırken, “Vergide adalet istiyoruz”, "Geçinemiyoruz" sloganları atıldı. Kurumlar adına ortak açıklamayı yapan Tülay Engin, güne zamlarla uyandıklarını söyleyerek, “Her günün sonunda yeni bir zam yağmuru ile uyanmak istemiyoruz. Gökten her gün zam yağıyor" dedi. Engin, iktidara seslenerek, “Nefes alamıyoruz, geçinemiyoruz,  artık yeter. Sesimizi duyun isyanımıza kulak verin.  Bizler artık, ay sonu nasıl gelecek? Faturalar nasıl ödenecek? Çocuğun servis parasını bu ay dedesi verecek mi? Ben işe nasıl geleceğim? Maaşım bu ay vergi dilimine girdi mi? Diye düşünmek istemiyoruz” diye sitem etti. 

Bornova Emek ve Demokrasi Güçleri de döviz kurundaki artışa dikkat çekmek amacıyla “Geçinemiyoruz, hükümet istifa” talebiyle Bornova ilçesinde bulunan Küçük Park’ta basın açıklaması gerçekleştirdi. Birçok sivil toplum kuruluşunun katıldığı açıklamaya, “Geçinemiyoruz, insanca yaşam emekten ve halktan yana bütçe için omuz omuza” pankartı açıldı. Kitle sık sık, “Zam zulüm işkence işte AKP” sloganı attı.

‘KARA KIŞI NASIL ATLATACAĞIZ?’

Basın açıklamasını okuyan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) İzmir  4 Nolu Şube Başkanı Şuğayip Vayiç, ekonomik kriz nedeniyle geçinemediklerini  belirterek, “Her gece yarın nelere zam gelecek, eriyen ücretlerimizle nasıl geçineceğiz, kapıya dayanan kara kışı nasıl atlatacağız endişesiyle yaşıyoruz. Her sabah paramızın döviz ve zamlar karşısında adeta pula döndüğü, yoksulluğun ve işsizliğin arttığı bir güne uyanıyoruz. Alım gücümüzün düştüğünü her gün çarşıda, pazarda, markette yaşadıklarımızla biliyoruz. İşsizliğin arttığını artık hemen her evde olan işsizlerden, özellikle genç ve kadın işsizlerden görüyoruz” diye konuştu.

‘DOLAR ARTTIKÇA YOKSULLAŞIYORUZ’

Vayiç, döviz kurunda TL’nin gittikçe değer kaybettiğini söyleyerek, “Eylül’den bu yana TL dolar karşısında %40 değer kaybetti. Dolar arttıkça gelen zamlarla yoksullaşıyoruz, sırtımızdaki borç yükü de artıyor. Ülkeyi yönetenler büyüme rekorlarından, şahlanan Türkiye’den bahsediyor. Bir avuç sermayedar için, yandaş şirketler için dedikleri doğru olabilir. Ama emekçiler için, halk için işsizlik büyüyor, pahalılık artıyor, borçlar kabarıyor, faturalar şahlanıyor” sözleriyle tepki gösterdi.

Açıklama alkış ve sloganlarla son buldu.

ANKARA 
 
DİSK bağlı GENEL-İŞ, Ankara Ulus’ta basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, “Emeğimizi ve memleketimizi savunmak için omuz omuza” yazılı pankart açıldı. Burada konuşan DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan, yoksulluğa ve emeklerinin ucuzlatılmasına teslim olmayacaklarını belirterek, “Demokrasinin, hukukun, adaletin egemen olduğu, emeğin Türkiye'si için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi. 
 
RANTA DEĞİL SAĞLIKÇIYA BÜTÇE
 
SES Ankara Şubesi, Sağlık Bakanlığı bütçesine ilişkin Hacettepe Hastanesi yemekhane önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Emekçiler sık sık, “Ranta değil sağlıkçıya bütçe”, “Sefalete teslim olmayacağız” sloganları attı. Açıklamada konuşan SES Şube Eşbaşkanı Nazan Karacabey, iktidarın sağlığı sermaye birikim aracı olarak gördüğünü söyledi. Karacabey, hastanelerde var olan sorunlara dikkat çekerek, “Tüm bu sorunlara dair bütçede çözüm önerileri yok. Emek sömürüsüne dayanan, sağlık emekçisini ucuz işçilik olarak gören, çalışırken ve emeklilikte yoksulluk sınırı üzerinde ücreti barındırmayan bütçeyi kabul etmiyoruz” dedi.
 
Batman ve Siirt de döviz artışı ve yaşanan ekonomik sorunlara ilişkin basın açıklaması yapıldı. Siirt “Sefalet ücretine mahkum olmayacağız. Emekten, haltan, barıştan yana bir bütçe istiyoruz” pankartının açıldığı açıklamada Siirt Şube Başkanı Selahattin Talu konuştu. Batman Emek ve Demokrasi Platformu SES Şubesi binasında açıklama yapıldı. “Geçinemiyoruz” pankartının açıldığı açıklamada platform sözcüsü Deniz Topkan konuştu.

ADANA

Adana Demokrasi Güçleri zamların geri alınması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. İnönü Parkı’nda gerçekleşen açıklamaya HDP Adana Milletvekili Kemal Peköz, CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut ve CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal da katıldı. Kitle Atatürk Parkı’na yürümek üzere İnönü Parkı’nda toplandı. Ancak parka çevik kuvvet polislerini yığan Adana emniyetinin izin vermemesi üzerine parkta açıklama yapan kitle polise tepki gösterdi. Basın açıklamasını okuyan KESK Adana Şubeler Platform Dönem Sözcüsü Ahmet Aydoğan, zamlar karşısında yurttaşın geçinemez hale geldiğini belirterek toplu sözleşmelerin yenilenmesini, tüm emekçiler için yoksulluk sınırının üzerinde ücretler belirlenmesini istedi.

'İHTİYAÇLARINI KARŞILAMAZ DURUMDA'

Tek adam rejiminin sermayenin çıkarları doğrultusunda oluşturduğu politikaların emeği ile geçinenleri açlığa ve yoksulluğa mahkûm ederken, sermayedarları, patronları, milyon dolarları olanları onlarca kat zenginleştirdiğini vurgulayan Aydoğan, “Yoksulluk sınırının On Bin TL’ ye, açlık sınırının Dört Bin TL’ ye ulaştığı bu günlerde başta işsizler, yoksul halk kesimleri ve asgari ücretli işçiler olmak üzere, emeğiyle geçinen bütün emekçiler ve aybaşını getiremeyen biz kamu emekçilerinin yaşam ihtiyaçları karşılanamaz duruma gelmiştir” dedi.

'YOKSULLUK SINIRI ÜZERİNDEN ZAM YAPILMALI'

23 Ağustos 2021 tarihinde imzalanan satış sözleşmesinden tam üç ay sonra kamu emekçilerinin ücretlerinin dolar karşısında yüzde 60 civarında değer kaybettiğine işaret eden Aydoğan, “Memur Sen ile yapılan Ağustos ayı satış sözleşmesi iptal edilmeli, yeni ekonomik duruma göre kamu emekçileri ile kamu işçilerinin iki yıllık ekonomik ve sosyal hakları, tüm kamu emekçileri sendikalarıyla birlikte, yeniden belirlenmelidir. Emeği ile geçinen tüm halk kesimlerini açlığa ve yoksulluğa mahkûm eden tüm zamlar geri alınmalıdır. Tüm emekçilere yoksulluk sınırının üstünde zam yapılmalıdır. Yaşanan bu ekonomik iflas dikkate alınarak 2022 Bütçesi halktan ve emekçilerden yana bir bütçe olarak hazırlanmadır” dedi.

POLİSE TEPKİ

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, polisin yürüyüşe izin vermemesine tepki göstererek, “Bir ülkede gıda fiyatları artıyorsa, bir ülkeni kadını, emekçisi fiyat düşsün diye ancak akşam saatlerinde pazara gidiyorsa, hatta Pazar artıklarından evine ekmek, meyve sebze götürmeye razıysa ve açlık sınırının altında 20 milyon çalışıyorsa siz polisle, baskıyla, zorbalıkla gerçekleri gizleyemezseniz. KHK’lar’la EYT’lerle ve diğer zorbalık araçlarını kullanarak topluma yaşamı dar etseniz de bu toplumun direnme gücünü engelleyemeyecektir” diye konuştu.

HDP Adana Milletvekili Kemal Peköz, halkın büyük kesiminin sefalet içerisinde olduğuna işaret ederek, “İşçiler, kamu emekçileri, tarımda, hayvancılıkta çalışanlar emeğinin karşılığını alamazken geçilmeyen köprülerden bir avuç yandaşa kaynakalr aktaranlar halka yoksulluğu dayatmaktadırlar” dedi. İktidarın baskı ve şiddetle seslerini duyurmalarını engellemeye çalıştığını belirten Peköz, “Halk memnun diyorlar çünkü halkın sokağa çıkıp memnuniyetlerini ifade etmelerine fırsat vermiyorlar. Bu olduğunda bir gün bier iktidarda duramayacaklarını biliyorlar. Onun için baskı ve şiddetle demokratik hakların önüne set çekiyorlar” ifadelerini kullandı.

GİRESUN

Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Giresun Şubeler Platformu, yaşanan ekonomik krize ve 2022 bütçesine dikkat çekmek için Giresun Atatürk Meydanı'nda basın açıklaması düzenledi. “Geçinemiyoruz. Emekten halktan yana  bütçe için omuz omuza” pankartı açıldı. Basın açıklamasını okuyan Bahar Bay, iktidarın ülke ekonomisi şahlanıyor söylemine atıfta bulunarak,"Emekçiler ve halk için işsizlik, pahalılık, borçlar, faturalar şahlanıyor" dedi.

‘EMEKÇİLER KORUNABİLİR’

Her gün gözlerini yeni bir zamla açtıklarını ifade eden Bay, aldıkları paranın her gün eridiğini söyledi. Bu zorlu süreçte herkesin geleceğini yakından ilgilendiren, 2022 Bütçe yasa teklifinin  görüşüldüğünü aktaran Bay, "Bütçede gelirlerin kimlere sağlanacağı ve kimler için harcanacağı belirleniyor. Anayasasında sosyal-hukuk devleti yazan bir ülkelerde, oluşturulacak bütçeler ile toplumun ezici çoğunluğu, üreten emekçi çoğunluğu korunabilir” diye aktardı.

MÜCADELE ÇAĞRISI

Bir avuç şirketin iktidar tarafından şahlandığını vurgulayan Bay, milletin cebinden alınan eğitime, sağlığa, harcanabileceğini ifade ederek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sosyal güvenliğe değil silahlanmaya ve iktidarın destek beklediği silah tüccarı devletlere aktarılmaktadır. Bizim cebimizden alınanlar, bir avuç yandaşın aldığı beş rakamlı üçer beşer maaşa, itibar adı altındaki şatafata, yandaş vakıflara-cemaatlere aktarılmaktadır.  Oysa bütçe işçiler, emekçiler, işsizler, emekliler, küçük esnaf, çiftçiler, dar gelirliler, yani bu halkın “geçinemiyoruz” diyen büyük çoğunluğunun nefes alması için kullanılmalıdır. 2022 bütçesi ve asgari ücreti belirlenirken “geçinemiyoruz” diye haykıran milyonların talepleriyle omuz omuza mücadeleye çağırıyoruz.”